وَمِن قَوْمِ مُوسَى أُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهِ يَعْدِلُونَ
Ve min kavmi mûsâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).
ve min kavmi mûsâ | : ve Musa (as)’ın kavminden |
ummetun | : bir ümmet, bir topluluk (vardır) |
yehdûne | : hidayete erdirir, ulaştırır |
bi el hakkı | : Hakk’a |
ve bi-hi | : ve onunla |
ya’dilûne | : adaletli davranırlar, adaletle hükmederler |
Diyanet İşleri = Mûsâ’nın kavminden (insanları) hak ile doğru yola ileten ve onunla adaletli davranan bir topluluk da vardı.
Abdulbaki Gölpınarlı = Mûsâ kavminden bir topluluk vardı ki halkı doğru yola sevk ederler ve adâletle muâmelede bulunurlardı.
Abdullah Parlıyan = Musa'nın toplumunun da hepsi sapık ve günahkar olmayıp, onların arasında da diğer insanlara doğru yolu gösterip gerçeklere ulaştıran ve o dinin ışığı altında, adaletle davranan insanlar da vardı.
Adem Uğur = Musa'nın kavminden hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır.
Ahmed Hulusi = Musa halkından bir topluluk bulunur ki Hak olarak hakikati bildirirler ve hakikati yaşamanın gereği olarak, hakkını verirler!
Ahmet Tekin = Mûsâ’nın kavminden tutkun, teşkilâtlı, yetişmiş, mümtaz yönetici cemaatler ve müesseseler vardı ki, peygamberlerine gelen vahyi, peygamberlerinin tebliğini esas alarak halkı irşad eder, doğru yolu gösterirlerdi. Hakkı gözeterek adâletle, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî düzeni temin ederlerdi.
Ahmet Varol = Musa'nın kavminden hakka yönelten ve onunla adaleti uygulayan bir grup vardı.
Ali Bulaç = Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.
Ali Fikri Yavuz = Mûsa’nın kavminden, insanları doğru yola götürür ve hak ile adâlet yapar bir topluluk vardı.
Ali Ünal = Musa’nın halkı içinde hakkı anlatıp onunla insanları doğruya yönlendiren ve hidayetlerine vesile olan, yine hakka dayanarak doğru ve adaletli davranan, doğruluğu ve adaleti gerçekleştiren bir topluluk vardı.
Bayraktar Bayraklı = Mûsâ toplumunda hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır.
Bekir Sadak = Musa'nin milletinden bir topluluk hakki gosterirler ve onunla hukmederlerdi.
Celal Yıldırım = Musa'nın kavminden bir topluluk var ki, hakkı doğruyu gösterip irşâdda bulunurlar ve onunla adaleti yansıtırlar.
Cemal Külünkoğlu = Musa'nın (görevlendirildiği) topluluk içinde doğru yolu gösteren ve onun ışığı altında adaletle davranan insanlar vardı.
Diyanet İşleri (eski) = Musa'nın milletinden bir topluluk hakkı gösterirler ve onunla hükmederlerdi.
Diyanet Vakfi = Musa'nın kavminden hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır.
Edip Yüksel = Musa'nın halkından bir topluluk var ki gerçeği gösterirler ve onunla adalet ederlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Evet, Musânın kavminden bir ümmet de var ki hakka irşad ederler ve onunla adalet yaparlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Evet! Musa'nın kavminden bir topluluk vardır ki, doğruya yöneltirler ve onunla hükmedip adalet gösterirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Musa'nın kavminden doğru yolu gösteren ve doğrulukla adalet yapan bir topluluk da vardı.
Gültekin Onan = Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir ümmet vardı.
Harun Yıldırım = Musa’nın kavminden hakka ileten ve onunla adil davranan bir topluluk vardır.
Hasan Basri Çantay = Musânın kavminden bir cemâat vardır ki (halkı) hakka irşâd ederler, onunla (hükümde) adalet yaparlar.
Hayrat Neşriyat = Mûsâ’nın kavminden bir cemâat de vardır ki, (insanlara) hak ile doğru yolu gösterirler ve onunla adâleti tatbîk ederler.
İbni Kesir = Musa'nın kavminden bir topluluk vardır ki; irşad ederler ve onunla hükmederler.
Kadri Çelik = Musa'nın kavminden, hakka hidayet eden ve hak ile adalette bulunan bir topluluk vardır.
Muhammed Esed = Musa'nın (görevlendirildiği) halk içinde (ötekilere) doğru yolu gösteren ve onun ışığı altında adaletle davranan insanlar vardı
Mustafa İslamoğlu = Musa'nın toplumu içerisinde öyle bir kesim de vardır ki, onlar hakkıyla rehberlik ederler ve o hakikat sayesinde adaletli davranırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Mûsa'nın kavminden bir cemaat de vardır ki, hak ile hidâyete erdirirler ve hak ile adâlette bulunurlar.
Ömer Öngüt = Musa'nın kavminden öyle bir topluluk da vardır ki, onlar Hakk'a iletirler ve hak ile hüküm verirler.
Şaban Piriş = Musa’nın kavminden hakkı gösteren ve onunla adaleti gözeten bir topluluk vardı.
Sadık Türkmen = Musa’nin kavminden bir topluluk vardı ki, gerçekle (ayetler+akıl+bilim+faydalı iş ile) doğru yolu gösterirler ve onunla, adaletle hareket ederlerdi.
Seyyid Kutub = Musa'nın soydaşlarından insanları hakka ileten ve hakka uygun, adil hükümler veren bir grup vardı.
Suat Yıldırım = Evet! Mûsâ’nın kavminden bir topluluk da vardır ki hak dinle insanları doğru yola götürür ve onunla halk içinde adaleti tatbik ederler.
Süleyman Ateş = Mûsâ kavmi içinde doğrulukla hakka götüren ve hak ile adâlet yapan bir topluluk da vardır.
Tefhim-ul Kuran = Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.
Ümit Şimşek = Musa'nın kavminden bir topluluk da var ki, hak sözle insanlara doğru yolu gösterir ve hak ile hükmederek adalet ederler.
Yaşar Nuri Öztürk = Musa kavminden bir topluluk vardır ki, hakka kılavuzluk/hak ile kılavuzluk eder ve yalnız hakka dayanarak adaleti gözetir.
İskender Ali Mihr = Ve Musa (A.S)’ın kavminden bir ümmet vardır. Hakk’a hidayet ederler (hidayete ulaştırırlar). Ve onunla (hak ile) adaletle hükmederler.
İlyas Yorulmaz = Musa nın kavminden, doğru olana (kitaba) götüren ve o kitabın içindekilerle adaleti sağlayan bir topluluk vardı.