قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنِّي رَسُولُ اللّهِ إِلَيْكُمْ جَمِيعًا الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ يُحْيِي وَيُمِيتُ فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ النَّبِيِّ الأُمِّيِّ الَّذِي يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَكَلِمَاتِهِ وَاتَّبِعُوهُ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Kul yâ eyyuhân nâsu innî resûlullâhi ileykum cemîanillezî lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), lâ ilâhe illâ huve yuhyî ve yumît(yumîtu), fe âminû billâhi ve resûlihin nebiyyil ummiyyillezî yu’minu billâhi ve kelimâtihî vettebiûhu leallekum tehtedûn(tehtedûne).
kul | : de |
yâ eyyuhâ en nâsu | : ey insanlar |
innî | : muhakkak ki ben |
resûlu allâhi | : Allah’ın resûlü |
ileykum | : size |
cemîan ellezî | : hepinize ki o |
lehu | : ona ait, onun |
mulku es semâvâti | : semaların mülkü |
ve el ardı | : ve yeryüzü |
lâ ilâhe | : ilâh yoktur |
illâ huve | : ondan başka |
yuhyî | : o diriltir |
ve yumîtu | : ve o öldürür |
fe âminû bi allâhi | : öyleyse Allah’a îmân edin |
ve resûli-hi | : ve onun resûlüne |
en nebiyyi el ummiyyi ellezî | : ümmî peygamber ki o |
yu’minu | : inanır, iman eder |
bi allâhi | : Allah’a |
ve kelimâti-hî | : ve kelimelerine, onun sözlerine |
ve ittebiû-hu | : ve ona tâbî olun |
lealle-kum | : umulur ki siz, böylece siz |
tehtedûne | : hidayete erersiniz, eresiniz |
Diyanet İşleri = (Ey Muhammed!) De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ben, yer ve göklerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah’ın hepinize gönderdiği peygamberiyim. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, diriltir ve öldürür. O hâlde, Allah’a ve O’nun sözlerine inanan Resûlüne, o ümmî peygambere iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Ey insanlar, şüphe yok ki ben, Allah tarafından sizin hepinize gönderilmiş olan peygamberim; o, öyle bir Allah'tır ki göklerin saltanat ve tasarrufu da onundur, yeryüzünün de. Ondan başka yoktur tapacak, odur dirilten ve öldüren. Artık Allah'a ve Allah'ın sözlerine inanın ve şerîat sâhibi Ümmî Peygamberine inanın ve uyun ona da doğru yolu bulun.
Abdullah Parlıyan = De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ben, Allah'ın hepinize gönderdiği bir elçiyim. O Allah ki, göklerin ve yerin egemenliği O'na aittir. O'ndan başka gerçek ilah yoktur, hayatı ve ölümü bahşeden O'dur. Öyleyse gelin, Allah'a ve O'nun okuması yazması olmayan elçisine inanın ki, O elçi de Allah'a ve O'nun sözlerine iman etmektedir. O'na uyun ki, doğru yolu bulasınız.”
Adem Uğur = De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın elçisiyim. Ondan başka tanrı yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah'a ve ümmî Peygamber olan Resûlüne -ki o, Allah'a ve onun sözlerine inanır- iman edin ve O'na uyun ki doğru yolu bulasınız.
Ahmed Hulusi = De ki: "Ey insanlar. . . Kesinlikle ben hepinize gelmiş Allâh Rasûlü'yüm. . . Semâların ve arzın mülkü "HÛ"nundur! İlâh yoktur sadece "HÛ"! Diriltir, öldürür! Bu yüzden iman edin, Esmâ'sıyla nefsinizin dahi hakikati olan Allâh'a ve Ümmî Nebi olan O Rasûl'e ki O, Esmâ'sıyla nefsinin dahi hakikati olan Allâh'a ve O'nun bildirdiklerine iman eder. O'na tâbi olun ki hakikate erdirilesiniz. "
Ahmet Tekin = 'Ey insanlar, ben sizin hepinize, göklerin ve yerin mülkü ve hâkimiyetine sahip olan Allah’ın emirlerini tebliğ ile görevlendirdiği, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasûlüyüm. Hak ilâh yalnızca O’dur. O hayat verir, yaşatır, eceller gelince de ölümü gerçekleştirir. O halde, Allah’a; Allah’ın kelâmına, kitaplarına âyetlerine, mûcizelerine, emirlerine, hükümlerine iman eden ümmî Rasûlüne, Mekke’li, aslı nesli belli, öğrenim görmeyen, idraklerin ötesini kavrayabilen bütün insanlığın peygamberine iman edin. Ona, onun sünnetine tâbi olun ki, hak yolu tercih etmiş, İslâm’da sebat etmiş olasınız.' diye ilan et.
Ahmet Varol = De ki: 'Ey insanlar! Ben, göklerin ve yerin mülkiyeti kendisine ait olan, kendisinden başka ilah olmayan, öldüren ve dirilten Allah tarafından sizin tümünüze gönderilmiş bir peygamberim. Allah'a ve O'nun, Allah'a ve sözlerine iman eden, okuma yazma bilmeyen nebi peygamberine iman edin ve ona uyun; olur ki doğru yola erersiniz.
Ali Bulaç = De ki: "Ey insanlar, ben Allah'ın sizin hepinize gönderdiği bir elçisi (peygamberi)yim. Ki göklerin ve yerin mülkü yalnız O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyleyse Allah'a ve ümmi peygamber olan elçisine iman edin. O da Allah'a ve O'nun sözlerine inanmaktadır. Ona iman edin ki hidayete ermiş olursunuz.
Ali Fikri Yavuz = (Rasûlüm) de ki: “- Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize gelen, Allah’ın Peygamberiyim. O Allah ki, yer ve göklerin tasarrufu O’nundur. Ondan başka hiç bir ilâh yoktur, öldürür ve diriltir. Onun için hem Allah’a, hem de bütün kelimelerine iman getiren o ümmî Peygambere, Rasûlüne iman edin; ve o peygambere uyun ki, doğru yolu bulasınız.
Ali Ünal = (Ey Rasûlüm! Bütün insanlara) ilân et! “Ey insanlar! Şurası bir gerçek ki ben, hepinize Allah’ın elçisiyim; ki O Allah içindir göklerin ve yerin sahipliği ve mutlak hakimiyeti. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur; hayatı veren O’dur, ölümü de O verir. Şu halde siz de, Allah’a ve O’nun bütün kelimelerine (gönderdiği bütün Kitaplara, bütün hükümlerine, bütün icraatına) iman eden o ümmî Nebî Elçisi’ne iman edin ve O’na tâbi olun ki, böylece doğru yolu bulup, onu takip ediyor olasınız.”
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Ey insanlar! Gerçekten ben, göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın hepinize gönderdiği peygamberiyim. Ondan başka tanrı yoktur; O, diriltir ve öldürür. O halde Allah'a ve Peygamberi'ne iman ediniz. Allah'a ve O'nun sözlerine inanan o anasından doğduğu gibi ahlaklı olan peygambere iman edip uyunuz ki doğru yolu bulasınız.”
Bekir Sadak = De ki: «Ey insanlar! Dogrusu ben, goklerin ve yerin hukumrani, O'ndan baska tanri bulunmayan, dirilten ve olduren Allah'in, hepiniz icin gonderdigi peygamberiyim. Allah'a ve okuyup yazmasi olmayan, haber getiren peygamberine (ki o da Allah'a ve sozlerine inanmistir) inanin; ona uyun ki dogru yolu bulasiniz.»
Celal Yıldırım = (Ey Peygamber!) De ki: Ey insanlar! Şüphesiz ki ben hepinize gönderilen Allah'ın peygamberiyim; o Allah ki, göklerin ve yerin mülkü O'nundur; O'ndan başka ilâh yoktur; diriltir ve öldürür. Artık Allah'a imân edin ; Allah'a ve O'nun sözlerine imân eden Ümmî Peygamberine Resulüne inanın; O'na uyun ki doğru yolu bulaşınız.
Cemal Külünkoğlu = De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ben Allah'ın sizin hepinize gönderdiği bir peygamberiyim. Göklerin ve yerin mülkü yalnız O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur. O diriltir ve öldürür. Öyleyse Allah'a ve ümmi peygamber olan elçisine iman edin. O da Allah'a ve O'nun sözlerine inanmaktadır. Ona iman edin ki doğru yolu bulmuş olasınız.”
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Ey insanlar! Doğrusu ben, göklerin ve yerin hükümranı, O'ndan başka tanrı bulunmayan, dirilten ve öldüren Allah'ın, hepiniz için gönderdiği peygamberiyim. Allah'a ve okuyup yazması olmayan, haber getiren peygamberine -ki o da Allah'a ve sözlerine inanmıştır- inanın; ona uyun ki doğru yolu bulasınız.'
Diyanet Vakfi = De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın elçisiyim. Ondan başka tanrı yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah'a ve ümmî Peygamber olan Resûlüne -ki o, Allah'a ve onun sözlerine inanır- iman edin ve O'na uyun ki doğru yolu bulasınız.
Edip Yüksel = De ki: 'Ey halk, ben, hepiniz için, göklerin ve yerin egemenliğine sahip olan ALLAH'ın elçisiyim. O'ndan başka tanrı yok. Diriltir, öldürür.' ALLAH'a ve ümmi olan elçisine inanın, nitekim o da ALLAH'a ve sözlerine inanmaktadır. Ona uyun ki doğruyu bulasınız.
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: ey insanlar! Haberiniz olsun ben size, sizin hepinize Allahın Resulüyüm, o Allah ki bütün Semavat-ü Arzın mülkü onun, ondan başka ilâh yok, hem diriltir hem öldürür, onun için gelin iyman edin Allaha ve Resulüne, Allaha ve Allahın bütün kelimatına iyman getiren o ümmî Peygambere, ve ittiba' edin ona ki bu hidâyete irebilesiniz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Ey insanlar, biliniz ki, ben sizin hepinize Allah'ın gönderdiği peygamberiyim. O Allah ki bütün göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O'ndan başka tanrı yoktur. Hem diriltir, hem de öldürür. Onun için gelin Allah'a ve peygamberine iman edin. Allah'a ve Allah'ın bütün kelamlarına inanan o okuyup yazması olmayan peygambere de. Uyun ona ki, kurtuluşa erebilesiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki; ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah'ın resulüyüm. O Allah ki, göklerin ve yerin bütün mülkü O'nundur. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öldüren de, dirilten de O'dur. Bundan dolayı gelin, Allah'a ve resulüne iman edin. Allah'a ve Allah'ın bütün kelâmlarına iman etmiş bulunan o ümmî peygambere, evet ona uyun ki, hidayete erebilesiniz.
Gültekin Onan = De ki: "Ey insanlar, ben Tanrı'nın sizin hepinize gönderdiği bir elçisiyim. Göklerin ve yerin mülkü yalnız O'nundur. O'ndan başka Tanrı yoktur. O diriltir ve öldürür. Öyleyse Tanrı'ya ve ümmi nebi olan elçisine inanın. O da Tanrı'ya ve O'nun sözlerine inanmaktadır. Ona uyun ki hidayete eresiniz.
Harun Yıldırım = De ki: “Ey insanlar, ben Allah’ın hepinize gönderdiği rasulüyüm.” Göklerin ve yerin mülkü yalnız O’nundur, O’ndan başka ilah yoktur. Dirilten ve öldüren O’dur. O halde Allah’a ve ümmi nebi olan Rasulü’ne iman edin ki o da O’nun kelamına iman etmektedir. Ona uyun ki hidayete eresiniz.
Hasan Basri Çantay = (Habîbim) de ki: «Ey insanlar, şübhesiz ben göklerin ve yerin mülk (-ü tasarruf) una mâlik olan, kendisinden başka hiç bir Tanrı bulunmayan, hem dirilten, hem öldüren Allahın size, hepinize gönderdiği peygamberim. O halde Allaha ve Onun ümmî nebiy olan resulüne — ki kendisi de o Allaha ve Onun sözlerine îman etmekde olandır — îman edin, ona tâbi' olun. Tâki doğru yolu bulmuş olasınız».
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: 'Ey insanlar! Muhakkak ki ben, sizin hepinize, göklerin ve yerin mülkü kendisinin olan Allah’ın (gönderdiği) peygamberiyim. O’ndan başka ilâh yoktur; (O) hayat verir ve (O) öldürür. Öyleyse Allah’a ve O’nun ümmî peygamber olan Resûlüne îmân edin; o (peygamber) ki, Allah’a ve O’nun kelimelerine(kitablarına) îmân eder; ona tâbi' olun ki hidâyete eresiniz.'
İbni Kesir = De ki: Ey insanlar; ben gerçekten göklerin ve yerin mülkü kendisinin olan, O'ndan başka hiçbir tanrı bulunmayan, hem dirilten, hem öldüren Allah'ın hepiniz için gönderdiği peygamberiyim. Şu halde Allah'a ve O'nun ümmi peygamberi olan elçisine inanın: Ki o da Allah'a ve O'nun sözlerine inanmaktadır. Ve ona uyun ki hidayete eresiniz.
Kadri Çelik = De ki: “Ey insanlar, ben Allah'ın sizin hepinize gönderdiği bir elçisiyim. Göklerin ve yerin mülkü yalnız O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyleyse Allah'a ve ümmi peygamberine iman edin. O da Allah'a ve O'nun sözlerine iman etmektedir. Ona iman edin; umulur ki hidayete ermiş olursunuz.”
Muhammed Esed = De ki (ey Muhammed): "Ey insanlar, şüphesiz, ben Allahın hepinize gönderdiği bir elçiyim; O (Allah) ki, göklerin ve yerin egemenliği Ona aittir! Ondan başka tanrı yoktur; hayatı ve ölümü bahşeden Odur!" Öyleyse artık inanın Allaha ve Onun Elçisine! Okuması-yazması olmayan, Allaha ve Onun sözlerine inanan Haberciye. Ona uyun ki doğru yolu bulasınız!
Mustafa İslamoğlu = (Ey Peygamber) de ki: "Ey İnsanlar! İyi bilin ki ben Allah'ın hepinize gönderdiği elçisiyim. Öyle bir (Allah) ki; göklerin ve yerin egemenliği O'na aittir; O'ndan başka ilah yoktur; hayatı ve ölümü yaratan O'dur: o halde Allah'a ve O'nun elçisine inanın; Allah'a ve O'nun bütün mesajlarına inanan kitap ehlinden olmayan Haberci'ye... Ve ona uyun ki doğru yolu bulabilesiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Ey nâs! Şüphe yok ki ben hepinize Allah Teâlâ'nın bir resûlüyüm. Öyle Allah ki, göklerin ve yerin mülkü O'na mahsustur. O'ndan başka ilâh yoktur. Hem diriltir ve hem öldürür. Artık Allah Teâlâ'ya ve bir Nebiyy-i Ümmî olup Allah'a ve O'nun kelimelerine inanan Resûlüne imân ediniz, ve O'na tâbi olunuz ki, hidâyete erişebilesiniz.»
Ömer Öngüt = Resulüm! De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ki ben, Allah'ın hepiniz için gönderdiği peygamberiyim. O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O'ndan başka ilâh yoktur. Diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah'a ve O'nun ümmî Peygamber'ine, Allah'a ve O'nun kelimelerine inanan Peygamber'ine iman edin. Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız.
Şaban Piriş = De ki: -Ey insanlar, Ben sizin hepinize, kendisinden başka ilah olmayan, dirilten ve öldüren Allah’ın sizin hepinize gönderdiği elçisiyim. Allah’a ve O’nun elçisi ümmi Peygamber’e iman edin. Zira O da Allah’a ve O’nun sözlerine iman etmiştir. Doğru yolu bulabilmeniz için ona tabi olun!
Sadık Türkmen = De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ben, Allah’ın hepinize gönderdiği bir elçiyim; O (Allah) ki, göklerin ve yerin egemenliği/imparatorluğu O’nundur. O’ndan başka İlâh yoktur. Diriltir ve öldürür. Öyleyse Allah’a ve O’nun ümmi Peygamberi olan elçisine iman edin/inanın ki, o da; Allah’a ve O’nun kelimelerine inanmaktadırve ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!”
Seyyid Kutub = De ki; «Ey insanlar, ben Allah'ın hepinize gönderilmiş elçisiyim. O ki, göklerin ve yerin egemenliği tekelindedir, O kendisinden başka ilâh yoktur, diriltir ve öldürür. Geliniz Allah'a ve O'nun o okuma yazması olmayan (ümmi) peygamberine, Allah'a ve O'nun sözlerine inanan Peygamberine inanınız, O'na uyunuz ki, doğru yolu bulasınız.»
Suat Yıldırım = De ki: "Ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah tarafından gönderilen Peygamberim. O ki, göklerin ve yerin hakimiyeti O’na aittir. O’ndan başka ilah yoktur. Hayatı veren de, ölümü yaratan da O’dur. Öyleyse siz de Allah’a ve O’nun bütün kelimelerine iman eden o ümmî Nebîye, o Resule inanın. Ona tâbi olun ki doğru yolu bulasınız.
Süleyman Ateş = De ki: "Ey insanlar, ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sâhibi olan, kendisinden başka tanrı bulunmayan, yaşatan, öldüren Allâh'ın Elçisiyim. Gelin Allah'a ve O'nun ümmi peygamberi olan Elçisine inanın -ki o (peygamber) de Allah'a ve O'nun sözlerine inanmaktadır- O'na uyun ki doğru yolu bulasınız!"
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Ey insanlar, ben Allah'ın sizin hepinize gönderdiği bir elçisi (peygamberi) yim. Ki göklerin ve yerin mülkü yalnız O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyleyse Allah'a ve ümmi peygamberine iman edin. O da Allah'a ve O'nun sözlerine inanmaktadır. Ona iman edin ki hidayete ermiş olursunuz.
Ümit Şimşek = De ki: Ey insanlar! Ben sizin hepinize birden gönderilmiş Allah elçisiyim. O Allah ki, göklerin ve yerin egemenliği Onundur. Ondan başka tanrı yoktur. O diriltir, O öldürür. Siz de Allah'a ve Resulüne iman edin-ki, zaten o ümmî peygamber de Allah'a ve sözlerine iman etmiştir. Ve o peygambere uyun ki doğru yolu bulasınız.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Ey insanlar! Ben sizin üstünüze Allah'ın resulüyüm. Göklerin ve yerin mülkü o Allah'ındır. İlah yoktur O'ndan başka. O diriltir, O ölüdürür. O halde Allah'a ve resulüne iman edin; Allah'a ve onun sözlerine inanan o ümmi peygambere iman edip uyun ki, doğruya ve güzele ulaşabilesiniz."
İskender Ali Mihr = De ki: “Ey insanlar! Muhakkak ki; ben, sizin hepinize (gönderilen) Allah’ın Resûl’üyüm. O ki; semaların ve arzın mülkü, O’nundur. O’ndan başka ilâh yoktur. O, hayat verir (yaşatır) ve öldürür. Öyleyse Allah’a ve O’nun ümmî, nebî, Resûl’üne îmân edin ki; O, Allah’a ve O’nun kelimelerine (sözlerine) inanır (îmân eder). Ve O’na tâbî olun ki; böylece siz, hidayete eresiniz.”
İlyas Yorulmaz = Deki “Ey İnsanlar! Ben sizin hepinize gönderilmiş Allah’ın elçisiyim. O Allah ki göklerin ve yerin mülkü O’nundur, ancak ve ancak tek ilah O’dur, dirilten de öldürende O’dur. Artık Allah’a ve O’nun elçisine inanın. O elçi ki, Allah’a ve O’nun sözlerine inanmış ve daha önceki vahiylerden habersiz (ümmi nebi) birisi. Ona tabi olunki doğru yola ulaşasınız.