أَن تَقُولُواْ إِنَّمَا أُنزِلَ الْكِتَابُ عَلَى طَآئِفَتَيْنِ مِن قَبْلِنَا وَإِن كُنَّا عَن دِرَاسَتِهِمْ لَغَافِلِينَ
En tekûlû innemâ unzilel kitâbu alâ tâifeteyni min kablinâ ve in kunnâ an dirâsetihim le gâfilîn(gâfilîne).
en tekûlû | : demeniz (dememeniz, söylemeniz) |
innemâ | : yalnızca, sadece |
unzile | : indirildi |
el kitâbu | : kitap |
alâ | : üzerine, ...’a |
tâifeteyni | : iki taife, topluluk |
min kabli-nâ | : bizden önce |
ve in kunnâ | : ve biz olurduk (eğer, ... ise biz ... olduk) |
an dirâseti-him | : onların derslerinden (okuduklarından) |
le gâfilîne | : gerçekten gâfil (habersiz) olanlar |
Diyanet İşleri = (156-157) “Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik” demeyesiniz, yahut, “Eğer bize kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk” demeyesiniz, diye bu Kur’an’ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah’ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız.
Abdulbaki Gölpınarlı = Hiç şüphe yok ki bizden önce ancak iki tâifeye kitap indirildi ve bizse onu okumaktan âcizdik, bir şey anlamıyorduk demeyesiniz.
Abdullah Parlıyan = O'nu size indirdik ki, “Kitap yalnız bizden önceki iki topluluğa, yani Yahudi ve Hıristiyanlara indirilmişti de, biz onların eğitim ve öğretimlerinden habersizdik” demeyesiniz diye,
Adem Uğur = Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (hıristiyanlara ve yahudilere) indirildi, biz ise onların okumasından gerçekten habersizdik demeyesiniz diye;
Ahmed Hulusi = "BİLGİ, sadece bizden önceki iki taife (Yahudi ve Nasara) üzerine inzâl edildi; biz, onların kendilerine geleni okuyup değerlendirmesinden gâfildik" demeyesiniz. . .
Ahmet Tekin = 'Kitaplar, bizden önceki iki topluluğa indirildi; biz, onlara öğretilenlerden, o kitabın içindeki hükümlerden habersizdik' diyerek itiraz edememeniz için bu Kur’ân’ı indirdik.
Ahmet Varol = 'Kitap yalnızca bizden önceki iki topluluğa indirildi ve biz onların okumalarından habersizdik' demeyesiniz.
Ali Bulaç = "Bizden önce kitap yalnız iki topluluğa indirildi, biz ise onların ders gördüklerinden habersizlerdik" dememeniz;
Ali Fikri Yavuz = (Ey Mekke’liler! Siz): “- Bizden önce Yahudî’lerle Hristiyanlara indirilen kitap, konuştuğumuz dilde olmadığından onu okumaktan gafilleriz” derdiniz. Bunu dememeniz (için lisanınız üzere KUR’AN’ı gönderdik.)
Ali Ünal = Ayrıca, “Kitap, yalnızca bizden önceki iki topluluğa (Yahudilere ve Hıristiyanlara) indirildi; biz ise, onların okuyup üzerinde çalıştıkları gerçeklerden habersizdik.” demeyesiniz.
Bayraktar Bayraklı = (156-157) “Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından gerçekten habersizdik” demeyesiniz, yahut “Eğer bize kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk” demeyesiniz diye bu kitabı indirdik. İşte size de Rabbinizden açık bir delil, kılavuz ve rahmet geldi. Allah'ın âyetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zâlim kim olabilir? Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden dolayı azabın en kötüsüyle cezalandıracağız!
Bekir Sadak = (155-15) 7 Bu, indirdigimiz kutsal Kitap'dir, ona uyun. «Bizden once iki topluluga kitap indirildi, bizim onlarin okuduklarindan haberimiz yok» demekten veya «Bize kitab indirilseydi onlardan daha dogru yolda olurduk» demekten sakinin ki merhamet olunasiniz. µphesiz o, size Rabbinizden belge, yol gsteren ve rahmet olarak gelmi_tir. Allah'Ùn ayetlerini yalanlayandan ve onlardan yz evirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yz evirenleri, yz evirmelerinden tr, kt bir azabla cezalandÙracaÙz.
Celal Yıldırım = Bizden önce yalnız iki topluluğa (Yahudî ve Nasârâ'ya) kitap indirildi ve biz de onların eğitim ve öğretimlerinden habersiz bulunuyorduk, dememeniz,
Cemal Külünkoğlu = “Bizden önceki iki ümmete (Yahudiler ile Hıristiyanlara) kitap indirildi ve biz onların okuduklarından habersiz kaldık” demeyesiniz diye o (Kur'an')ı size indirdi.
Diyanet İşleri (eski) = (155-157) Bu, indirdiğimiz kutsal Kitap'dır, ona uyun. 'Bizden önce iki topluluğa kitap indirildi, bizim onların okuduklarından haberimiz yok' demekten veya 'Bize kitap indirilseydi onlardan daha doğru yolda olurduk' demekten sakının ki merhamet olunasınız. Şüphesiz o, size Rabbinizden belge, yol gösteren ve rahmet olarak gelmiştir. Allah'ın ayetlerini yalanlayandan ve onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, kötü bir azabla cezalandıracağız.
Diyanet Vakfi = «Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (hıristiyanlara ve yahudilere) indirildi, biz ise onların okumasından gerçekten habersizdik» demeyesiniz diye;
Edip Yüksel = Artık, 'Bizden önceki iki gruba kitap verildi; biz ise onların öğretilerinden habersizdik,' diyemezsiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Demiyesiniz ki: Kitâb yalnız bizden evvel iki tâifeye indirildi ve doğrusu biz onların tedrisatından kat'ıyyen gafil bulunuyoruz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve: «Bizden önce kitap yalnız iki topluluğa indirildi. Doğrusu biz, onlar gibi okuyup anlamaktan habersiziz.» demeyesiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Onu size indirdik ki:) «Kitap, sadece bizden önceki iki topluluğa (yahudi ve hıristiyanlara) indirildi; biz ise, onların okumasından habersizdik (o kitapları okuyamıyor ve dillerini anlayamıyorduk)» demeyesiniz.
Gültekin Onan = "Bizden önce kitap yalnız iki topluluğa indirildi, biz ise onların ders gördüklerinden habersizlerdik" dememeniz;
Harun Yıldırım = “Bizden önce kitap yalnız iki topluluğa indirildi ve biz onların öğrendiklerinden habersizdik.” demeyesiniz.
Hasan Basri Çantay = (O kitabı indirmemiz) «Bizden evvel kitâb yalınız iki taaifeye (Yahudi ve Nasrânîlere) indirdi, biz ise onların okuduklarından kat'iyyen gaafillerdik» dememeniz için,
Hayrat Neşriyat = (Onu indirdik) ki 'Kitab, ancak bizden önce iki tâifeye (yahudilere ve hristiyanlara) indirildi; (biz ise) şübhesiz onların ders yapmalarından (kitablarını okumalarından ve onun hakikatlerinden) de doğrusu habersiz kimselerdik' demeyesiniz!
İbni Kesir = Demeyesiniz ki: Bizden önce kitab, yalnız iki topluluğa indi. Bizim ise onlarınkinden hiç haberimiz yok.
Kadri Çelik = “Bizden önce iki topluluğa kitab indirildi, bizim onların okuduklarından haberimiz yok” demeyesiniz (diye Kur'an'ı indirdik).
Muhammed Esed = (Bu kitap, size verildi) ki, "Yalnızca bizden önce yaşamış iki gurup insana ilahi kelam bahşedilmişti ve biz onların öğretilerinden habersizdik!" demeyesiniz;
Mustafa İslamoğlu = (Bir de) "Sadece bizden önce yaşamış iki topluluğa ilahi mesaj indirilmişti ve biz onların öğretilerinden haberdar değildik" demeyesiniz;
Ömer Nasuhi Bilmen = Demeyesiniz ki, «Kitap ancak bizden evvel iki tâifeye indirilmiştir ve biz onların kıraatinden şüphesiz ki gâfiller idik.»
Ömer Öngüt = Bu kitap: “Bizden önceki iki topluluğa kitap indirildi, bizim onların ne okuduğundan haberimiz yoktu. ” dememeniz için indirildi.
Şaban Piriş = -Kitap, ancak bizden önceki (Yahudi ve Hıristiyan olan) iki topluluğa indirildi, Biz, onların okuyup, incelemelerinden habersizdik.” dersiniz;
Sadık Türkmen = “kitap yalnızca bizden önce iki taifeye indirildi. Biz ise onların okumasından habersizdik” demeyesiniz.
Seyyid Kutub = Onu size indirdi ki, «Bizden önceki iki ümmete (yahudiler ile hristiyanlara) kitap indirildi ve biz onların okuduklarından habersiz kaldık» diyemeyesiniz.
Suat Yıldırım = O kitabı indirmemiz, "Bizden önce kitap yalnız iki topluluğa indirildi, biz ise onların okuduklarından habersizdik." dememeniz,
Süleyman Ateş = (Onu size indirdik ki) "Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahûdilere, hıristiyanlara) indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)" demeyesiniz.
Tefhim-ul Kuran = «Bizden önce kitap yalnız iki topluluğa indirildi, biz ise onların ders gördüklerinden habersizlerdik» dememeniz,
Ümit Şimşek = 'Kitap bizden önceki iki topluluğa indirildi; biz onların derslerinden habersizdik' demeyesiniz diye Biz onu size indirdik.
Yaşar Nuri Öztürk = "Kitap, bizden önce iki topluluğa indirildi. Biz onu okuyup araştırmaktan gerçekten habersizdik." demeyesiniz.
İskender Ali Mihr = “Kitap, yalnızca bizden önceki iki topluluğa indirildi. Ve biz onların okuduklarından gerçekten gâfildik.” dersiniz diye (dememeniz için).
İlyas Yorulmaz = Veya “Bizden önce şu iki (Yahudi ve Hıristiyan) topluma kitap indirilmişti ama, (sizin kitabınız Kur’an da olanları) ehli kitap olanlardan öğrenmiş değiliz” demekten (sakının).