وَأَنَّ هَذَا صِرَاطِي مُسْتَقِيمًا فَاتَّبِعُوهُ وَلاَ تَتَّبِعُواْ السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَن سَبِيلِهِ ذَلِكُمْ وَصَّاكُم بِهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Ve enne hâzâ sırâtî mustekîmen fettebiûhu, ve lâ tettebiûs subule fe teferraka bikum an sebîlihi, zâlikum vassâkum bihî leallekum tettekûn(tettekûne).
ve enne | : ve muhakkak ki |
hâzâ | : bu |
sırâtî mustekîmen | : benim mustakîm olan yolum, bana yönelmiş olan yolum, sizi bana ulaştıracak olan yol. (Allah’a ulaştıran yol) |
fettebiûhu (fe ittebiû-hu) | : öyleyse ona tâbî olun |
ve lâ tettebiû | : ve tâbî olmayın |
es subule | : yollara |
fe teferraka | : o taktirde ayırır |
bi-kum | : sizi |
an sebîli-hi | : onun yolundan |
zâlikum | : işte böyle |
vassâ-kum | : size vasiyet etti, emretti, farz kıldı |
bi-hi | : onunla |
lealle-kum | : umulur ki böylece siz |
tettekûne | : siz takva sahibi olursunuz |
Diyanet İşleri = İşte bu, benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar sizi parça parça edip O’nun yolundan ayırır. İşte size bunları Allah sakınasınız diye emretti.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve şüphe yok ki budur benim dosdoğru yolum, ona uyun siz ve sizi, onun yolundan ayıracak yollara gitmeyin. Çekinip sakınasınız diye işte bunları emretmiştir size.
Abdullah Parlıyan = Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun, diğer yollardan gitmeyin ki, sizi O'nun yolundan ayırıp saptırmış olurlar. Allah bütün bunları size emretti ki, yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulmuş olasınız.
Adem Uğur = Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.
Ahmed Hulusi = Bu benim dosdoğru sıratımdır, ona tâbi olun, (başka) yollara tâbi olmayın; (aksi takdirde) sizi O'nun sırat-ı müstakiminden ayırırlar. . . İşte, bilfiil korunasınız diye (Allâh) size bu uyarıları yapıyor!
Ahmet Tekin = İşte bunların yaşandığı hayat tarzı benim dosdoğru, muhkem, güvenli yolumdur. Bu yola tâbi olun, Kur’ân’a ve sünnete uyun. Sizi Allah’ın yolundan ayırıp parçalayacak başka yolları, başka hayat tarzlarını benimsemeyin. İşte, tekrar tekrar Allah’ın size tavsiye ettiği hususlar bunlardır. Umulur ki, Allah’a sığınır, emirlerine yapışır, günahlardan arınıp, azaptan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olursunuz.
Ahmet Varol = 'İşte benim dosdoğru olan yolum budur, ona uyun. Değişik yollara uymayın, sonra bu yollar sizi O'nun yolundan ayırır. Olur ki sakınırsınız diye (Allah) size böyle emretti.'
Ali Bulaç = Bu benim dosdoğru olan yolumdur. Şu halde ona uyun. Sizi O'nun yolundan ayıracak (başka) yollara uymayın. Bununla size tavsiye etti, umulur ki korkup sakınırsınız.
Ali Fikri Yavuz = Şu emrettiğim yol, benim dosdoğru yolumdur; hep ona uyun. Başka yollara ve dinlere uyup gitmeyin ki, sizi onun yolundan saptırıp parçalamasınlar. İşte Allah, kötülükten sakınasınız diye, size bunları emretti.
Ali Ünal = “İşte, (Allah’ın size okuyup açıkladığım hükümleriyle) benim dosdoğru yolum: o halde ona tâbi olun. Başka yollara uymayın ki, o yollar sizi grup grup parçalayarak Allah’a giden yoldan ayırmasın. O’na karşı saygılı olup itaatsizlikten sakınasınız ve O’nun koruması altına giresiniz diye Allah bunları size emrediyor.”
Bayraktar Bayraklı = “Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyunuz, başka yollara uymayınız; zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte, sakınmanız için Allah size bunları emretti.”
Bekir Sadak = Bu, dosdogru olan yoluma uyun. Sizi Allah yolundan ayri dusurecek yollara uymayin. Allah size bunlari sakinasiniz diye buyurmaktadir.
Celal Yıldırım = Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur; artık bu yola uyun, başka yollara uymayın, sonra o yollar sizi Allah yolundan saptırıp parçalar (fırkalara ayırır). İşte Allah size bunları emretmektedir; olur ki sakınırsınız.
Cemal Külünkoğlu = İşte benim dosdoğru yolum (İslam) budur, bu yola uyunuz. Sakın sizi Allah'ın yolundan ayrı düşürecek yollara girmeyiniz! İşte (Allah), kötülüklerden sakınasınız diye size bu direktifi verdi.
Diyanet İşleri (eski) = Bu, dosdoğru olan yoluma uyun. Sizi Allah yolundan ayrı düşürecek yollara uymayın. Allah size bunları sakınasınız diye buyurmaktadır.
Diyanet Vakfi = Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.
Edip Yüksel = İşte bu benim dosdoğru yolumdur. Ona uyun, başka yollara uymayın; çünkü onlar, sizi O'nun yolundan ayırırlar. Bunlar, dinlersiniz diye O'nun size verdiği öğütlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = bir de şu: benim dosdoğru yolum, hep onu ta'kıb edin, başka yollar ta'kıb etmeyin ki sizi onun yolundan saptırıb parçalamasınlar, duydunuz a işte size o bunu ferman buyurdu gerektir ki korunur, müttekı olursunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de bu Benim dosdoğru yolumdur; hep onu takip edin, sizi onun yolundan saptırıp parçalayacak başka yolları takip etmeyin! Duydunuz ya, O, korunup takva sahibi olasınız diye bunları size emretti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte benim doğru yolum budur; ona uyun. Sizi O'nun yolundan ayıracak başka yollara uymayın. (Azabından) korunmanız için Allah size böyle tavsiye etmiştir.
Gültekin Onan = Bu benim dosdoğru olan yolumdur. Şu halde ona uyun. Sizi O'nun yolundan ayıracak (başka) yollara uymayın. Bununla size tavsiye etti, umulur ki korkup sakınırsınız.
Harun Yıldırım = Muhakkak ki benim dosdoğru yolum budur; o halde ona uyun; sizi O’nun yolundan ayıracak yollara uymayın. İşte bu size kendisiyle tavsiyede bulunulan şeydir. Umulur ki sakınırsınız...
Hasan Basri Çantay = Şübhesiz ki (emrettiğim) bu (yol) benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun. (Başka aykırı) yollara tâbi olmayın. Sonra sizi Onun (Allahın) yolundan ayırır. İşte (Allah) size bunları emretdi ki (kötülükden sakınasınız.
Hayrat Neşriyat = Ve şübhesiz bu, benim dosdoğru yolumdur; öyle ise ona tâbi' olun! Ve (başka)yollara tâbi' olmayın! Sonra sizi O’nun (Allah’ın) yolundan ayırır(lar). İşte bunlar(Allah’ın) size o emrettiği (şeyler)dir; tâ ki (günahlardan) sakınasınız.
İbni Kesir = Ve şüphesiz ki bu; Benim dosdoğru yolumdur. Ona hemen uyun. Başka yollara uymayın ki; sonra sizi O'nun yolundan ayırır. İşte, sakınasınız diye size bunları emretti.
Kadri Çelik = İşte benim dosdoğru yolum budur; ona tâbi olun. Sizi Allah yolundan ayrı düşürecek yollara uymayın. Allah size bunları takva sahibi olasınız diye buyurmaktadır.
Muhammed Esed = Ve (bilin ki bu, dosdoğru Bana yönelen bir yoldur: Öyleyse bunu izleyin ve diğer yollardan gitmeyin ki sizi Onun yolundan saptırmasınlar. Allah (bütün) bunları size emretti ki Ona karşı sorumluluğunuzun bilincine varasınız.
Mustafa İslamoğlu = Zira işte Benim dosdoğru yolum budur: Öyleyse bu yolu izleyin ve farklı yollara sapmayın ki; sizi O'nun yolundan uzaklaştırmasınlar! Bütün bunları Allah size emretti ki, O'na karşı saygıda kusur etmeyesiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve şüphesiz ki, bu Benim müstakim yolumdur. Artık ona tâbi olunuz, başka yolları takib etmeyiniz. Sonra bunlar sizi Cenâb-ı Hakk'ın yolundan ayırır. İşte size bununla tavsiyede bulundu. Gerektir ki, siz sakınasınız.
Ömer Öngüt = Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur, siz ona uyunuz. Başkaca yollara gidip de onlar sizi Allah'ın yolundan ayırmasın. Allah size bunları sakınasınız diye vasiyet etmiştir.
Şaban Piriş = İşte bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun, sizi O’nun yolundan ayıracak yollara uymayın. Kendinizi korumanız için işte size böyle tavsiye ediyor.
Sadık Türkmen = Şüphesiz bu, Benim dosdoğru yolumdur. Öyleyse ona uyun, (başka) yollara uymayın! Ki sizi, O’nun yolundan saptırmasınlar. Böylece O, size bunları emretti/tavsiye etti. Belki korunup sakınırsınız!
Seyyid Kutub = İşte benim dosdoğru yolum budur, bu yola uyunuz. Sakın sizi Allah'ın yolundan ayrı düşürecek yollara girmeyiniz. İşte Allah, kötülüklerden sakınasınız diye size bu direktifi veriyor.
Suat Yıldırım = Bir de şu: "İşte benim dosdoğru yolum. Ona tâbi olun. Yoksa başka yollara uymayın ki sizi O’nun yolundan ayırmasın. İşte kötülüklerden sakınasınız diye Allah, size bunları emretti."
Süleyman Ateş = İşte benim doğru yolum budur, ona uyun, (başka) yollara uymayın ki, sizi O'nun yolundan ayırmasın! Korunmanız için (Allâh) size böyle tavsiye etti.
Tefhim-ul Kuran = Bu benim dosdoğru olan yolumdur, şu halde ona uyun. Sizi O'nun yolundan ayıracak (başka) yollara uymayın. Bununla size tavsiye etti, umulur ki korkup sakınırsınız.
Ümit Şimşek = Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.
Yaşar Nuri Öztürk = Bu benim dosdoğru sıratımdır, ona tâbi olun, (başka) yollara tâbi olmayın; (aksi takdirde) sizi O'nun sırat-ı müstakiminden ayırırlar. . . İşte, bilfiil korunasınız diye (Allâh) size bu uyarıları yapıyor!
İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki; bu, Benim mustakîm olan yolumdur. Öyleyse ona tâbî olun. Ve (başka) yollara tâbî olmayın ki; o taktirde sizi, onun yolundan ayırır. İşte böyle size onunla vasiyet etti(emretti). Umulur ki böylece siz takva sahibi olursunuz.
İlyas Yorulmaz = (Ey insanlar) Benim dosdoğru olan yolum budur. Yalnızca ona uyun ve başka yollara uymayın, başka yollara uymak sizi Allah’ın yolundan ayırır. Allah size bu şekilde tavsiyede bulunuyor ki, belki kendinizi korursunuz.