قُلْ تَعَالَوْاْ أَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ أَلاَّ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَلاَ تَقْتُلُواْ أَوْلاَدَكُم مِّنْ إمْلاَقٍ نَّحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَإِيَّاهُمْ وَلاَ تَقْرَبُواْ الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَلاَ تَقْتُلُواْ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللّهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ ذَلِكُمْ وَصَّاكُمْ بِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
Kul teâlev etlu mâ harrame rabbukum aleykum ellâ tuşrikû bihî şey’â(şey’en), ve bil vâlideyni ihsânâ(ihsânen), ve lâ taktulû evlâdekum min imlak(imlakin), nahnu nerzukukum ve iyyâhum, ve lâ takrabûl fevâhışe mâ zahera minhâ ve mâ batan(batane), ve lâ taktulûn nefselletî harramallâhu illâ bil hakk(hakkı), zâlikum vassâkum bihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).
kul | : de (ki) |
teâlev | : gelin |
etlu | : okuyayım |
mâ | : şey, şeyler, ne, neler |
harrame | : haram kıldı |
rabbu-kum | : sizin Rabbiniz |
aleykum | : size |
ellâ (en lâ) tuşrikû | : ortak (koşmamanız) koşmayın |
bi-hi | : ona |
şey’en | : bir şeyi |
ve bi el vâlideyni | : ve anne babaya |
ihsânen | : ihsanla davranma |
ve lâ taktulû | : ve öldürmeyin |
evlâde-kum | : evlâtlarınız, çocuklarınız |
min imlakin | : yokluktan, yoksulluktan, fakirlikten |
nahnu | : biz |
nerzuku-kum | : sizi biz rızıklandırırız |
ve iyyâ-hum | : ve onları da yalnız (biz) |
ve lâ takrabû el fevâhışe | : ve kötülüğe yaklaşmayın |
mâ zahere | : zâhir olan, açık olan |
min-hâ | : ondan (onun) |
ve mâ batane | : ve gizli olan |
ve lâ taktulû en nefse | : ve kimseyi öldürmeyin |
elletî harrame allâhu | : ki onu Allah haram kıldı |
illâ bi el hakkı | : haklı olmak hariç |
zâlikum | : işte böyle |
vassâ-kum | : size vasiyet etti, emretti, farz kıldı |
bi-hi | : onunla |
lealle-kum | : umulur ki böylece siz |
ta’kılûne | : siz akıl edersiniz |
Diyanet İşleri = (Ey Muhammed!) De ki: “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça, Allah’ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin. İşte size Allah bunu emretti ki aklınızı kullanasınız.”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Gelin de Rabbiniz, size neleri harâm etti, ben okuyup anlatayım: Sakın ona hiçbir şeyi eş ve ortak saymayın, ananıza, babanıza karşı iyilikte bulunun ve yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizi de ancak biz rızıklandırırız, onları da ve açığa çıkan kötülüklere de yaklaşmayın, gizli kalan kötülüklere de ve hiçbir cana kıymayın, çünkü Allah, haklı olmadıkça harâm etmiştir bunu. İşte aklınızı başınıza alasınız diye size bunları emretmiştir o.
Abdullah Parlıyan = De ki: “Gelin Allah'ın gerçekten neyi yasakladığını size anlatayım: O'ndan başka şeylere asla ilâhlık yakıştırmayın; annebabanıza iyilik yapın ve onlara karşı saygısızlıkta bulunmayın; ve çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin; çünkü sizin de, onların da rızıklarını sağlayacak olan biziz. Açık veya gizli hiçbir utanç verici fiil işlemeyin ve adaleti yerine getirmek dışında, Allah'ın kutsal saydığı insan hayatına haksızca kıymayın. Allah size aklınızı kullanasınız diye bunları emreder.
Adem Uğur = De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız.
Ahmed Hulusi = De ki: "Gelin, Rabbinizin size (neleri) haram ettiğini 'OKU'yayım: O'na bir şeyi ortak koşmayın. . . Ana-babaya ihsan üzere olun. . . Fakirlikten dolayı evlatlarınızı öldürmeyin. . . Sizin de onların da gıdasını biz veririz! Fevahişin (çirkin suçların) açık olanına da (içki, fuhuş. . . gibi) içsel olanına da (suç olanları düşünmek) yaklaşmayın. . . Hak kılınan hariç (kısas gibi), Allâh'ın haram kıldığı nefsi öldürmeyin! Aklınızı kullanmanız için, (Allâh) size bu uyarıyı yapar!"
Ahmet Tekin = 'Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını, nelere riayeti emrettiğini okuyayım:İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın.Anaya, babaya devamlı iyilik edin, ihsanda bulunun, kesinlikle kötü davranmayın.Masrafların artacağı, yoksulluğa düşeceğiniz endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de onların da rızkını, ekmeğini, aşını biz veriyoruz.Büyük günah ve ayıpların, meşrû olmayan şehevî fiillerin, gayrimeşrû ilişkilerin, zinanın açığına da, gizlisine de yaklaşmayın.Haklı bir sebep olmadıkca Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı, saygıya lâyık bulduğu cana kıymayın. İşte bunlar, Allah’ın tekrar tekrar size riayeti emrettiği hususlardır. Umulur ki, aklınızı başınıza toplar düşünürsünüz' diye ilan et.
Ahmet Varol = De ki: 'Gelin Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne babaya iyilik edin, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizi de onları da biz rızıklandırmaktayız- kötülüklerin açık olanına da gizli olanına da yaklaşmayın ve Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmeyin. Olur ki akıl edersiniz diye (Allah) size böyle emretti.'
Ali Bulaç = De ki: "Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne babaya iyilik edin, yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını biz vermekteyiz- Çirkin kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz."
Ali Fikri Yavuz = De ki: “-Geliniz, size Rabbiniz neleri haram etmiştir, okuyayım: Ona hiç bir şeyi ortak koşmayın, anaya babaya iyilik edin, fakirlik yüzünden çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de, onların da rızıklarını biz veririz. zina gibi kötülüklerin açığına da, gizlisine de yanaşmayın. Allah’ın muhterem kıldığı nefsi (canı) haksız yere öldürmeyin. İşte bu yasaklara riayet etmeyi, Allah size tavsiye etti, olur ki, düşünür ve akıl erdirirsiniz.”
Ali Ünal = De ki: “Gelin, Rabbinizin size neleri haram ettiğini okuyup açıklayayım: Her şeyden önce, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Annebabanın (hukukuna riayetsizlikte bulunmak şöyle dursun,) onlara her zaman iyilikte bulunun ve Allah’ın her yaptığınızı gördüğünün şuuru içinde iyi davranın. Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı (anne karnında da, doğduktan sonra da) öldürmeyin. Sizi Biz rızıklandırdığımız gibi, onları da rızıklandıran ve rızıklandıracak olan Biziz. Gizlisiyle açığıyla (zina, eşcinsellik ve namuslu kadınlara iftira gibi) bütün yüz kızartıcı çirkin fiillere yaklaşmayın (sizi bu fiillere götürecek sebeplerden de uzak durun). Allah’ın mutlak koruma altına aldığı ve katlini haram kıldığı cana, hukuken hak etmiş olma dışında asla kıymayın. İşte, akleder (de İslâm’a girip, Allah’ın ahkâmına uygun bir hayat sürersiniz) diye Allah size bunları emrediyor.
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayınız; anne babaya iyilik ediniz; fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyiniz! Sizin de onların da rızkını biz veririz; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayınız ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayınız! İşte, aklınızı kullanasınız diye Allah size bunları emretti.”[125]
Bekir Sadak = De ki: «Gelin size Rabbinizin haram kildigi seyleri soyleyeyim: O'na hicbir seyi ortak kosmayin, anaya babaya iyilik yapin, yoksulluk korkusuyla cocuklarinizi oldurmeyin sizin ve onlarin rizkini veren Biziz, «Gizli ve acik kotuluklere yaklasmayin, Allah'Ùn haram kÙldÙÙ cana haksÙz yere kÙymayÙn. Allah bunlarÙ size d_nesiniz diye buyurmaktadÙr.»
Celal Yıldırım = De ki: (Ey Allah'a karşı yayalan uyduranlar!) Gelin de Allah'ın size neleri haram kıldığını okuyup (haber vereyim); Hiç bir şeyi O'na ortak koşmayın ; ana babanıza iyilikte bulunun ; yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; —sizin de onların da rızkınızı biz veririz—, hayâsızlığın açığına da, gizlisine de yaklaşmayın ; Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmeyin. İşte Allah bunları, aklınızı kullanırsınız diye size emreder.
Cemal Külünkoğlu = De ki: “Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını ben söyleyeyim: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın! Anaya-babaya iyilik edin. Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin! (Allah buyuruyor ki:) Sizin de onların da rızkını biz veririz. Kötülüğün gizlisine de, açığına da yaklaşmayın! Hak ile olmadıkça, Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymayın!” İşte (Allah), aklınızı kullanasınız diye size bunları emretti.
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Gelin size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri söyleyeyim: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anaya babaya iyilik yapın, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizin ve onların rızkını veren Biziz, gizli ve açık kötülüklere yaklaşmayın, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Allah bunları size düşünesiniz diye buyurmaktadır.'
Diyanet Vakfi = De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız.
Edip Yüksel = De ki: 'Gelin, Rabbinizin size neleri haram ettiğini söyleyeyim: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya iyi davranın. Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; sizi de onları da biz besliyoruz. Büyük günahların açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve ALLAH'ın kutsal saydığı cana haksız yere kıymayın. Bunlar, düşünesiniz diye O'nun size verdiği öğütlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: geliniz size rabbınız neleri haram kıldı okuyayım: ona hiç bir şey'i şerik koşmayın, babanıza ananıza iyilikten ayrılmayın, yoksulluk yüzünden evlâdınızı öldürmeyin, sizin de onların da rızkınızı biz veririz, fevahışe: açığına da, gizlisine de yanaşmayın, Allahın muhterem kıldığı nefsi haksız öldürmeyin, işittiniz a, işte size o bunları ferman buyurdu, gerektir ki aklınız erer
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Gelin, size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım! O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, babanıza annenize iyilikten ayrılmayın, yoksulluk yüzünden çocuklarınızı öldürmeyin; zira sizin de onların da rızkını Biz veririz, kötülüklerin açığına da gizlisine de yanaşmayın, Allah'ın muhterem kıldığı cana haksız yere kıymayın. İşte duydunuz ya, O, size düşünesiniz diye bunları emretti!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizin de onların da rızkını biz veriyoruz. Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Haksız yere Allah'ın haram kıldığı cana kıymayın. Düşünesiniz diye Allah size bunları emretti.
Gültekin Onan = De ki: "Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne babaya iyilik edin, yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de, onların da rızıklarını biz vermekteyiz. Çirkin kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Tanrı'nın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akledersiniz.
Harun Yıldırım = De ki: “Gelin Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım. O’na hiçbir şeyi şirk koşmayın, ana babaya iyilik edin. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; çünkü sizin de onların da rızkını biz veririz. Çirkinliğin açığına da gizlisine de yaklaşmayın, Allah’ın haram kıldığı canı öldürmeyin –ancak hak ile olması müstesna işte bunlar Allah’ın size kendisiyle tavsiyede bulunduğu şeylerdir, umulur ki akledersiniz.”
Hasan Basri Çantay = De ki: «Gelin, üzerinize Rabbinizin neleri haram etdiğini ben okuyayım: Ona hiç bir şey'i ortak yapmayın. Anaya babaya iyilik edin. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de, onların da rızkını biz vereceğiz. Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. (Kısas ve zina gibi şeylerden dolayı meşru) bir hak olmadıkça Allahın haram etdiği cana kıymayın. İşte (Allah) size, aklınızı başınıza alasınız diye, bunları emretdi».
Hayrat Neşriyat = De ki: 'Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi şirk koşmayın! Hem ana-babaya iyilik (edin)! Ve fakirlikten dolayı çocuklarınızı öldürmeyin! Sizi de onları da (ancak) biz rızıklandırırız. (Zinâ gibi) çirkin işlere, açığına da gizlisine de yaklaşmayın! Hem hak bir sebeb olmadıkça, Allah’ın haram kıldığı canı öldürmeyin! İşte bunlar (Allah’ın) size o emrettiği (şeyler)dir; tâ ki akıl erdiresiniz.'
İbni Kesir = De ki: Gelin, Rabbınızın size neleri haram kıldığını ben söyleyeyim; O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anaya-babaya iyilik edin. Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de onların da rızkını veren Biziz. Kötülüğün gizlisine de, açığına da yaklaşmayın. Hak ile olmadıkça, Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymayın. İşte aklınızı başınıza alasınız diye size, bunları emretti.
Kadri Çelik = De ki: “Gelin size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri söyleyeyim: O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anaya babaya iyilik yapın, sizin ve onların rızkını veren biz olduğumuz halde yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, gizli ve açık kötülüklere yaklaşmayın, hak dışında, Allah'ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin.” Allah bunları size düşünesiniz diye buyurmaktadır.
Muhammed Esed = De ki: "Gelin, Allahın (gerçekten) neyi yasakladığını size anlatayım: Ondan başka şeylere asla ilahlık yakıştırmayın; anne babanıza iyilik yapın (ve onlara karşı saygısızlıkta bulunmayın); ve çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin; (çünkü) sizin de onların da rızıklarını sağlayacak olan biziz; açık veya gizli hiçbir utanç verici fiil işlemeyin; ve adalet(i ifa etmek) dışında Allahın kutsal saydığı insan hayatına kıymayın: Allah bunu size emretti ki aklınızı kullanabilesiniz;
Mustafa İslamoğlu = De ki: "Gelin, Allah'ın size neyi haram ve dokunulmaz kıldığını aktarayam: O'ndan başka şeylere kesinlikle ilahlık yakıştırmayın; anne-babaya iyi davranın; rızkınıza ortak çıkar endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin, zira sizin de onların da rızkını Biz veriyoruz; açık ya da gizli, sizi mahcup edecek bir günaha yanaşmayın; haklı bir gerekçeye dayanmaksızın Allah'ın kutsal saydığı insan hayatına kıymayın: Allah size işte bunları emretti ki aklınızı kullanabilesiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Geliniz, Rabbinizin, üzerinize neleri haram kılmış olduğunu okuyayım: O'na hiçbir şeyi şerik koşmayınız, ve ana ile babaya iyilik ediniz. Ve çocuklarınızı yoksulluktan dolayı öldürmeyiniz. Sizi de onları da Biz merzûk kılarız. Ve fuhşiyata, onlardan alenî olana da, gizlice olana da yaklaşmayınız, ve Allah Teâlâ'nın haram kıldığı herhangi kimseyi de öldürmeyiniz, bihakkın olan müstesna. İşte bunlar ile size tavsiyede bulunmuştur. Tâ ki âkilâne düşünesiniz.»
Ömer Öngüt = Resulüm! De ki: “Geliniz, size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri söyleyeyim. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizin de onların da rızkını biz veririz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. İşte bu anlatılanları düşünüp anlayasınız diye Allah size vasiyet etmiştir. ”
Şaban Piriş = De ki: -Gelin, Rabbinizin size neyi haram kıldığını okuyayım: O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyilik edin. Yoksulluk yüzünden çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin de, onların da rızıklarını veren biziz! Ahlaksızlığın açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. İşte, (Allah) size, düşünesiniz diye bunları tavsiye etti.
Sadık Türkmen = De ki: “Gelin, Rabbinizin yapmanızı istemediği şeyleri size okuyayım: Hiçbir şeyi O’na ortak koşmayın; anababaya iyilikten ayrılmayın/saygısızca davranmayın! Geçim sıkıntısından dolayı da çocuklarınızı öldürmeyin.” Sizin de onların da rızıklarını (besinlerini) Biz yaratıyoruz. Fuhşun/utanç verici kötülüklerin; açığına da gizlisine de yaklaşmayın! Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın! O, size işte bunu vasiyet etti/emretti! Belki akledersiniz?
Seyyid Kutub = De ki; «Geliniz, Rabbinizin neleri yasakladığını size söyleyeyim: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana- babaya karşı iyi davranınız. Yoksulluk kaygısı ile evlâtlarınızı öldürmeyiniz. Sizin de onların da rızkını biz veririz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayınız. Haklı bir gerekçe yokken Allah'ın dokunulmaz saydığı cana kıymayınız. İşte Allah, ola ki düşünürsünüz diye size bu direktifleri veriyor.
Suat Yıldırım = De ki: "Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını ben okuyup açıklayayım:O’na hiçbir şeyi ortak yapmayın, anneye babaya iyi davranın, fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin, çünkü sizin de onların da rızkını veren Biz’iz. Kötülüklerin, fuhşiyatın açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Allah’ın muhterem kıldığı cana haksız yere kıymayın. İşte aklınızı kullanırsınız diye Allah size bunları emrediyor.
Süleyman Ateş = De ki: "Gelin, Rabbinizin size harâm kıldığı şeyleri okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; sizi de onları da biz besliyoruz. Fuhuşların açığına da, kapalısına da yaklaşmayın ve haksız yere Allâh'ın yasakladığı cana kıymayın! Düşünesiniz diye Allâh size bunları tavsiye etti.
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne babaya iyilik edin, yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını biz vermekteyiz- Çirkin kötülüklerin açığına da, gizli olanına da yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz.»
Ümit Şimşek = De ki: Gelin, Rabbinizin size neyi haram ettiğini okuyayım: Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne ve babaya iyilik edin. Yoksulluk korkusuyla evlâdınızı öldürmeyin; sizi de, onları da rızıklandıran Biziz. Fuhşiyatın açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Allah'ın haram ettiği bir cana haksız yere kıymayın. Akıl edersiniz diye, Rabbiniz size işte bunları emretti.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz."
İskender Ali Mihr = De ki: “Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım; O’na bir şeyi ortak koşmayın. Anne, babaya ihsanla davranın. Yokluk (fakirlik) sebebiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de yalnız Biz rızıklandırırız. Kötülüğün açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Haklı olmanız hariç kimseyi öldürmeyin ki; onu Allah haram kıldı. İşte bunları size vasiyet (emir) etti. Böylece siz, akıl edersiniz.”
İlyas Yorulmaz = Deki “Gelin, Rabbinizin size neyi haram ettiğini okuyayım. O na hiçbir şeyi ortak koşmamanızı haram etmiş, ana babaya iyilik yapmanızı emretmiştir. Çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin, sizin de onlarında rızıklarını biz veriyoruz. Açık veya gizli Allah’ın yasakladığı kötülüklere yaklaşmayın. Allah’ın yasakladığı bir nefsi geçerli bir neden olmadan öldürmeyin. Allah size bu kitapla tavsiyelerde bulunuyor ki, belki aklınızı kullanırsınız. ”