قُلْ أَؤُنَبِّئُكُم بِخَيْرٍ مِّن ذَلِكُمْ لِلَّذِينَ اتَّقَوْا عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَأَزْوَاجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَرِضْوَانٌ مِّنَ اللّهِ وَاللّهُ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ
Kul e unebbiukum bi hayrın min zâlikum, lillezînettekav inde rabbihim cennâtun tecrî min tahtıhel enhâru hâlidîne fîhâ ve ezvâcun mutahharatun ve rıdvânun minallâh(minallâhi), vallâhu basîrun bil ıbâd(ıbâdi).
kul | : de, söyle |
e unebbiu-kum | : size haber vereyim mi |
bi hayrın | : hayırlısı |
min zâlikum | : bundan |
li ellezîne | : için, o kimseler (onlar için) |
ittekav | : takva sahibi oldu |
inde rabbi-him | : Rab’lerinin katında |
cennâtun | : cennetler |
tecrî | : akar |
min tahtı-hâ | : onun altından |
el enhâru | : nehirler |
hâlidîne fî-hâ | : orada, içinde devamlı kalacak olanlar |
ve ezvâcun | : ve eşler |
mutahharatun | : temiz, tertemiz |
ve rıdvânun | : ve rıza, razı olma |
min allâhi | : Allah’tan |
ve allâhu | : ve Allah |
basîrun | : en iyi gören |
bi el ıbâdi | : kullarını |
Diyanet İşleri = De ki: “Size, onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır.” Allah, kullarını hakkıyla görendir.
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi: O da, sakınanlar için, ebedî olan ve kıyılarından ırmaklar akan, içinde tertemiz eşler bulunan bahçelerdir ve Allah'ın sizden râzı oluşudur. Allah, kullarını görür.
Abdullah Parlıyan = Ey peygamber! De ki: “Size o dünyevi zevklerden daha hayırlı olan şeyleri haber vereyim mi? Yolunu Allah'ın kitabıyla bulanlar için Rableri katında mesken olarak içinden ırmaklar akan, temelli yerleşecekleri cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan bir hoşnutluk vardır.” Allah kullarını çok iyi görendir.
Adem Uğur = (Resûlüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür.
Ahmed Hulusi = De ki: "Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allâh indînde korunanlar için altlarında ırmaklar akan cennetler vardır ki, orada sonsuza dek kalıcıdırlar. Hem de orada tertemiz eşler (bilincin eşi kusursuz hastalıksız beden olarak da anlaşılabilir) ve Allâh'ın kendilerinden razı olması vardır. Allâh kullarının hakikatinde olarak Basıyr'dir. "
Ahmet Tekin = 'Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananlar, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler için, Rableri katında, altından ırmaklar akan, içinde ebedî yaşayacakları cennet konakları, tertemiz, devamlı temiz eşler, Allah’ın rızasına ulaşma mertebesi vardır. Allah kullarının davranışlarını biliyor, görüyor.' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Size bundan daha hayırlı olanını bildireyim mi? Fenalıklardan sakınanlar için Rableri katında altından ırmaklar akan ve içerisinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kulları görmektedir.'
Ali Bulaç = De ki: "Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kulları hakkıyla görendir."
Ali Fikri Yavuz = Râsûlüm, de ki; “- Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi?” O, nefisleri imrendiren süslerden korunanlar için, Rableri katında, ağaçları altından ırmaklar akan cennetler var; onlar orada devamlı kalacaklardır; ve yine orada pâk tertemiz zevceler ile en büyük nimet olan Allah rızâsı vardır. Allah, kullarının hal ve işlerini hakkıyle görücüdür.
Ali Ünal = De ki: “Size (büyük bir ihtirasla bağlandığınız) bu şeylerden daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınıp takva dairesine girenler için Rabbileri katında (ağaçlarının arasından ve köşklerinin) altından ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah’ın hoşnutluğu vardır. Allah, kulları(nı) hakkıyla görendir.
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Size o dünyevî zevklerden daha hayırlı olan şeyleri haber vereyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, süreli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür.”
Bekir Sadak = "Bundan daha iyisini size haber vereyim mi? Allah'a karsi gelmekten sakinanlara, Rab'lerinin katinda, altlarindan irmaklar akan ve orada temelli kalacaklari cennetler, tertemiz esler ve Allah'in rizasi vardir. Allah kullarini hakkiyle gorucudur.
Celal Yıldırım = De ki: Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? (Allah'a karşı gelmekten sakınıp fenalıklara dalmaktan) korkanlar için Rabları yanında, içinde devamlı kalacakları altlarından ırmaklar akan Cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan da bir hoşnutluk (rıza makamı) vardır. Allah kullarını görüp bilendir.
Cemal Külünkoğlu = De ki: “Size o (dünyevi zevkler)den daha hayırlı olan şeyleri haber vereyim mi? Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için Rableri katında mesken olarak altından ırmaklar akan cennetler, temiz eşler (arkadaşlar) ve Allah'ın güzel kabulü/rızası vardır.” Allah, kullarını hakkıyla görendir.
Diyanet İşleri (eski) = De ki: Bundan daha iyisini size haber vereyim mi? Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, Rab'lerinin katında, altlarından ırmaklar akan ve orada temelli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah kullarını hakkiyle görücüdür.
Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür.
Edip Yüksel = De ki: 'Bundan daha iyisini size haber vereyim mi? Erdemliler için Rab'lerinin yanında altlarından ırmaklar akan, içinde sonsuz kalacakları cennetler (bahçeler), tertemiz eşler ve ALLAH'ın onayını kazanmaktan dolayı mutluluk vardır.' ALLAH kulları görür.
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: size o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için rablarının yanında Cennetler varki altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlar, hem orada kendilerine gayet pakize zevceler var, hele Allahdan bir rıdvan var, ve Allah görür o kulları.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Size o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında altından ırmaklar akan, içlerinde sonsuza kadar kalacakları cennetler vardır. Ayrıca orada kendilerine tertemiz eşler ve hele bir de Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah o kulları görür.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür.
Gültekin Onan = De ki: "Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için rablerinin katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Tanrı'nın rızası vardır. Tanrı, kulları hakkıyla görendir"
Harun Yıldırım = De ki: "Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahibi olanlar için Rableri katında, altından nehirler akan, içlerinde sürekli kalıcı oldukları cennetler, tertemiz kılınmış eşler ve Allah’tan bir rıza vardır… Doğrusu Allah kullarını hakkıyla görendir!”
Hasan Basri Çantay = (Habîbim) de ki: «Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takvaaya erenler için Rableri katında altlarından ırmaklar akan cennetler — ki orada ebedî kalıcıdırlar —, (her şeyden) temizlenmiş zevceler, Allahdan da bir rızaa vardır. Allah kullarını hakkıyle görücüdür.
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: 'Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi?' (Günahlardan) sakınanlar için Rableri katında altlarından nehirler akan, içinde ebedî olarak kalıcı oldukları Cennetler, tertemiz zevceler ve Allah’dan bir rıdvân (râzı olması)vardır! Ve Allah, kulları(nı) hakkıyla görendir.
İbni Kesir = De ki: Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takvaya erenler için, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada devamlı kalacaklardır. Tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Ve Allah kullarını hakkıyla görendir.
Kadri Çelik = De ki: “Bundan (sevdiklerinizden) daha iyisini size haber vereyim mi? Takva sahiplerine Rablerinin katında, altlarından ırmaklar akan ve onda temelli kalıcılar oldukları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan bir hoşnutluk vardır. Allah kullarını hakkıyla görücüdür.”
Muhammed Esed = De ki: "Size o (dünyevi zevkler)den daha hayırlı olan şeyleri haber vereyim mi? Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyanlar için Rableri katında, mesken olarak içinden ırmaklar geçen hasbahçeler, temiz eşler ve Allah'ın güzel kabulü vardır." Ve Allah, kulların(ın kalplerin)deki her şeyi görür.
Mustafa İslamoğlu = De ki: "Size, bütün bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Sorumluluk bilincine sahip olanlar için, Rableri katında zemininden ırmaklar çağlayan yerleşip kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah rızası vardır." Allah kulları her haliyle görür;
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Size onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Muttaki olanlar için Rablerinin yanında altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada ebediyyen kalacaklardır. Ve kusurlardan tertemiz zevceler vardır. Ve Allah Teâlâ'nın büyük bir rızası vardır. Ve Allah Teâlâ kullarını hakkıyla görücüdür.»
Ömer Öngüt = De ki: “Size bunlardan daha iyisini haber vereyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri katında, altlarından ırmaklar akan ve orada ebedî kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah'ın hoşnutluğu vardır. ” Allah kullarını görendir.
Şaban Piriş = De ki: -Size, bundan daha hayırlı olanı haber vereyim mi? Allah’tan korkan/günahlardan sakınanlara, altından nehirler akan ebedi kalacakları cennetler vardır. Tertemiz eşler ve Allah’ın güzel kabulü vardır. Allah, kullarını hakkıyla görendir.
Sadık Türkmen = De ki: “Size onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır”. Allah kullarını hakkıyla görendir.
Seyyid Kutub = Deki: Size bunlardan daha hayırlı olanı haber vereyim mi? Takvalılar için Rabbleri katında sürekli kalacakları, altından ırmaklar akan Cennetler, el değmemiş eşler ve Allah'ın hoşnutluğu vardır. Hiç kuşkusuz Allah kullarını hakkıyla görür.»
Suat Yıldırım = - De ki: "Size, ihtirasla istediğiniz o şeylerden çok daha iyisini bildireyim mi? İşte Allah’a karşı gelmekten sakınan müttakiler için Rab’leri nezdinde içinden ırmaklar akan cennetler olup, kendileri orada ebedî kalacaklardır. Hem orada onlara tertemiz eşler ve hepsinin de üstünde Allah’ın rızası vardır. Allah bütün kullarını hakkıyla görmektedir.
Süleyman Ateş = De ki: "Bunlardan daha iyisini size söyleyeyim mi? Korunanlar için Rableri katında altlarından ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allâh'ın rızâsı vardır." Allâh, kulları görür:
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Size bundan daha hayırlı olanı bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kulları hakkıyla görendir.»
Ümit Şimşek = 'Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi?' de. Takvâ sahipleri için Rableri katında, ebedî olarak kalmak üzere, altından ırmaklar akan Cennetler, tertemiz eşler ve bir de Allah'ın rızası vardır. Allah ise kullarını her halleriyle görmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Bu sayılanlardan daha iyisini size haber vereyim mi? Sakınıp korunanlar için, Rableri katında, altlarından nehirler akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan bir hoşnutluk olacaktır. Allah, kulları en iyi biçimde görmektedir."
İskender Ali Mihr = De ki: "Size bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahibi olanlar için, Rabb’lerinin katında, içinde devamlı kalacakları, altından nehirler akan cennetler, temiz eşler ve Allah’ın rızası vardır." Allah kullarını en iyi görendir.
İlyas Yorulmaz = Deki “Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah dan korunanlar için Rableri katında, altlarından ırmakların aktığı ve sürekli kalacakları bahçeler, ayrıca tertemiz eşler ve Allah’ın razılığı var. Allah kullarının yaptıklarını görendir. ”