إِنَّ السَّاعَةَ ءاَتِيَةٌ أَكَادُ أُخْفِيهَا لِتُجْزَى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا تَسْعَى
İnnes sâate âtiyetun ekâdu uhfîhâ li tuczâ kullu nefsin bimâ tes’â.
inne | : muhakkak ki |
es sâate | : o saat, kıyâmet saati |
âtiyetun | : gelecektir |
ekâdu | : neredeyse (az kalsın) ben (kendim) olacağım |
uhfî-hâ | : onu gizleyeceğim |
li tuczâ | : karşılığının (ceza veya mükâfatın) verilmesi için |
kullu nefsin | : bütün nefsler, herkes |
bimâ | : dolayısıyla, sebebiyle |
tes’â | : çalışması, çabalaması, gayreti |
Diyanet İşleri = “Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Kıyâmet gelip çatmada gerçekten de; herkes, yaptığının karşılığını bulsun diye gizlemekteyim vaktini.
Abdullah Parlıyan = Kıyamet zamanı mutlaka gelecektir. Herkes peşinde koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye, neredeyse onu gizleyeceğim.
Adem Uğur = Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim.
Ahmed Hulusi = Muhakkak o saat (ölüm) gelecektir. . . Her nefsin, kendisinden açığa çıkanların sonucunu görüp yaşaması için, onun zamanını gizleyeceğim.
Ahmet Tekin = 'Herkes, peşinde koştuğu şeye göre, hak ettiği karşılığı bulsun diye, vaktini gizlemekte titizlik gösterdiğim kıyametin kopacağı an kesinlikle gelecektir..'
Ahmet Varol = Muhakkak kıyamet gelecektir. Her canın gösterdiği çabanın karşılığını görmesi için onu gizlemekteyim.
Ali Bulaç = "Şüphesiz, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim."
Ali Fikri Yavuz = Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onun vaktini kullardan gizliyorum ki, herkes yaptığı iş karşılığında cezalansın (iyi ise mükafat, kötü ise azap görsün).
Ali Ünal = “Kıyamet hiç kuşkusuz, (hem de ansızın) kopacaktır; (bu öyle büyük bir hakikattır ki,) herkes (ne için çabalayacaksa onun için çabalasın ve) ne için çabalamışsa onun karşılığını görsün diye Kıyamet’in vaktini bütün bütün gizli tutuyorum.
Bayraktar Bayraklı = Herkese uğraştığının karşılığı gösterilsin diye, zamanını neredeyse kendimden bile gizli tutacağım kıyamet mutlaka gelecektir.
Bekir Sadak = Herkes islediginin karsiligini gorsun diye, zamanini gizli tuttugum kiyamet mutlaka gelecektir.
Celal Yıldırım = Kıyâmet(in kopuş saati) elbette gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, onu neredeyse (açıklar gibi oluyorum, ama yine de) gizliyorum.
Cemal Külünkoğlu = “Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye kıyamet mutlaka gelecektir. Neredeyse onu gizleyecek ve geleceğinden hiç söz etmeyecektim (ki herkes her an ahirete hazır olsun).”
Diyanet İşleri (eski) = Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tuttuğum kıyamet mutlaka gelecektir.
Diyanet Vakfi = Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim.
Edip Yüksel = Dünyanın sonu elbette gelecektir. Herkes yaptığının karşılığını görsün diye Ben nerdeyse onu gizleyeceğim.
Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü saat muhakkak gelecek, ben, hemen hemen onu gizliyorum ki her nefis sa'yiyle cezalansın,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü Kıyamet mutlaka gelecektir; Ben hemen hemen onu gizliyorum ki, herkes yaptığının karşılığını görsün.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onun vaktini gizli tutuyorum ki, herkes yaptığının karşılığını görsün.
Gültekin Onan = "Şüphesiz, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim."
Harun Yıldırım = Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu gizleyeceğim.
Hasan Basri Çantay = Çünkü o saat şübhesiz gelecekdir. Ben onu (n vaktini) hemen açıklayacağım geliyor ki herkes neye çalışıyorsa kendisine onunla mukaabele edilmiş olsun.
Hayrat Neşriyat = 'Kıyâmet günü, mutlaka gelicidir. Neredeyse onu gizleyeceğim (de hiç haber vermeyeceğim); tâ ki herkes yapmakta olduğu ile karşılık bulsun!'
İbni Kesir = Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Her nefis işlediğinin karşılığını görsün diye onu neredeyse gizliyorum.
Kadri Çelik = “Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Herkes yaptığının karşılığını görsün diye onun vaktini gizli tutuyorum.”
Muhammed Esed = "Çünkü, zamanını gizli tutmuş olsam da, herkese, (hayattayken) peşinden koştuğu şeylere göre hak ettiği karşılık verilebilsin diye, Son Saat mutlaka gelecektir.
Mustafa İslamoğlu = Çünkü, her ne kadar son saati (herkesten) gizli tutmuşsam da, herkese çabasının karşılığı verilsin diye Son Saat kesinlikle gelecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen = «Şüphe yok ki, Kıyamet gelecektir, az kalıyor ki, onu gizleyeyim. Tâ ki, her nefis çalıştığı şey ile cezalandırılsın.»
Ömer Öngüt = “Kıyamet muhakkak gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tutuyorum. ”
Şaban Piriş = Kıyamet gelmektedir. Herkes kendi işlediğinin karşılığını alsın diye neredeyse onu gizleyeceğim.
Sadık Türkmen = Kıyamet saati muhakkak gelecektir. Ben onu(n gelip çatma zamanını) gizli tutuyorum, ki herkes yaptığının karşılığını bulsun!
Seyyid Kutub = Herkes yaptıklarının karşılığını görsün diye kıyamet anı kesinlikle gelecektir. Ben o anı neredeyse gizli tuttum.
Suat Yıldırım = Elbet gelecek kıyamet saati. Nerdeyse açıklayasım geliyor onun vaktini. Ta ki her kişi bulsun orada bütün yapıp ettiğini, işlerinin karşılığını.
Süleyman Ateş = "(Kıyâmet) Sâ'at(i) mutlaka gelecektir. Herkesin, peşinde koştuğu işlerle cezâlanması için, neredeyse onu gizleyeceğim."
Tefhim-ul Kuran = «Şüphesiz, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim.»
Ümit Şimşek = 'Kıyamet vakti gelecektir. Herkes çalışmasının karşılığını görsün diye onu gizliyorum.
Yaşar Nuri Öztürk = "Kuşku duyma ki o saat gelecektir. Onu neredeyse gizleyeceğim ki, her benlik gayretinin karşılığını elde etsin."
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki o saat (kıyâmet saati), gelecektir. Bütün nefslere (herkese), çalışmalarının karşılığının (ceza veya mükâfatlarının) verilmesi için neredeyse onu, Kendimden bile gizleyeceğim.
İlyas Yorulmaz = “Her nefse, gayretinin karşılığının verileceği, oluş zamanını kendime sakladığım kıyamet saati, mutlaka gelecektir. ”