وَأَنبَتْنَا عَلَيْهِ شَجَرَةً مِّن يَقْطِينٍ
Ve enbetnâ aleyhi şeceraten min yaktîn(yaktînin).
ve enbetnâ | : bitirdik, yetiştirdik |
aleyhi | : onun üzerine |
şecereten | : bir ağaç |
min yaktînin | : kabak cinsinden (geniş yapraklı) |
Diyanet İşleri = Üzerine geniş yapraklı bir ağaç bitirdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve ona gölge versin diye bir kabak fidanı bitirdik.
Abdullah Parlıyan = Ve üzerine hemencecik gölge yapması için, kabak türünden geniş ve sık yapraklı bir bitki bitirdik.
Adem Uğur = Ve üstüne (gölge yapması için) kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.
Ahmed Hulusi = Üzerine kabak türünden (gövdesi olmayan bitki cinsi) bir ağaç bitirdik (Onda ilâhî marifet meyveleri açığa çıkardık).
Ahmet Tekin = Üzerine, bal kabağı cinsinden geniş yapraklı, gölge yapacak bir bitki yetiştirdik.
Ahmet Varol = Üzerine kabak türünden bir ağaç bitirdik.
Ali Bulaç = Ve üzerine, sık geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik.
Ali Fikri Yavuz = Üzerine (gölge vermek için) kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
Ali Ünal = Üzerine gölge yapması için de orada asma kabak cinsinden bir ağaç bitiriverdik.
Bayraktar Bayraklı = Üzerini kabakgillerden bir bitki ile örttük.
Bekir Sadak = Onun icin, genis yaprakli bir bitki yetistirdik.
Celal Yıldırım = Üzerine (gölge yapsın diye) sık ve geniş yapraklı (kabak ya da sarmaşıkgillerden) bir bitki bitirdik.
Cemal Külünkoğlu = Ve üzerine (gölge yapması için), kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.
Diyanet İşleri (eski) = Onun için, geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.
Diyanet Vakfi = Ve üstüne (gölge yapması için) kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.
Edip Yüksel = Ve onun için orada geniş yapraklı ağaç yetiştirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
Gültekin Onan = Ve üzerine, sık geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik.
Harun Yıldırım = Ve üstüne kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik.
Hasan Basri Çantay = Üzerine sakı olmayan cinsden (gölgelik) bir nebat bitirdik.
Hayrat Neşriyat = Ve üzerine (gölge yapması ve ondan beslenmesi için) kabak (cinsin)den bir ağaç bitirdik.
İbni Kesir = Ve onun için geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.
Kadri Çelik = Üzerine (gölge yapması için) geniş yapraklı (kabak türünden gövdesiz bir) bitki yetiştirdik.
Muhammed Esed = ve onun üzerinde (çorak toprakta) yetişen bir bodur fidan yeşerttik.
Mustafa İslamoğlu = ve onun başucunda bodur ve bol hevenkli bir bitki yeşerttik.
Ömer Nasuhi Bilmen = (145-146) Artık O'nu kendisi hasta olduğu halde bir açık yere atıverdik. Ve O'nun üzerine kabak nev'inden bir ağaç bitirdik.
Ömer Öngüt = Onun için geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.
Şaban Piriş = Onun üzerine de geniş yapraklı bir ağaç bitirmiştik.
Sadık Türkmen = Üzerine, kabak türünden (geniş yapraklı) bir ağaç bitirdik.
Seyyid Kutub = Üzerine gölge yapması için geniş yapraklı bitki yetiştirdik.
Suat Yıldırım = Üzerine gölge yapması için, orada asma kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
Süleyman Ateş = Ve üzerine (gölge yapması için) Bir asma kabak ağacı bitirdik.
Tefhim-ul Kuran = Ve üzerine, sık geniş yapraklı (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik.
Ümit Şimşek = Üzerine de kabak türünden bir ağaç bitirdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
İskender Ali Mihr = Ve onun üzerine (gölgelik olarak) kabak cinsinden (geniş yapraklı) bir ağaç bitirdik (yetiştirdik).
İlyas Yorulmaz = Bodur ağaçlar yetiştirdiğimiz bir sahile.