Önceki Ayet Sonraki Ayet  
43. Sûre Zuhruf/14

 وَإِنَّا إِلَى رَبِّنَا لَمُنقَلِبُونَ

  Ve innâ ilâ rabbinâ le munkalibûn(munkalibûne).

Kelime Karşılaştırma
ve innâ : ve muhakkak ki biz
ilâ rabbi-nâ : Rabbimize
le : mutlaka
munkalibûne : dönenler, dönecek olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (12-14) O, bütün çiftleri yaratan, üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve “Bunu hizmetimize veren Allah’ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz” diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve şüphe yok ki biz, Rabbimize döneceğiz deyin diye.

 Abdullah Parlıyan = Ve şüphe yok ki biz, Rabbimize döneceğiz deyin diye, tüm binitleri sizin emrinize vermiştir.

 Adem Uğur = Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz (demelisiniz).

 Ahmed Hulusi = "Doğrusu biz (sürekli dönüşerek) Rabbimize ereceğiz!"

 Ahmet Tekin = 'Biz elbette, Rabbimize döneceğiz' demelisiniz.

 Ahmet Varol = Ve biz elbette Rabbimize döneceğiz.'

 Ali Bulaç = Ve biz elbette, Rabbimize çevrilip döneceğiz."

 Ali Fikri Yavuz = Ve Muhakkak biz, dönüb Rabbimize varacağız.”

 Ali Ünal = “Ve şüphesiz biz, sonunda mutlaka Rabbimize döneceğiz.”

 Bayraktar Bayraklı = “Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz.”

 Bekir Sadak = (12-14) Her sinif varligi yaratan O'dur. Gemiler ve hayvanlardan binesiniz diye size binekler var etmistir. Butun bunlar; uzerlerine oturunca Rabbinizin nimetini anarak: «Bunlari buyrugumuza veren ne yucedir; zaten bizim takatimiz bunlara yetmezdi; suphesiz Rabbimize dnecegiz» demeniz icindir.

 Celal Yıldırım = Ve elbette biz, dönüp dolaşıp Rabbımıza döneceğiz.

 Cemal Külünkoğlu = (12-14) Ve O bütün çiftleri yaratandır. Üzerlerine binesiniz, sonra da Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve: “Bunu hizmetimize veren Allah'ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz” diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.

 Diyanet İşleri (eski) = (12-14) Her sınıf varlığı yaratan O'dur. Gemiler ve hayvanlardan binesiniz diye size binekler var etmiştir. Bütün bunlar; üzerlerine oturunca Rabbinizin nimetini anarak: 'Bunları buyruğumuza veren ne yücedir; zaten bizim takatimiz bunlara yetmezdi; şüphesiz Rabbimize döneceğiz' demeniz içindir.

 Diyanet Vakfi = Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz (demelisiniz).

 Edip Yüksel = 'Ve biz, sonunda Rabbimize döneceğiz.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve her halde biz dönüp dolaşıp rabbımıza varacağız

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve muhakkak biz dönüp dolaşıp Rabbimize varacağız.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Gerçekten biz Rabbimize döneceğiz.»

 Gültekin Onan = Ve biz elbette, rabbimize çevrilip döneceğiz (lemünkalibun).

 Harun Yıldırım = “Ve esasen biz, elbette Rabbimize çevrilipdöneceğiz.”

 Hasan Basri Çantay = (13-14) Tâki sırtlarında karaar kılasınız, sonra üzerlerine yerleşince (kalblerinizle) Rabbinizin ni'metini iyice düşünesiniz ve (dilinizle de) «Bunları bize râmeden Allahın şânı ne yücedir, münezzehdir. Yoksa biz bunlara güc yetiremezdik. Biz herhalde, ancak Rabbimize dönüb gidicileriz», diyesiniz.

 Hayrat Neşriyat = (13-14) Tâ ki, onların sırtlarına kurulasınız; sonra üzerlerine yerleştiğiniz zaman, Rabbinizin ni'metini anarak: 'Münezzehtir O (Allah) ki, bunu bize itâatkâr kıldı; yoksa (biz)buna güç yetirici kimseler değildik; çünki şübhesiz biz, gerçekten Rabbimize dönecek olanlarız' diyesiniz.

 İbni Kesir = Ve biz, şüphesiz Rabbımıza döneceğiz.

 Kadri Çelik = “Ve biz elbette Rabbimize dönücüleriz (demeniz içindir).”

 Muhammed Esed = o halde biz mutlaka O'na döneceğiz!" diyesiniz.

 Mustafa İslamoğlu = Nihayet şu kesin ki biz, elbet Rabbimize döneceğiz!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = (14-15) «Ve şüphe yok ki, biz Rabbimize elbette dönüp gidicileriz.» Öyle iken onun için kullarından bir cüz isnat ettiler. Şüphe yok ki, (bu gibi bir) insan elbette apaçık bir küfürbazdır.

 Ömer Öngüt = "Biz şüphesiz ki Rabbimize döneceğiz. "

 Şaban Piriş = (13-14) Onların sırtlarına bitip oturmanız, sonra da: Rabbiniz'in nimetlerini hatırlamanız, onlara yerleştikten sonra da: -Bunu, hizmetimize veren Allah ne yücedir. Yoksa buna bizim gücümüz yetmezdi ve biz elbette Rabbimiz'e döneceğiz demeniz için..

 Sadık Türkmen = “evet elbette biz Rabbimizin huzuruna dönücüleriz” diyesiniz.

 Seyyid Kutub = Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz deyin.

 Suat Yıldırım = (13-14) Ta ki onların üstüne binerken Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve şöyle diyesiniz: "Bunları bizim hizmetimize veren Allah yüceler yücesidir, her türlü eksiklikten münezzehtir. O lütfetmeseydi biz buna güç yetiremezdik. Muhakkak ki biz sonunda Rabbimize döneceğiz."

 Süleyman Ateş = "Biz elbette Rabbimize döneceğiz."

 Tefhim-ul Kuran = Ve biz elbette, Rabbimize çevrilip döneceğiz.

 Ümit Şimşek = 'Sonunda hepimiz Rabbimize döneceğiz.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Ve gerçekten biz, halden hale geçerek Rabbimize mutlaka döneceğiz."

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki biz, Rabbimize mutlaka dönecek olanlarız.

 İlyas Yorulmaz = “Hiç şüphe yok ki, Rabbimize kesinlikle döneceğiz” demeniz için.