وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّبِينَ
Ve mâ nahnu bi muazzebîn(muazzebîne).
ve mâ | : ve değil |
nahnu | : biz |
bi | : ile |
muazzebîne | : azaplandırılanlar |
Diyanet İşleri = “Biz azaba uğratılacak da değiliz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve biz, azâba uğratılmayacağız.
Abdullah Parlıyan = Ve biz azaba da uğratılacak değiliz.”
Adem Uğur = Biz azaba uğratılacak da değiliz.
Ahmed Hulusi = "Biz azaba da çarpılmayacağız!"
Ahmet Tekin = 'Biz cezalandırılacak değiliz' dediler.
Ahmet Varol = NA
Ali Bulaç = "Ve biz azab görecek de değiliz."
Ali Fikri Yavuz = Biz azaba uğratılmayız.”
Ali Ünal = “Bundan dolayı biz, öyle dediğin gibi cezalandırılacak falan da değiliz.”
Bayraktar Bayraklı = (138-139) “Biz yaptıklarımızdan dolayı ceza görmeyeceğiz” deyip onu yalanladılar. Biz de onları helâk ettik. Bunda kesinlikle bir ders vardır. Onların çoğu inanmamış olsa da.
Bekir Sadak = (137-13) 8 Bu durumumuz oncekilerin gelenegidir. Biz azaba ugratilacak da degiliz» dediler.
Celal Yıldırım = Ve biz azâb edilecek de değiliz.
Cemal Külünkoğlu = (137-138) “Bizim bu (durumumuz), öncekilerin geleneklerinden başka bir şey değildir. Biz azaba uğratılacak da değiliz.”
Diyanet İşleri (eski) = Hem, (bu yüzden) azaba uğrayacak da değiliz!"
Diyanet Vakfi = Biz azaba uğratılacak da değiliz.
Edip Yüksel = 'Biz, cezalandırılacak da değiliz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Biz ta'zib olunmayız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz azaba uğratılacak değiliz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Biz azaba uğratılacak da değiliz.»
Gültekin Onan = "Ve biz azab görecek de değiliz."
Harun Yıldırım = Biz azaba uğratılacak da değiliz.
Hasan Basri Çantay = «Biz azaba uğratılacaklar da değiliz».
Hayrat Neşriyat = 'Biz, azâba uğratılacak olanlar da değiliz.'
İbni Kesir = Hem biz, azaba uğratılacak da değiliz.
Kadri Çelik = “Ve biz azap görecek de değiliz.”
Muhammed Esed = 'Bu yüzden azaba uğratılacak değiliz.'
Mustafa İslamoğlu = Dolayısıyla, bu yüzden bizim azaba uğratılmamız da mümkün değildir!"
Ömer Nasuhi Bilmen = (137-138) «Bu, evvelkilerin adetinden başka bir şey değildir.» «Ve bizler ise muazzep olacaklar değiliz.»
Ömer Öngüt = “Biz azaba uğratılacak da değiliz. ”
Şaban Piriş = Biz, azaba uğrayacak değiliz.
Sadık Türkmen = Biz azaba uğratılacaklardan değiliz!..”
Seyyid Kutub = Bizim azaba çarpılmamız sözkonusu değildir.
Suat Yıldırım = (136-138) "Sen" dediler, "Ha böyle nasihat etmiş, ha etmemişsin, bize göre hepsi bir. Bizim tuttuğumuz yol, önceki atalarımızın sürüp gelen âdetlerinden başka bir şey değildir. Biz bundan ötürü de cezalandırılacak değiliz!"
Süleyman Ateş = "Biz azâba uğratılacak değiliz."
Tefhim-ul Kuran = «Ve biz azab görecek de değiliz.»
Ümit Şimşek = 'Bu yüzden azaba uğratılacak değiliz.'
Yaşar Nuri Öztürk = "Biz azaba uğratılacak değiliz."
İskender Ali Mihr = Ve biz azaplandırılacak değiliz.
İlyas Yorulmaz = “Bize asla azap edilmeyecek” dediler.