إِنَّ الَّذِينَ آمَنُواْ ثُمَّ كَفَرُواْ ثُمَّ آمَنُواْ ثُمَّ كَفَرُواْ ثُمَّ ازْدَادُواْ كُفْرًا لَّمْ يَكُنِ اللّهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلاَ لِيَهْدِيَهُمْ سَبِيلاً
İnnellezîne âmenû, summe keferû, summe âmenû, summe keferû, summezdâdû kufran lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum sebîlâ(sebîlen).
inne | : muhakkak |
ellezîne | : onlar, olanlar |
âmenû | : îmân ettiler, âmenû oldular |
summe | : sonra |
keferû | : inkâr ettiler |
summe | : sonra |
âmenû | : îmân ettiler, âmenû oldular |
summe | : sonra |
keferû | : inkâr ettiler |
summe | : sonra |
izdâdû | : arttırdılar |
kufran | : inkârlar, küfürler |
lem yekun | : olmadı, değil |
allâhu | : Allah |
li yagfira | : mağfiret etmesi |
lehum | : onlar, onları |
ve lâ | : ve olmaz, değil |
li yehdiye-hum | : onları hidayet etmesi |
sebîlen | : yol |
Diyanet İşleri = İman edip sonra inkâr eden, sonra inanıp tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenler var ya; Allah, onları bağışlayacak da değildir, doğru yola iletecek de değildir.
Abdulbaki Gölpınarlı = O kişiler ki iman ettiler de sonra kâfir oldular, sonra gene iman ettiler, sonra gene kâfir oldular, sonra da küfürlerini arttırdılar, Allah suçlarını örtmez onların ve doğru yola getirmez onları.
Abdullah Parlıyan = İman edip, sonra Allah'tan gelen gerçekleri inkâr eden ve tekrar iman edip, yeniden aynı gerçekleri inkâr eden ve sonra inkârlarını artıranlara gelince, Allah onları bağışlamayacak ve hiçbir şekilde doğru yola eriştirmeyecektir.
Adem Uğur = İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak, ne de onları doğru yola iletecektir.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki, (önce) iman edip de sonra inkâr eden, sonra tekrar (geçici olarak) iman edip, sonra (yine) inkârcı olan, (nihayet) küfrü arttıranlara gelince; Allâh onları ne mağfiret eder ve ne de onları bir yola hidâyet eder.
Ahmet Tekin = Sözde iman edip sonra kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenleri, sonra yine sözde iman edip tekrar küfür bataklığına saplananları, sonra da Allah’ın rasûlüne savaş ilan ederek İslâm’ın gelişmesini, müslümanların ilerlemesini engelleyerek inkârda, küfürde ileri gidenleri, Allah ne koruma kalkanına alacak, bağışlayacak, ne de onlara doğru yolu gösterme lütfunda bulunup başarıya ulaştıracaktır.
Ahmet Varol = İman edip sonra inkar eden, sonra yeniden iman edip sonra tekrar inkar eden sonra da inkarlarını artıranlar var ya, Allah onları ne bağışlar, ne de doğru yola yöneltir.
Ali Bulaç = Gerçek şu, iman edip sonra inkâra sapanlar, sonra yine iman edip sonra inkâra sapanlar sonra da inkârları artanlar... Allah onları bağışlayacak değildir, onları doğru yola da iletecek değildir.
Ali Fikri Yavuz = Yahudilerden o kimseler ki, Musa’ya iman getirdiler, sonra buzağıya taparak kâfir oldular, sonra tevbe ederek Tevrat’a iman ettiler, sonra İsa’yı inkâr ettiler, sonra Peygamber (Aleyhisselâmı) tanımadılar da küfürde ileri gittiler; Allah, onları mağfiret edecek de değil, doğru yola iletecek de değil...
Ali Ünal = Şurası bir gerçek ki, iman edip sonra küfre düşenler, sonra tekrar iman edip ardından yine küfre düşen ve sonrasında da küfürde ileri gidip kökleşenler var ya: Allah, onları asla bağışlamayacağı gibi, onları (neticede kurtuluşa varacak) herhangi bir yola da katiyen yöneltecek değildir.
Bayraktar Bayraklı = İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak, ne de onları doğru yola iletecektir.
Bekir Sadak = Dogrusu inanip sonra inkar edenleri, sonra inanip tekrar inkar edenleri, sonra da inkarlari artmis olanlari Allah bagislamaz; onlari dogru yola eristirmez.
Celal Yıldırım = Şüphesiz ki inandıktan sonra inkâra sapanlar, sonra imân edip yine inkâra sapanlar, sonra da inkârlarını artıranları Allah bağışlayacak değildir ve onları doğru yola eriştirecek de değildir.
Cemal Külünkoğlu = İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlar, ne de onları doğru yola iletir.
Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu inanıp sonra inkar edenleri, sonra inanıp tekrar inkar edenleri, sonra da inkarları artmış olanları Allah bağışlamaz; onları doğru yola eriştirmez.
Diyanet Vakfi = İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak, ne de onları doğru yola iletecektir.
Edip Yüksel = İnanıp sonra inkar eden, tekrar inanıp tekrar inkar eden ve daha sonra inkarlarında ileri giden kimseleri ALLAH affetmeyecek ve onlara yol göstermeyecek
Elmalılı Hamdi Yazır = şunlarki iyman ettiler, sonra tuttular küfre gittiler, sonra yine iyman ettiler, sonra yine küfre gittiler, sonra da küfürde ileri gittiler Allah onları mağfiret edecek de değil, doğru bir yola çıkaracak da değildir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İman ettikten sonra küfre gidenleri, sonra yine iman edip tekrar küfre gidenleri, sonra da küfürde ileri gidenleri Allah ne affedecek, ne de doğru bir yola çıkaracaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak, ne de doğru yola eriştirecektir.
Gültekin Onan = Gerçek şu, inanıp / inandıktan sonra küfredenler, sonra yine inanıp / inandıktan sonra küfredenler, sonra da küfürleri artanlar... Tanrı onları bağışlayacak değildir, onları doğru yola da iletecek değildir.
Harun Yıldırım = Muhakkak ki iman eden, sonra kafir olan yine iman eden ve sonra kafir olarak küfürlerini artıranlar var ya Allah onları bağışlayacak değildir. Onları yola iletecek de değildir!
Hasan Basri Çantay = Hakıykat, îman edib de sonra küfre sapanlar, sonra yine îman ederek küfre dönenler, sonra da küfürlerinden ileri gidenler (yok mu?) Allah onları yarlığayacak değildir. Onları (doğru) bir yola iletecek de değildir.
Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki (Mûsâ’ya) îmân edip sonra (buzağıya taparak) inkâr edenler, sonra(tevbe ederek Mûsâ’ya tekrar) îmân edip, sonra (bu def'a Îsâ’yı) inkâr edenler, sonra da(Muhammed’i inkâr edip) inkârda ileri giden (yahudi)ler yok mu, Allah, onlara mağfiret edecek değildir, kendilerini (hak) bir yola hidâyet edecek de değildir.
İbni Kesir = Doğrusu inanıp sonra küfür edenleri, sonra inanıp tekrar küfür edenleri, sonra da küfürleri artmış olanları Allah bağışlamayacaktır. Onları doğru yola da eriştirmeyecektir.
Kadri Çelik = Doğrusu iman edip sonra küfre sapanları, sonra iman edip tekrar küfre sapanları, sonra da küfürleri artmış olanları, Allah ne bağışlayacak, ne de doğru yola hidayet edecektir.
Muhammed Esed = İman edip sonra hakikati inkar eden ve tekrar iman edip yeniden hakikati inkar eden ve sonra hakikati inkar etmedeki inatlarına boyun eğenlere gelince, Allah onları bağışlamayacak ve hiçbir şekilde doğru yola eriştirmeyecektir.
Mustafa İslamoğlu = İman edip sonra inkara yönelen ve tekrar iman eden ve ardından inkara saplanan ve en sonunda saplandığı inkara boğazına kadar gömülenlere gelince: Allah onları affetmeyecek ve doğru yola ulaştırmayacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak o kimseler ki imân ettiler, sonra kâfir oldular, sonra imân ettiler, sonra kâfir oldular, sonra da küfürlerini arttırdılar. Artık Allah Teâlâ onlar için mağfiret edecek değildir. Ve onları bir doğru yola sevkedecek değildir.
Ömer Öngüt = İman edip inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını artıranları Allah ne bağışlayacak ne de doğru yola iletecektir.
Şaban Piriş = İman edip ardından kafir olanlar sonra tekrar iman edip, daha sonra da kafir olup, küfürlerini artıranları Allah bağışlamayacaktır ve onlara bir yol da göstermeyecektir.
Sadık Türkmen = Iman edip sonra inkâr eden, sonra inanıp tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenler var ya; Allah onları bağışlayacak da değildir, doğru yola iletecek de değildir.
Seyyid Kutub = Allah, önce iman edip arkasından küfredenleri, sonra yine iman edip arkasından küfredenleri, sonra da kafirliklerini koyulaştıranları asla affetmeyecek, kendilerini doğru yola iletmeyecektir.
Suat Yıldırım = Onlar ki iman ettikten sonra inkâr ettiler. Sonra tekrar iman edip sonra inkâr ettiler. Sonra da inkârlarını artırdılar... İşte onları Allah ne affeder, ne de doğru yola çıkarır.
Süleyman Ateş = Onlar ki inandılar, sonra inkâr ettiler; daha sonra yine inandılar, yine inkâr ettiler, sonra inkârları arttı; işte Allâh onları ne bağışlayacak, ne de doğru yola iletecektir.
Tefhim-ul Kuran = Gerçek şu, iman edip sonra küfre sapanlar, sonra yine iman edip sonra küfre sapanlar sonra da küfürleri artanlar... Allah onları bağışlayacak değildir, onları doğruyola da iletecek değildir.
Ümit Şimşek = İman edip sonra tekrar kâfir olan, sonra tekrar iman edip tekrar kâfir olan ve inkârında da azıtan kimseleri Allah ne bağışlar, ne de doğru bir yola çıkarır.
Yaşar Nuri Öztürk = Onlar ki inandılar, sonra küfre saptılar; yine inandılar, tekrar küfre saptılar, sonra da küfrü artırdılar; işte Allah onları affetmeyecek, onları hiçbir yola kılavuzlamayacaktır.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki onlar âmenû oldular, sonra inkâr ettiler. Sonra yine âmenû oldular sonra inkâr ettiler. Daha sonra da küfürlerini artırdılar. Allah, onları mağrifet edecek değildir ve onları yola (Allah’a ulaştıran Sıratı Mustakîm’e) hidayet edecek değildir.
İlyas Yorulmaz = İman edenler, sonra inkâr edenler, tekrar iman edip sonra inkâr edenler, sonra inkârlarını artırmış olanların Allah, bu davranışlarını bağışlamayacak ve onları doğru yola iletmeyecektir.