قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِكُمْ سُنَنٌ فَسِيرُواْ فِي الأَرْضِ فَانْظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذَّبِينَ
Kad halet min kablikum sunenun, fe sîrû fîl ardı fenzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).
kad halet | : gelip geçmiş |
min kabli-kum | : sizden önce |
sunenun | : Allah’ın sünnetleri, ilâhi kanuniar? |
fe sîrû | : artık gezin, görün |
fî el ardı | : yeryüzünde |
fe unzurû | : böylece bakın |
keyfe | : nasıl |
kâne | : oldu |
âkıbetu | : âkibet, son, sonuç |
el mukezzibîne | : yalancılar |
Diyanet İşleri = Sizden önce(ki milletlerin başından) nice olaylar gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin dolaşın da yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu bir görün.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sizden önce nice dinler gelip geçti. Yeryüzünü gezin, dolaşın da yalanlayanların sonucu ne olmuş, bakın, görün.
Abdullah Parlıyan = Sizden önce, nice hayat tarzları gelip geçti. Öyleyse yeryüzünde dolaşın, hakikatı yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.
Adem Uğur = Sizden önce nice (milletler hakkında) ilâhî kanunlar gelip geçmiştir. Onun için, yeryüzünde gezin dolaşın da (Allah'ın âyetlerini) yalan sayanların âkıbeti ne olmuş, görün!
Ahmed Hulusi = Sizden önce kendine özgü yaşam tarzları olan toplumlar gelip geçti. Arzda (fiilen veya bilgi yollu) gezinin de (hakikati) yalanlayanların sonu ne oldu görün.
Ahmet Tekin = Sizden önce nice ilâhî ceza kanunları uygulanmıştır. Yeryüzünde dolaşın. Allah’ın âyetlerini yalanlayanların âkıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir bakın, inceleyin.
Ahmet Varol = Sizden önce değişik düzenler gelip geçti. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonları nasıl olmuş bir bakın.
Ali Bulaç = Gerçek şu ki, sizden önce nice sünnetler gelip geçmiştir. Bundan dolayı yeryüzünde gezip dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonuç nasıl oldu bir görün.
Ali Fikri Yavuz = Sizden önce bir takım vak’alar geçti. Onun için yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların âkibetleri nasıl olduğuna bakın. İbret alın.
Ali Ünal = Sizden önce, (toplumların hayatını ve tarihî süreci tanıma adına Allah’ın koymuş bulunduğu kanunları ve icraatını gösteren) nice yol olmuş vakalar geldi geçti. İsterseniz yeryüzünde şöyle bir gezip dolaşın da, (Allah’ın âyetlerini ve peygamberleri) yalanlayanların sonları ne oldu, görüp inceleyin!
Bayraktar Bayraklı = Sizden önce nice milletlerin çöküş olguları gelip geçti. Öyleyse yeryüzünde dolaşınız ve inkâr edenlerin sonunun ne olduğunu görünüz.[63]
Bekir Sadak = Sizden once neler gelip gecmistir. Yeryuzunde gezin de, yalancilarin sonunun ne olduguna bir bakin.
Celal Yıldırım = Muhakkak ki, sizden önce (Allah'ın koymuş olduğu hayat kanunları gereği) birtakım olaylar, yollar, yöntemler, şeriatler gelip geçti. O halde yeryüzünde gezip dolaşın da (Hakk'ı inkâr edip Peygamberleri) yalan sayanların sonunun nasıl olduğunu bir görün.
Cemal Külünkoğlu = Sizden önce nice hayat tarzları gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezip dolaşın da yalancıların sonunun ne olduğunu (bir) görün!
Diyanet İşleri (eski) = Sizden önce neler gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin de, yalancıların sonunun ne olduğuna bir bakın.
Diyanet Vakfi = Sizden önce (nice) hayat tarzları gelip geçti. Öyleyse, yeryüzünde dolaşın ve hakikati yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün:
Edip Yüksel = Sizden önce de yasalar uygulanmıştı. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayıcıların sonunun ne olduğunu görün.
Elmalılı Hamdi Yazır = Muhakkak sizden evvel birçok vak'alar gelip geçmiştir. Artık yerde dolaşınız da bakınız ki, tekzîp edenlerin akıbetleri nasıl olmuştur?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sizden önce de nice sünnetler (hadiseler) gelip geçti. Onun için yeryüzünde gezip dolaşın da, yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = -Sizden önce nice hayat tarzları gelip geçmiştir. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğunu görün!
Gültekin Onan = Gerçek şu ki, sizden önce nice sünnetler gelip geçmiştir. Bundan dolayı yeryüzünde gezip dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonuç nasıl oldu bir görün.
Harun Yıldırım = Şüphesiz ki sizden önce sünnetler gelip geçmiştir. Artık yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların akibetlerinin nasıl olduğunu görün!..
Hasan Basri Çantay = Gerçek sizden evvel bir çok vak'alar, şerîatler gelib geçmişdir. Onun için yer yüzünde gezin, dolaşın da (peygamberleri) yalan sayanların akıbeti nice oldu görün.
Hayrat Neşriyat = Şübhesiz sizden önce(ki ümmetlere tatbîk edilen) nice yollar gelip geçmiştir; öyle ise yeryüzünde dolaşın da (peygamberleri) yalanlayanların âkıbeti nasıl olmuş, bir bakın!
İbni Kesir = Sizden önce neler gelip geçti. Onun için gezin de yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün.
Kadri Çelik = Sizden önce de yasalar uygulanmıştır. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayıcıların sonunun nasıl olduğunu görün.
Muhammed Esed = Sizden önce (nice) hayat tarzları gelip geçti. Öyleyse, yeryüzünde dolaşın ve hakikati yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün:
Mustafa İslamoğlu = Sizden önce de nice hayat tarzları gelip geçti. Öyleyse gezin yeryüzünü ve hakikati yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün!
Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak sizden evvel birçok vak'alar gelip geçmiştir. Artık yerde dolaşınız da bakınız ki, tekzîp edenlerin akıbetleri nasıl olmuştur?
Ömer Öngüt = Sizden önce de nice sünnetler (hadiseler) gelip geçti. Onun için yeryüzünde gezip dolaşın da, yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!
Şaban Piriş = -Sizden önce nice hayat tarzları gelip geçmiştir. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğunu görün!
Sadık Türkmen = Sizden önce(ki milletlerin başından), nice olaylar gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin dolaşın (araştırmalar yapın) da, yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün.
Seyyid Kutub = Sizden önce ilahi yasaların değişmezliğini kanıtlayan birçok olaylar gelip geçti. Yeryüzünü geziniz ve Allah'ın ayetlerini yalan sayanların akıbetini görünüz.
Suat Yıldırım = Sizden önce, Allah’ın koymuş olduğu hayat kanunlarına uygun olarak, nice olaylar, ümmetler geçti... İsterseniz dünyayı gezip dolaşın da dîni yalan sayanların âkıbetlerini görün!
Süleyman Ateş = Sizden önce de yasalar uygulanmıştır. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayıcıların sonunun nasıl olduğunu görün.
Tefhim-ul Kuran = Gerçek şu ki, sizden önce nice sünnetler gelip geçmiştir. Bundan dolayı yeryüzünde gezip dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonuç nasıl oldu bir görün.
Ümit Şimşek = Sizden önce de nice hadiseler gelip geçti. Yeryüzünde dolaşın da, yalanlayanların âkıbetleri nice olmuş, bir bakın.
Yaşar Nuri Öztürk = Sizden önce de yollar-yöntemler gelip geçmiştir. O halde yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonu nice olmuştur görün.
İskender Ali Mihr = Sizlerden önce (bir çok kavimlerde) Allah’ın sünnetleri gelip geçti. Artık yeryüzünde gezin (Allah’ın âyetlerini) böylece yalanlayanların akıbeti nasıl olmuş bakın.
İlyas Yorulmaz = Sizden önce, Allah’ın dininden farklı yaşayan nice topluluklar gelip geçti. Yeryüzünü şöyle bir dolaşın ve bakın bakalım, (Allah’ın dinini) yalanlayanların sonu nasıl olmuş.