إِذْ نَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ
İz necceynâhu ve ehlehû ecmaîn(ecmaîne).
iz | : olduğu zaman, olmuştu |
necceynâ-hu | : onu kurtardık |
ve ehle-hû | : ve onun ailesi |
ecmaîne | : topluca, hepsi |
Diyanet İşleri = (134-135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.
Abdulbaki Gölpınarlı = Hani onu ve bütün âilesini kurtarmıştık.
Abdullah Parlıyan = Ama O'nun günahkar ülkesini cezalandırırken, kendisini ve aile efradını kurtardık.
Adem Uğur = Hani biz Lût'u ve ailesinin hepsini kurtardık.
Ahmed Hulusi = Hani Onu ve Onun yakınlarını toptan kurtardık.
Ahmet Tekin = Onu, bütün ailesini ve mü’minleri kurtardık.
Ahmet Varol = Hani onu da bütün ailesini de kurtarmıştık.
Ali Bulaç = Hani biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
Ali Fikri Yavuz = Hani hem onu, hem de ehlini toptan kurtarmıştık.
Ali Ünal = (Vazifesinin sonunda) O’nu ve iman etmiş bulunan aile efradını (o suçlular memleketinden çıkarıp) kurtardık;
Bayraktar Bayraklı = Biz, onu ve bütün ailesini kurtarmıştık.
Bekir Sadak = (134-13) 5 Geridekiler arasinda kalan yasli bir kadin disinda, Lut'u ve ailesinin hepsini kurtarmistik.
Celal Yıldırım = Hani biz onu da, ailesini de tamamen kurtardık.
Cemal Külünkoğlu = (134-136) Hani geride kalan yaşlı bir kadın hariç, onu ve bütün ailesini kurtardık, sonra geride kalan (ahlaksız inkârcı)ları (isyanları yüzünden) yerle bir ettik.
Diyanet İşleri (eski) = (134-135) Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lut'u ve ailesinin hepsini kurtarmıştık.
Diyanet Vakfi = (134-136) Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lût'u ve ailesinin hepsini kurtardık. Sonra diğerlerini yok ettik.
Edip Yüksel = Onu ve ailesini topluca kurtardık.
Elmalılı Hamdi Yazır = Zira kurtardık onu ve bütün ehlini
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onu ve bütün ailesini kurtardık;
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hani biz onu ve ailesinin tamamını kurtarmıştık.
Gültekin Onan = Hani biz onu ve ehlini (ailesini) topluca kurtarmıştık.
Harun Yıldırım = Hani biz Lût'u ve ailesinin hepsini kurtardık.
Hasan Basri Çantay = Hani biz hem onu, hem ehlini topdan kurtarmışdık.
Hayrat Neşriyat = Hani (kavmini helâk ederken) onu ve bütün âilesini kurtarmıştık.
İbni Kesir = Hani Biz, onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
Kadri Çelik = Hani biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
Muhammed Esed = (dolayısıyla, o'nun günahkar ülkesini cezalandırırken) kendisini ve aile efradını kurtardık,
Mustafa İslamoğlu = (Kavmi helak) olduğu zaman, onu ve (inanç) ailesini toptan kurtarmıştık;
Ömer Nasuhi Bilmen = Onu, bütün ailesini ve mü’minleri kurtardık.
Ömer Öngüt = Hani onu da bütün ailesini de kurtarmıştık.
Şaban Piriş = Hani biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
Sadık Türkmen = Hani hem onu, hem de ehlini toptan kurtarmıştık.
Seyyid Kutub = Onu ve ailesini kurtardık.
Suat Yıldırım = (134-135) Onun suçlu kentini cezalandırırken, geride kalanlar arasında yer alan yaşlı eşi hariç, kendisini ve ailesini kurtardık.
Süleyman Ateş = (134-13) 5 Geridekiler arasinda kalan yasli bir kadin disinda, Lut'u ve ailesinin hepsini kurtarmistik.
Tefhim-ul Kuran = Hani biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık;
Ümit Şimşek = Biz onu da, bütün ailesini de kurtardık.
Yaşar Nuri Öztürk = Onu ve ailesini toptan kurtarmıştık biz.
İskender Ali Mihr = Onu ve onun ailesini, hepsini kurtarmıştık.
İlyas Yorulmaz = Lut’u ve onun ehlinin (inananların) hepsini kurtardık.