وَفَصِيلَتِهِ الَّتِي تُؤْويهِ
Ve fasîletihilletî tu’vîh(tu’vîhi).
ve fasîleti-hi | : ve aşiretini |
elletî | : ki o |
tu’vî-hi | : kendisini barındırır |
Diyanet İşleri = (11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kendisini barındıran kabîle halkını da.
Abdullah Parlıyan = ve kendisini koruyup barındıran soyunu sopunu da
Adem Uğur = Kendisini koruyup barındıran tüm ailesini
Ahmed Hulusi = Aralarında yaşadığı tüm yakınlarını;
Ahmet Tekin = Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini, aşiretini fidye olarak vermek isteyecek.
Ahmet Varol = Kendisini barındıran aşiretini de.
Ali Bulaç = Ve onu barındıran aşiretini de;
Ali Fikri Yavuz = Kendini barındıran aşiretini,
Ali Ünal = Kendisine kol kanat germiş bütün sülâlesini,
Bayraktar Bayraklı = (11-14) Onlar birbirlerine gösterilecekler. Günahkâr, o günün azabından kurtulmak için çocuklarını fidye vermeyi temenni edecek. Eşini ve kardeşini, mensubu olduğu aşiretini, yeryüzündeki herkesi verip sonunda kendini kurtarmak ister.
Bekir Sadak = (11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sulalesini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister.
Celal Yıldırım = (11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister.
Cemal Külünkoğlu = (11-14) Onlar birbirlerine gösterilecekler (fakat birbirlerinden yararlanamayacaklar). Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, eşini ve kardeşini, kendisini himaye etmiş olan bütün akrabalarını ve yeryüzündeki insanların tümünü fidye verip kendisini kurtarmak isteyecek.
Diyanet İşleri (eski) = (11-14) Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
Diyanet Vakfi = (11-14) Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.
Edip Yüksel = Kendisini yetiştiren tüm akrabalarını,
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve kendini barındıran fasîlesini
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = kendisini barındıran fasilesini (kabilesini)
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini,
Gültekin Onan = Ve onu barındıran aşiretini de;
Harun Yıldırım = Kendisini barındıran aşiretini,
Hasan Basri Çantay = kendisini (aralarına katıb) barındırmakda olan soyunu sopunu,
Hayrat Neşriyat = (12-13) Ve karısını, kardeşini! Ve kendisini barındıran aşîretini!
İbni Kesir = Kendisini barındırmış olan sülalesini.
Kadri Çelik = Ve onu barındıran aşiretini (soyunun hepsini) de.
Muhammed Esed = ve kendisini himaye etmiş bütün akrabalarını,
Mustafa İslamoğlu = kendisine sığınak olmuş bütün yakınlarını;
Ömer Nasuhi Bilmen = (13-14) Ve kendisini barındıran aşiretini (feda etsin). Ve yeryüzünde kim var ise, cümlesini fidye-i necât olarak versin de (sonra) bu fedakarlığı kendisini kurtarsın.
Ömer Öngüt = Kendisini barındırmış sülâlesini.
Şaban Piriş = Kendisini barındıran sülâlesini..
Sadık Türkmen = Ve kendisini barındıran soyunu sopunu/akrabalarını.
Seyyid Kutub = kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini.
Suat Yıldırım = ve kendisini koruyup barındıran soyunu sopunu da
Süleyman Ateş = Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm âilesini,
Tefhim-ul Kuran = Ve onu barındıran aşiretini (soyunun hepsini) de;
Ümit Şimşek = Kendisini barındıran sülâlesini,
Yaşar Nuri Öztürk = Kendisini kucaklayıp barındıran ailesini.
İskender Ali Mihr = Ve kendisini barındıran aşiretini.
İlyas Yorulmaz = Kendisini koruyup besleyen ailesini.