وَحَمَلْنَاهُ عَلَى ذَاتِ أَلْوَاحٍ وَدُسُرٍ
Ve hamelnâhu alâ zâti elvâhın ve dusur(dusurin).
ve hamelnâ-hu | : ve onu taşıdık |
alâ | : üzerinde |
zâti elvâhın ve dusurin | : perçinlenmiş levhalardan oluşan (gemi) |
Diyanet İşleri = Biz Nûh’u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onu, tahtalardan yapılmış ve mıhlarla kenetlenmiş bir gemide taşıdık.
Abdullah Parlıyan = Ama kulumuz Nuh'u da kalaslardan yapılmış, çivilerle birbirine çakılmış gemi üzerinde taşıdık.
Adem Uğur = Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik.
Ahmed Hulusi = Onu (Nuh'u) tahta ve çivilerle oluşmuş (tekne) ile taşıdık.
Ahmet Tekin = Nûh’u da, levhalardan demir ve tahta çivilerle perçinlenerek yapılmış gemilerde taşıdık.
Ahmet Varol = Onu (Nuh'u) da, (tahta) levhalardan ve çivilerden yapılmış olan (gemi)de taşıdık.
Ali Bulaç = Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık;
Ali Fikri Yavuz = Biz, Nûh’u (ve onunla iman edenleri), levhalardan yapılmış ve perçinleşmiş gemiye yükledik;
Ali Ünal = Kulumuzu taşıdık levhalar ve çivilerle yapılmış olan (Gemi’de);
Bayraktar Bayraklı = Nûh'u da, tahtadan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik.
Bekir Sadak = (13-14) Onu, tahtadan yapilmis, mihla cakilmis bir gemiye bindirdik; inkar edilmis olan Nuh'a mukafat olarak verdigimiz gemi nezaretimiz altinda yuzuyordu.
Celal Yıldırım = Biz, Nuh'u tahtalar ve çivilerle yapılı gemiye yükledik.
Cemal Külünkoğlu = Onu, levha halindeki tahtalar ve çivilerle yapılmış gemiye bindirdik.
Diyanet İşleri (eski) = (13-14) Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz gemi nezaretimiz altında yüzüyordu.
Diyanet Vakfi = Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik.
Edip Yüksel = Onu ağaç lifleri ile (bağlanmış) kütükler üzerinde taşıdık.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onu ise taşıdık elvahlı ve kenetli bir hamule üzerinde ki akar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve onu elvahlı ve kenetli (tahta ve çivilerden yapılı) bir gemi üzerinde taşıdık,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle (çakılmış gemi) üzerinde taşıdık.
Gültekin Onan = Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık;
Harun Yıldırım = Ve onu da tahtaları ve çivileri olan üzerinde taşıdık.
Hasan Basri Çantay = Onu (Nuuhu) levhalar ve mıhlarla yapılmış (gemiy) e yükledik,
Hayrat Neşriyat = Ve onu (Nûh’u) tahtalı ve çivili olan (gemi) üzerinde taşıdık.
İbni Kesir = Onu tahtadan yapılmış, mıhla çakılmışa bindirdik.
Kadri Çelik = Ve onu da tahtalar ve çiviler (ile inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık.
Muhammed Esed = ama o'nu (sadece) tahtalar ve çivilerden yapılmış o (gemi) ile taşıdık,
Mustafa İslamoğlu = Ama onu (malzemesi) ahşap ve çiviler olan bir (gemi ile) taşıdık:
Ömer Nasuhi Bilmen = (13-14) Ve O'nu (Nûh'u) levhaları ve kenetleri bulunan şey üzerine yükledik. (O gemi) Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu. O tekzîp edilmiş olana (Nûh aleyhisselâm'a) bir mükâfaat olarak.
Ömer Öngüt = Biz Nuh'u da tahtalar ve çivilerle yapılı gemiye bindirdik.
Şaban Piriş = Onu gözümüzün önünde akıp giden tahta ve mıhtan yapılmış (gemi)de taşıdık.
Sadık Türkmen = Onu levhalardan yapılmış ve çivilerle çakılmış şey (gemi) üzerinde taşıdık.
Seyyid Kutub = Onu çivilerle tutturulmuş tahtalardan yapılan bir gemiye bindirdik.
Suat Yıldırım = Biz Nuh’u, levha halindeki tahtalar ve çivilerle yapılmış gemiye bindirdik.
Süleyman Ateş = Nûh'u da tahtalar ve çiviler(le yapılmış gemi) üzerinde taşıdık.
Tefhim-ul Kuran = Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık;
Ümit Şimşek = Onu tahtadan yapılmış, çivilerle tutturulmuş gemiye bindirdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve taşıdık onu levhalar ve çivilerden oluşturulan şey üstünde.
İskender Ali Mihr = Ve onu, perçinlenmiş levhalardan oluşan (gemi) üzerinde taşıdık.
İlyas Yorulmaz = Çivilerle tutturulmuş tahta kalaslardan yapılmış gemiyle Nuh’u taşıdık.