إِنَّ الَّذِينَ قَالُوا رَبُّنَا اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
İnnellezîne kâlû rabbunallâhu summestekâmû fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Diyanet İşleri = “Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphesiz, onlar ki Rabbimiz Allah'tır dediler de sonra doğru hareket ettiler, artık onlara ne bir korku vardır, ne de kederlenir onlar.
Abdullah Parlıyan = Rabbimiz Allah'tır deyip, dosdoğru yol üzerinde durmaya devam edenler için, korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Adem Uğur = Rabbimiz Allah'tır deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki: "Rabbimiz, Allâh'tır" deyip sonra o doğrultuda yaşayanlara gelince; onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.
Ahmet Tekin = 'Rabbimiz Allah’tır.' deyip de, O’na giden doğru muhkem ve güvenli yolu takip ederek itaatte daim olanlara, her iki dünyada da korku yok, geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar.
Ahmet Varol = Şüphesiz: 'Rabbimiz Allah'tır' deyip de sonra dosdoğru olanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Ali Bulaç = Şüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra doğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); artık onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
Ali Fikri Yavuz = “Rabbimiz Allah’dır.” deyib, sonra (dinin hükümlerine uyarak) doğru gidenler (var ya), onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmıyacaklardır.
Ali Ünal = “Rabbimiz Allah’tır” ikrarında bulunup, sonra da (inanç, düşünce ve davranışta) bu ikrar istikametinde hiç sapmadan hareket edenler –onların korkmaları için hiçbir sebep yoktur ve onlar herhangi bir şekilde üzülecek de değillerdir.
Bayraktar Bayraklı = “Şüphesiz Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra dosdoğru hareket edenlere korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Bekir Sadak = Dogrusu, «Rabbimiz Allah'tir» deyip, sonra da dosdogru gidenlere korku yoktur, onlar uzulmeyeceklerdir.
Celal Yıldırım = Onlar ki, Rabbimiz Allah'tır dediler, sonra da dosdoğru oldular, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
Cemal Külünkoğlu = “Şüphesiz Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra da (işlerinde) dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu, 'Rabbimiz Allah'tır' deyip, sonra da dosdoğru gidenlere korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Diyanet Vakfi = «Rabbimiz Allah'tır» deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Edip Yüksel = 'Rabbimiz ALLAH'tır' deyip dosdoğru davrananlara bir korku yoktur ve onlar üzülmezler de.
Elmalılı Hamdi Yazır = Rabbımız Allah deyip de sonra doğru gidenler, her halde onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun olmıyacaklardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Rabbimiz Allah'tır! deyip de sonra doğru gidenler var ya, onlara kesinlikle hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyecekterdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Gerçekten Rabbimiz Allah'tır.» deyip, sonra da dosdoğru olanlara gelince onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Gültekin Onan = Şüphesiz: "Bizim rabbimiz Tanrı'dır" deyip sonra doğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); artık onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.
Harun Yıldırım = Şüphesiz: “Rabbimiz Allah’tır.” deyip sonra dosdoğru haraket edenler; artık onlar için korku yoktur, onlar üzülmezler de.
Hasan Basri Çantay = «Rabbimiz Allahdır» deyib de sonra (bütün hareketlerinde) doğruluğu iltizâm edenlere, (evet) onlara hiçbir korku yokdur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.
Hayrat Neşriyat = Gerçekten, 'Rabbimiz Allah’dır!' deyip, sonra da dosdoğru olan kimseler var ya, onlara artık korku yoktur ve onlar mahzun (da) olmayacaklardır.
İbni Kesir = Muhakkak ki; Rabbımız Allah'tır, deyip de sonra dosdoğru istikamette gidenlere korku yoktur. Ve onlar, üzülecek de değillerdir.
Kadri Çelik = Şüphesiz: “Bizim Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); artık onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
Muhammed Esed = artık "Rabbimiz Allah'tır" diyen ve ondan sonra (inançlarında) sağlam duranlar ne bir korkuya kapılırlar, ne de üzüntüye.
Mustafa İslamoğlu = Elbet "Rabbimiz Allah'tır" diyenler ve sonra da tahriklere aldırmadan emredilen yolda sabır ve sebatla yürüyenler için, ne gelecek endişesi vardır, ne geçmiş korkusu;
Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok, o kimseler ki, «Rabbimiz Allah'tır,» dediler. Sonra istikâmette bulundular. Onların üzerine bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Ömer Öngüt = Şüphesiz ki: "Rabbimiz Allah'tır!" deyip, sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Şaban Piriş = “Rabbi’miz Allah’tır.” deyip sonra da dosdoğru olanlara bir korku yoktur. Onlar üzülecek de değiller.
Sadık Türkmen = “şüphesiz rabbimiz Allah’tır” diyen, sonra da dosdoğru olanlara korku yoktur ve onlar (ahirette) üzülmeyeceklerdir!
Seyyid Kutub = Doğrusu, «Rabbimiz Allah'tır» deyip, sonra da dosdoğru gidenlere korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Suat Yıldırım = Onlar ki "Rabbimiz Allah’tır" deyip sonra da dürüst hareket ederler, işte onlara korku ve endişe yoktur, onlar kendilerini üzecek hiçbir durumla da karşılaşmazlar.
Süleyman Ateş = "Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra doğru olanlar, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz: «Bizim Rabbimiz Allah'tır» deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); artık onlar için korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Ümit Şimşek = 'Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra da dosdoğru istikamet üzere olanlar için ne bir korku vardır, ne de mahzun olurlar.
Yaşar Nuri Öztürk = "Rabbimiz Allah'tır" deyip, sonra da dosdoğru yol alanlar var ya, onlar için hiçbir korku yoktur; onlar tasalanmayacaklardır da...
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki onlar “Rabbimiz Allah’tır.” dediler. Sonra onlar (Allah’a) istikamet üzere oldular. Artık onlara korku yoktur. Ve onlar mahzun olmazlar.
İlyas Yorulmaz = Rabbimiz Allah dır diyenler ve Kur’an’ın belirlediği doğru yolu takip edenler için korku yoktur ve onlar hesap günü üzülmeyeceklerdir.