وَاضْرِبْ لَهُم مَّثَلاً أَصْحَابَ الْقَرْيَةِ إِذْ جَاءهَا الْمُرْسَلُونَ
Vadrıb lehum meselen ashâbel karyeti, iz câehâl murselûn(murselûne).
vadrıb (ve ıdrıb) meselen | : ve örnek, misal ver |
lehum | : onlara |
meselen | : misal, örnek |
ashâbe | : halk |
el karyeti | : karye, şehir, kasaba |
iz câe-hâ | : ona gelmişti |
el murselûne | : (gönderilmiş) resûller |
Diyanet İşleri = (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.
Abdulbaki Gölpınarlı = Örnek getir onlara o şehir halkını; hani oraya peygamberler gelmişti.
Abdullah Parlıyan = Ey peygamber! Sen bu Kur'ân muhataplarına, şu şehir halkını örnek olarak anlat: Nitekim o kente görevli elçiler, peygamberler gelmişti.
Adem Uğur = Onlara, şu şehir halkını misal getir: Hani onlara elçiler gelmişti.
Ahmed Hulusi = Onlara o şehir halkını örnek ver. . . Hani oraya Rasûller gelmişti.
Ahmet Tekin = Sen onlara, şehirlerine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberler geldiği sıradaki şu memleketin halkını örnek ver.
Ahmet Varol = Onlara elçilerin geldiği o kasabanın halkını örnek ver.
Ali Bulaç = Sen onlara, o şehir halkının örneğini ver; hani oraya elçiler gelmişti.
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm), Mekke halkına, o şehir halkının (Antakya’lıların) halini misal göster. Hani oraya (İsa’nın gönderdiği) elçiler gelmişti.
Ali Ünal = Onlara o memleket halkının halini bir misal olarak anlat: O halka da (Allah’ın Mesajı’nı tebliğ için) elçiler gelmişti.
Bayraktar Bayraklı = Onlara o ülke halkını örnek ver. Hani, oraya peygamberler gelmişti.[463]
Bekir Sadak = Insanlara, halkina elciler gelen kasabalari anlat:
Celal Yıldırım = Onlara, o kasaba halkından misal getir; hani onlara peygamberler gelmişti.
Cemal Külünkoğlu = (Ey Muhammed!) Onlara, elçilerin geldiği o şehir halkını örnek ver.
Diyanet İşleri (eski) = İnsanlara, halkına elçiler gelen şehri mesel olarak anlat:
Diyanet Vakfi = Onlara, şu şehir halkını misal getir: Hani onlara elçiler gelmişti.
Edip Yüksel = Onlara, bir kent halkının kendilerine gelen elçilere gösterdiği tavrın örneğini ver.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onlara, o karye sahiblerini temsil getir, o dem ki ona o gönderilen Resuller varmıştı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve onlara o şehir halkını örnek ver. Hani oraya o gönderilen elçiler varmıştı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sen onlara, o şehir halkını örnek ver. Hani oraya peygamberler gelmişti.
Gültekin Onan = Sen onlara, o şehir halkının örneğini ver, hani oraya elçiler gelmişti.
Harun Yıldırım = Onlara, şu şehir halkını misal getir: Hani onlara elçiler gelmişti.
Hasan Basri Çantay = Onlara o şehir yaranını misâl getir. Hani oraya elçiler gelmişdi.
Hayrat Neşriyat = Onlara şu şehir (Antakya) halkını misâl getir! Hani oraya (Îsâ’nın gönderdiği) elçiler gelmişti.
İbni Kesir = Onlara misal olarak şu kasaba halkını anlat: Hani oraya elçiler gelmişlerdi.
Kadri Çelik = Sen onlara, o şehir halkının örneğini ver; hani oraya elçiler gelmişti.
Muhammed Esed = Onlara, elçilerimizi gönderdiğimiz o şehir halkı(nın hikayesin)i örnek olarak anlat.
Mustafa İslamoğlu = Onlara, kendilerine elçiler gönderdiğimiz şehir halkının hikayesini anlat.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlara (o münkirlere) o şehir ahalisini bir mesel olarak irâd et. O vakit ki, onlara o gönderilmiş olan elçiler gelmişti.
Ömer Öngüt = Onlara o memleket halkını (Antakyalıları) misal getir. Hani oraya elçiler gelmişlerdi.
Şaban Piriş = Kendilerine elçiler gelmiş olan belde halkının misalini anlat onlara.
Sadık Türkmen = Onlara misal olarak, kendilerine elçilerin geldiği şu kent halkını anlat:
Seyyid Kutub = İnsanlara, elçilerin geldiği şu kent halkını misal olarak anlat.
Suat Yıldırım = Sen şimdi onlara bir misâl getir: Mâlum şehir halkını, hani onlara da elçiler gelmişti.
Süleyman Ateş = Onlara elçilerin geldiği şu kent halkını misâl olarak anlat:
Tefhim-ul Kuran = Sen onlara, o şehir halkının örneğini ver; hani oraya elçiler gelmişti.
Ümit Şimşek = Onlara o şehir halkını misal ver ki, kendilerine elçiler gelmişti.
Yaşar Nuri Öztürk = Onlara o kent halkını örnek ver. Hani, elçiler gelmişti oraya.
İskender Ali Mihr = Ve onlara, o şehrin halkını misal ver. Onlara resûller gelmişti.
İlyas Yorulmaz = Onlara şehir halkının misalini anlat. Onlara elçiler gelmişti.