وَأَنَا اخْتَرْتُكَ فَاسْتَمِعْ لِمَا يُوحَى
Ve enahtertuke festemi’ li mâ yûhâ.
ve enahtertu-ke(ene ahtertu-ke) | : ve ben seni seçtim |
festemi’ (fe istemi’) | : öyleyse dinle |
li mâ yûhâ | : vahyolunan şeyi |
Diyanet İşleri = “Ben seni (peygamber olarak) seçtim. Şimdi vahyolunacak şeyleri dinle.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve seni seçtim ben, dinle vahyedileni.
Abdullah Parlıyan = Ben, seni kendime elçi olarak seçtim. Öyleyse sana vahyolunanı dinle.
Adem Uğur = Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver.
Ahmed Hulusi = "Ben seni seçtim! O hâlde vahyolunan bilgiyi algıla!"
Ahmet Tekin = 'Ben vahy ile irtibat kurmak için hayırlı biri olarak seni seçtim. Şimdi sana vahyolunacak şeyleri dinle.'
Ahmet Varol = Ben seni seçtim. Artık vahyolunanı dinle.
Ali Bulaç = "Ben seni seçmiş bulunuyorum; bundan böyle vahyolunanı dinle."
Ali Fikri Yavuz = (Ey Mûsa) ben, seni Peygamberliğe seçtim. Şimdi (sana) vahy olunacak şeyleri dinle:
Ali Ünal = “Seni (nebî ve rasûl olarak) seçtim; öyleyse şimdi sana vahyolunacak şeyleri iyi dinle.
Bayraktar Bayraklı = Ben seni seçtim. Artık vahyolunanları dinle!
Bekir Sadak = «Ben seni sectim; artik vahyolunanlari dinle.»
Celal Yıldırım = Ben seni (peygamberlik için) seçip beğendim. Artık vahyedileni dinle.
Cemal Külünkoğlu = “Ben seni (peygamber olarak) seçtim. Şimdi vahyolunacak şeyleri dinle!”
Diyanet İşleri (eski) = 'Ben seni seçtim; artık vahyolunanları dinle.'
Diyanet Vakfi = Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver.
Edip Yüksel = 'Ben seni seçtim, öyleyse vahyolanı dinle.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve ben, seni ıhtiyar buyurdum şimdi verilecek vahyi dinle
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve Ben, seni seçtim; şimdi vahyedileni dinle!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ben seni seçtim, şimdi (sana) vahyolunacak şeyleri dinle.
Gültekin Onan = "Ben seni seçmiş bulunuyorum; bundan böyle vahyolunanı dinle."
Harun Yıldırım = Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver.
Hasan Basri Çantay = Ben seni (peygamberliğe) seçdim. Şimdi vahy olunacak şeyleri dinle:
Hayrat Neşriyat = '(Ey Mûsâ!) Ben seni (peygamberliğe) seçtim; şimdi (sana) vahyedileni dinle!'
İbni Kesir = Ve ben; seni seçtim. Öyleyse vahyolunanı dinle.
Kadri Çelik = “Ben seni seçmiş bulunmaktayım; bundan böyle vahyolunanı dinle.”
Muhammed Esed = Ben seni (kendime elçi olarak) seçtim; öyleyse artık (sana) vahyolunanı dinle!
Mustafa İslamoğlu = Ve Ben seni (elçi) olarak seçtim; bundan böyle artık sana vahyedileni dinle!
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve ben seni ihtiyar ettim, şimdi vahyolunacak şeyi dinle.»
Ömer Öngüt = “Ben seni seçtim. Vahyolunanı dinle. ”
Şaban Piriş = -Ben, seni seçtim, Sana vahyolunanı dinle.
Sadık Türkmen = Ben seni seçtim, şimdi sen vahyedilecekleri dinle!
Seyyid Kutub = Seni ben peygamber seçtim. Şimdi vahyedilecek mesajı dinle.
Suat Yıldırım = Peygamberliğe seçtim seni, öyleyse iyi dinle sana vahyedileni!
Süleyman Ateş = "Ben seni seçtim, şimdi vahyolunanı dinle."
Tefhim-ul Kuran = «Ben seni seçmiş bulunmaktayım; bundan böyle vahyolunanı dinle.»
Ümit Şimşek = 'Seni peygamber seçtim; şimdi sana vahyedileni dinle.
Yaşar Nuri Öztürk = "Ve ben seni seçtim; o halde vahyedilecek olanı dinle!"
İskender Ali Mihr = Ve Ben, seni seçtim. Öyleyse vahyolunan şeyi dinle!
İlyas Yorulmaz = “Ben seni (elçi) seçtim. Artık vahy olunanı dinle. ”