Önceki Ayet Sonraki Ayet  
20. Sûre Tâ-Hâ/129

 وَلَوْلَا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِن رَّبِّكَ لَكَانَ لِزَامًا وَأَجَلٌ مُسَمًّى

  Ve lev lâ kelimetun sebekat min rabbike le kâne lizâmen ve ecelun musemmâ(musemmen).

Kelime Karşılaştırma
ve lev : ve eğer, ise
: yok, değil, olmadı
kelimetun : bir kelime, bir söz
sebekat : geçti (daha önce oldu)
min rabbi-ke : senin Rabbinden
le : elbette, mutlaka
kâne : oldu
lizâmen : elzem, lüzumlu, lâzımgelir
ve ecelun : ve bir ecel, vade, müddet
musemmen : isimlendirilmiş, belirlenmiş
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Rabbin tarafından daha önce söylenmiş bir hüküm ve belirlenmiş bir süre olmasaydı, onlar da hemen cezalandırılırlardı.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbinin söylenmiş bir sözü, takdîr edilmiş bir hükmü olmasaydı ve o hükmün muayyen bir zamânı bulunmasaydı onlara da azap gelip çetıverirdi.

 Abdullah Parlıyan = Rabbinin her günahkar topluma ve şahıslara tevbe için tanınan belirli süre konusunda, önceden verilmiş bir kararı olmasaydı, günah işleyenlerin derhal cezalandırılması, kaçınılmaz olurdu.

 Adem Uğur = Eğer Rabbinden, daha önce sâdır olmuş bir söz ve tayin edilmiş bir vâde olmasaydı, (ceza onlar için de dünyada) kaçınılmaz olurdu.

 Ahmed Hulusi = Eğer Rabbinden, önceden verilmiş bir hüküm ve tayin edilmiş bir ömür olmasaydı, azap (vefat derhâl) kaçınılmaz olurdu!

 Ahmet Tekin = Eğer Rabbin tarafından söylenmiş bir söz ve belirtilmiş bir süre olmasaydı. (bunların da hemen helâk edilmeleri) gerekli olurdu.

 Ahmet Varol = Rabbin tarafından önceden geçmiş bir söz ve belirlenmiş bir ecel olmasaydı şüphesiz (azap) kaçınılmaz olurdu.

 Ali Bulaç = Eğer Rabbinden geçmiş bir söz ve adı konulmuş (belirlenmiş) bir süre (ecel) olmasaydı muhakkak (yıkım azabı) kaçınılmaz olurdu.

 Ali Fikri Yavuz = Eğer (azabın geciktirilmesine dair) Rabbinden bir hüküm geçmiş olmasaydı, elbette onlara (diğer kavimlere olduğu gibi), azab lazım gelirdi; fakat (onlar için) tayin edilmiş bir vakit var.

 Ali Ünal = Eğer Rabbin tarafından insan ve toplumların hayatı için daha önce verilmiş bir hüküm ve tayin buyurulmuş bir vâde olmasaydı, elbette hak ettikleri azap onları çoktan yakalamış olurdu.

 Bayraktar Bayraklı = Eğer Rabbin tarafından önceden verilmiş bir söz ve belirlenmiş bir süre olmasaydı, onlar dünyada da kesinlikle azap görürlerdi.

 Bekir Sadak = Eger Rabbinin verilmis bir sozu ve tayin ettigi bir sure olmasaydi, hemen azaba ugrarlardi.

 Celal Yıldırım = Eğer Rabbinden bir söz ve belirlenmiş bir va'de geçmemiş olsaydı, elbette (azâb onlara) gerekli olurdu.

 Cemal Külünkoğlu = Eğer Rabbinin daha önce verilmiş bir hükmü ve belirlenmiş bir vadesi olmasaydı yok edilmeleri kaçınılmaz olurdu.

 Diyanet İşleri (eski) = Eğer Rabbinin verilmiş bir sözü ve tayin ettiği bir süre olmasaydı, hemen azaba uğrarlardı.

 Diyanet Vakfi = Eğer Rabbinden, daha önce sâdır olmuş bir söz ve tayin edilmiş bir vâde olmasaydı, (ceza onlar için de dünyada) kaçınılmaz olurdu.

 Edip Yüksel = Rabbinin verilmiş bir sözü ve önceden belirlediği plan olmasaydı bunların da icabına hemen bakılırdı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Rabbından bir kelime sebketmiş olmasa idi her halde azâb lizam olurdu fakat müsemmâ bir ecel var

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Eğer Rabbin tarafından önceden vermiş bir söz olmasaydı, mutlaka azap derhal yapışırdı; fakat belirlenmiş bir süre var.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer Rabbinin verdiği bir hüküm ve tayin ettiği bir süre olmasaydı, hemen azaba uğrarlardı.

 Gültekin Onan = Eğer rabbinden geçmiş bir söz ve adı konulmuş bir ecel olmasaydı muhakkak (yıkım azabı) kaçınılmaz olurdu.

 Harun Yıldırım = Eğer Rabbinden, daha önce sâdır olmuş bir söz ve tayin edilmiş bir vâde olmasaydı, (ceza onlar için de dünyada) kaçınılmaz olurdu.

 Hasan Basri Çantay = Eğer Rabbinden geçmiş bir söz ve ta'yin edilmiş bir va'de olmasaydı her halde (onlara da azâb) gelib yapışırdı.

 Hayrat Neşriyat = Eğer Rabbin tarafından önceden verilmiş bir söz (bir hüküm) ve ta'yîn edilmiş bir ecel (kıyâmet vakti) olmasaydı, (bunlara da azab) elbette (hemen) lâzım olurdu.

 İbni Kesir = Şayet Rabbının verilmiş bir sözü ve tayin ettiği bir vakit olmasaydı; hemen azaba uğrarlardı.

 Kadri Çelik = Eğer Rabbinden geçmiş bir söz ve adı konulmuş (belirlenmiş) bir süre (ecel) olmasaydı, kuşkusuz (yıkım azabı) kaçınılmaz olurdu.

 Muhammed Esed = Rabbinin (her günahkara tevbe için tanınan) belirli süre konusunda önceden verilmiş bir kararı olmasaydı, (günah işleyenlerin derhal cezalandırılması) kaçınılmaz olurdu.

 Mustafa İslamoğlu = Ve eğer Rabbin tarafından -belirli bir süreye kadar (fırsat tanınacağına) dair- başlangıçta konulmuş bir yasa olmasaydı, (günahkarları) hemen cezalandırmak kaçınılmaz olurdu.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve eğer Rabbinden sabk etmiş bir kelime ve tayin edilmiş bir müddet olmasa idi elbette büyük bir azap lâzım olurdu.

 Ömer Öngüt = Eğer Rabbinin daha önce verilmiş bir sözü ve tayin ettiği bir süre olmasaydı, hemen azaba uğrarlardı.

 Şaban Piriş = Eğer, Rabbinden verilmiş bir söz ve belirlenmiş bir süre olmasaydı, hemen yakalarına yapışılırdı.

 Sadık Türkmen = Eğer rabbinden söylenmiş bir söz ve belirlenmiş bir süre olmasaydı, hemen yaptıklarının karşılığını görürlerdi.

 Seyyid Kutub = Eğer Rabb'inin daha önce verilmiş bir hükmü ve belirlenmiş bir vadesi olmasaydı yok edilmeleri kaçınılmaz olurdu.

 Suat Yıldırım = Eğer Rabbin tarafından daha önce verilmiş bir söz ve tayin edilmiş bir vâde olmasaydı, azap onlara çoktan gelmiş olurdu!

 Süleyman Ateş = Eğer Rabbin tarafından söylenmiş bir söz ve belirtilmiş bir süre olmasaydı. (bunların da hemen helâk edilmeleri) gerekli olurdu.

 Tefhim-ul Kuran = Eğer Rabbinden geçmiş bir söz ve adı konulmuş (belirlenmiş) bir süre (ecel) olmasaydı kuşkusuz (yıkım azabı) kaçınılmaz olurdu.

 Ümit Şimşek = Eğer Rabbin tarafından verilmiş bir söz ve belirlenmiş bir ecel olmasaydı, azap hemen yakalarına yapışıverirdi.

 Yaşar Nuri Öztürk = Eğer Rabbin tarafından daha önce söylenmiş bir söz, belirlenmiş bir süre olmasaydı, bunlar için de helâk kaçınılmaz olurdu.

 İskender Ali Mihr = Ve eğer Rabbinden, daha önce (söylenmiş) bir kelime (söz) ve belirlenmiş bir müddet olmasaydı, (onlara) mutlaka bir (ceza) lâzımgelirdi.

 İlyas Yorulmaz = Rabbinin daha önceden verilmiş kararı olmasaydı, belirli süre olmasına rağmen, hata yapanlar, hemen cezasını görürdü.