أَتَبْنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ آيَةً تَعْبَثُونَ
E tebnûne bi kulli rîın âyeten ta’besûn(ta’besûne).
Diyanet İşleri = “Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz?”
Abdulbaki Gölpınarlı = Siz, her yüksek tepede, ihtiyâcınız olmayan bir yapı kurarak eğlenip durur musunuz?
Abdullah Parlıyan = Siz her yüksek tepelerde, ihtiyacınız olmayan yapılar kurarak eğlenir durur musunuz veya her bir yol üzerine, gelip geçenleri yanıltmak için, bir işaret yapıp, boş şeylerle mi uğraşıyorsunuz?
Adem Uğur = Siz her yüksek yere bir alâmet dikerek eğleniyor musunuz?
Ahmed Hulusi = "Siz her tepeye köşkler inşa edip, oyalanıyor musunuz?"
Ahmet Tekin = 'Siz her tepeye, yol kavşaklarına, saraylar kâşâneler, eğlence merkezleri kurup, eğlenmeye mi devam edeceksiniz?'
Ahmet Varol = Siz her yüksekçe yere bir anıt dikip boş şeyle mi oyalanıyorsunuz?
Ali Bulaç = "Siz, her yüksekçe yere bir anıt inşa edip (yararsız bir şeyle) oyalanıp eğleniyor musunuz?"
Ali Fikri Yavuz = Siz, her tepeye bir alâmet (köşk) bina eder eğlenir misiniz?
Ali Ünal = “Böyle, gösteriş ve eğlence olsun diye her yüksek yere anıt gibi binalar dikip duracak mısınız?
Bayraktar Bayraklı = “Sizler her yüksek yerde övündüğünüz büyük bir köşk mü dikeceksiniz?”
Bekir Sadak = (124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sakinin; davarlari, ogullari, bahceleri ve akarsulari size O vermistir. Dogrusu hakkinizda buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi.
Celal Yıldırım = Siz her yüksekçe yere bir anıt yapıp (kendinizden dünyalıkça aşağı olanlarla mı) eğlenirsiniz ?
Cemal Külünkoğlu = “Sizler her yüksek yerde gösteriş amaçlı bir anıt (tapınak) dikerek boş işlerle mi oyalanıyorsunuz?”
Diyanet İşleri (eski) = (124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum' dedi.
Diyanet Vakfi = Siz her yüksek yere bir alâmet dikerek eğleniyor musunuz?
Edip Yüksel = 'Her tepenin üzerine bir işaret (bir yapı) yerleştirip oyalanıyor musunuz?'
Elmalılı Hamdi Yazır = Siz her tepeye bir alâmet bina eder eğlenir misiniz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Siz her tepeye bir alamet bina edip eğlenir durur musunuz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Siz her tepeye bir alâmet bina edip eğlenir durur musunuz?»
Gültekin Onan = "Siz, her tepeye bir ayet inşa edip [yararsız bir şeyle] oyalanıp eğleniyor musunuz?"
Harun Yıldırım = Siz her yüksek yere bir alâmet dikerek eğleniyor musunuz?
Hasan Basri Çantay = «Siz, her yüksek yerde bir alâmet bina edib eğlenir misiniz»?
Hayrat Neşriyat = '(Siz) her yüksek yere bir alâmet binâ edip (oralarda ve gelip geçenlerle)eğleniyor musunuz?'
İbni Kesir = Siz, her yüksek yere koca bir bina kurup boş şeylerle mi uğraşırsınız?
Kadri Çelik = “(Siz ihtiyacınız olmadığı halde) Sırf eğlence olsun diye her yüksek yere (ihtişamınızı gösteren) bir nişane (gökdelen) mi dikersiniz?”
Muhammed Esed = Her tepede cehalet eseri, (putperestçe) anıtlar, tapınaklar mı yükselteceksiniz
Mustafa İslamoğlu = "Siz, abesle iştigal ederek her bir tepede yüksek bir anıt, bir yapı mı inşa ediyorsunuz?
Ömer Nasuhi Bilmen = «Siz her yüksek tepede bir alâmet bina edip eğlenir misiniz?»
Ömer Öngüt = “Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, eğlenir durur musunuz?”
Şaban Piriş = Siz, her tepeye bir alamet bina edip eğlenir misiniz?
Sadık Türkmen = Her yol üzerine bir işâret yapıyorsunuz da boş şeylerle mi uğraşıyorsunuz?
Seyyid Kutub = Sizler her yüksek tepeye gösteriş amaçlı bir anıt dikerek boş işlerle mi oyalanıyorsunuz.?
Suat Yıldırım = (128-130) Siz her yol üzerinde, gelip geçenleri şaşırtmak için bir alamet yapıp saçma sapan şeylerle mi uğraşırsınız? O muazzam yapıları dünyada ebedî kalmak gayesiyle mi inşa ediyorsunuz? Başkalarının hukukuna karşı hiç sınır tanımadan hep böyle zorbalık mı yapacaksınız?
Süleyman Ateş = "Siz her yol üzerine, (gelip geçenleri yanıltmak için) bir işâret yapıp da boş şeyle mi uğraşıyorsunuz?"
Tefhim-ul Kuran = «Siz, her yüksekçe yere bir anıt inşa edip (yararsız bir şeyle) oyalanıp eğleniyor musunuz?»
Ümit Şimşek = 'Siz herbir tepeye eğlenmek için alâmet gibi binalar mı yapıyorsunuz?
Yaşar Nuri Öztürk = "Her yüksek tepeye/yola şaşılacak bir bina kurarak/bir işaret dikerek mi eğleniyorsunuz!"
İskender Ali Mihr = Bütün yüksek tepelere, âyet (eserler) bina ederek abesle mi iştigal (boşuna mı uğraşıyorsunuz) ediyorsunuz?
İlyas Yorulmaz = “Siz her tepeye boşu boşuna işaret olsun diye binalar mı kuracaksınız?”