وَلاَ يُنفِقُونَ نَفَقَةً صَغِيرَةً وَلاَ كَبِيرَةً وَلاَ يَقْطَعُونَ وَادِيًا إِلاَّ كُتِبَ لَهُمْ لِيَجْزِيَهُمُ اللّهُ أَحْسَنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ
Ve lâ yunfikûne nefakaten sagîraten ve lâ kebîraten ve lâ yaktaûne vâdien illâ kutibe lehum lî yeczîyehumullâhu ahsene mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
ve lâ yunfikûne | : ve infâk etmezler, vermezler (ki) |
nefakaten | : bir nafaka |
sagîraten | : küçük |
ve lâ | : ve olmaz |
kebîraten | : büyük |
ve | : ve |
lâ yaktaûne | : geçmezler (ki) |
vâdien | : bir vadi |
illâ | : ...’den başka, olmaz, olmasın |
kutibe | : yazıldı |
lehum | : onlara, onlar için, onların üzerine |
lî yeczîye-hum allâhu | : Allah’ın onları cezalandırması, mükâfatlandırması için (cezalandırma; negatif veya pozitif karşılık verme) |
ahsene | : en güzel |
mâ kânû | : oldukları şeyi |
ya’melûne | : yapıyorlar |
Diyanet İşleri = Allah yolunda küçük, büyük bir harcama yapmazlar ve bir vadiyi katetmezler ki (bunlar), Allah’ın, yaptıklarının daha güzeliyle kendilerini mükâfatlandırması için hesaplarına yazılmış olmasın.
Abdulbaki Gölpınarlı = Az olsun, çok olsun, hiçbir şey harcamazlar, hiçbir vâdiyi aşmazlar ki Allah onları, yaptıklarının daha güzeliyle mükâfatlandırmayı takdîr etmemiş olsun.
Abdullah Parlıyan = Ve yine o mü'minler, az ya da çok, Allah için ne zaman bir harcamada bulunsalar, yeryüzünde Allah için ne zaman bir yol alsalar, bu onların hesabına sevap olarak kaydedilmektedir ki, Allah onları yaptıklarının en güzeliyle mükafatlandırsın.
Adem Uğur = Allah onları, yapmakta olduklarının en güzeli ile mükâfatlandırmak için küçük büyük yaptıkları her masraf, geçtikleri her vâdi mutlaka onların lehine yazılır.
Ahmed Hulusi = Ne zaman küçük veya büyük bir bağış infak etseler, yeryüzünde yolculuk yapsalar; bu onlara kesinlikle yazılmış olduğu içindir. . . Bu, Allâh'ın kendilerini, yapmakta olduklarının en güzeliyle mükâfatlandırması içindir!
Ahmet Tekin = Allah onları amaçla örtüşen niyetlerine göre, bilinçli olarak yapmakta olduklarının en güzelini, en değerlisini ölçü alarak mükafatlandırmak için, küçük büyük gönüllü yaptıkları ferdî ve içtimâî her harcamayı, kestikleri her yolu, tuttukları her vâdiyi mutlaka onların sevap hanelerine yazar.
Ahmet Varol = Allah'ın onlara yaptıklarının daha güzeliyle karşılık vermesi için (Allah yolunda) harcadıkları küçük büyük her şey, geçtikleri her vadi kendileri için yazılır.
Ali Bulaç = Küçük, büyük infak ettileri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah'ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır.
Ali Fikri Yavuz = Onların Allah yolunda harcadıkları küçük ve büyük bir nafaka ve geçtikleri bir vadi olmaz ki, (bunun karşılığında) Allah, yapmakta olduklarından daha güzelini kendilerine vermek için hesaplarına yazılmış bulunmasın.
Ali Ünal = Aynı şekilde, Allah yolunda mallarından az veya çok harcama yapmış ve (yine Allah yolunda sefer veya seyahatte iken) herhangi bir vadiden geçmiş olmasınlar ki, bu amelleri, işleyegeldikleri her işin karşılığını Allah’ın onlara en güzeliyle vermesi için hesaplarına sevap olarak kaydedilmemiş bulunsun.
Bayraktar Bayraklı = Küçük büyük bir masraf yapmaları, bir vâdiyi geçmeleri, mutlaka onların lehine yazılır ki, Allah onları, yaptıklarının en güzeliyle ödüllendirsin.
Bekir Sadak = Allah, yaptiklarinin karsiligini en guzel sekilde kendilerine vermek uzere, az veya cok sarfettikleri her sey, yurudukleri her yol, onlar icin yazilir.
Celal Yıldırım = Onlar küçük olsun, büyük olsun (Allah yolunda) bir şey harcamaya görsünler ve (Allah yolunda) bir vadiyi kat'etmeye dursunlar, mutlaka Allah işleyegeldikleri (iyi-yararlı) şeylere daha güzeliyle karşılık vermek için onlar adına (amelleri) yazılır.
Cemal Külünkoğlu = Allah onları, yaptıklarının en güzeli ile ödüllendirmek için, küçük büyük (Allah için) yaptıkları her harcamayı, geçtikleri her vadiyi mutlaka onların lehine kaydeder.
Diyanet İşleri (eski) = Allah, yaptıklarının karşılığını en güzel şekilde kendilerine vermek üzere, az veya çok sarfettikleri her şey, yürüdükleri her yol, onlar için yazılır.
Diyanet Vakfi = Allah onları, yapmakta olduklarının en güzeli ile mükâfatlandırmak için küçük büyük yaptıkları her masraf, geçtikleri her vâdi mutlaka onların lehine yazılır.
Edip Yüksel = Büyük veya küçük, yaptıkları her yardım ve aştıkları her vadi onlar için kredi olarak yazılır. ALLAH yaptıklarının en güzeliyle kendilerini ödüllendirir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve küçük, büyük bir masraf yapmazlar ve bir vadî kat'etmezler ki amellerinin daha güzeliyle Allah kendilerine mükâfat etmek için hisablarına yazılmış olmasın
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar, -küçük olsun, büyük olsun- bir harcama yapmazlar ve bir vadiyi aşmazlar ki, Allah kendilerini işlediklerinden daha güzeliyle mükafatlandırmak için onların hesaplarına yazmış olmasın!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onların, Allah yolunda yaptıkları küçük veya büyük her harcama veya geçtikleri her vadi karşılığında, yaptıkları işin daha güzeliyle Allah'ın kendilerini mükâfatlandırması için sevap yazılmaması mümkün değildir.
Gültekin Onan = Küçük, büyük infak ettileri her nafaka ve (Tanrı yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Tanrı'nın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır.
Harun Yıldırım = Küçük, büyük infak ettikleri her nafaka ve aştıkları her vadi, mutlaka Allah’ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için onlar adına yazılmıştır.
Hasan Basri Çantay = Onlar (hak yolunda) gerek küçük, gerek büyük herhangi bir masraf yapmaya dursunlar, bir vadiyi geçmeye dursunlar ille Allah o yapar olduklarının daha güzeliyle onlara mükâfat etmek için, (bütün onlar) hesâblarına yazılmışdır.
Hayrat Neşriyat = Hem (Allah yolunda) ne küçük, ne de büyük olarak sarf edecekleri bir nafaka, ne de geçecekleri bir vâdi olmaz ki, lehlerine (bir sevab olarak) yazılmış olmasın! Tâ ki Allah kendilerini, yapmakta olduklarının daha güzeliyle mükâfâtlandırsın!
İbni Kesir = Onlar, küçük veya büyük nafaka olarak ne infak ederlerse, ne kadar yol giderler ve bir vadi geçerlerse; mutlaka onların lehine yazılır ki Allah yaptıklarının en güzeli ile mükafatlandırsın.
Kadri Çelik = Küçük ve büyük infak ettikleri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, yaptıkları işin daha güzeliyle Allah'ın kendilerini mükâfatlandırması için onlar adına yazılmıştır.
Muhammed Esed = Ve yine onlar, az ya da çok, (Allah için) ne zaman bir harcamada bulunsalar, yeryüzünde (Allah için) ne zaman bir yol katetseler, bu onların lehine kaydedilmektedir; Allah yaptıkları her şey için onları en güzel bir biçimde ödüllendirecektir.
Mustafa İslamoğlu = Yine onlar, az ya da çok Allah yolunda her ne harcamışlar ve hangi vadide ne yol almışlarsa, Allah'ın onları yaptıklarından dolayı en güzel bir biçimde ödüllendirmesi için, elbet o da onların lehine kayda geçirilmektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve (onlar) ne küçük ve ne de büyük bir nafaka sarfetmezler ki, ve bir vadiyi dolaşmış olmazlar ki, illâ onlar için yazılır. Tâ ki yaptıklarından daha güzeli ile Allah Teâlâ onları mükâfaata nâil buyursun.
Ömer Öngüt = Onların Allah yolunda harcadıkları az ve çok her şey, yürüdükleri her yol, mutlaka hesaplarına yazılır. Ki Allah onları, yaptıklarının en güzeli ile mükâfatlandırsın.
Şaban Piriş = Allah tarafından yaptıklarının karşılığı olarak en güzel şekilde ödüllendirilmek için, az ve çok infakta bulundukları her şey, yürüdükleri her yol onlar için yazılmıştır.
Sadık Türkmen = Allah yolunda küçük büyük bir harcama yapmazlar ve bir vadiyi katetmezler ki; Allah’ın, yaptıklarının daha güzeliyle, kendilerini ödüllendirmesi için hesaplarına yazılmış olmasın.
Seyyid Kutub = Yaptıkları küçük büyük bütün maddi harcamalar ve aştıkları her vadi, mutlaka hesaplarına yazılır ki, Allah işledikleri iyilikleri en güzel karşılıklarla ödüllendirsin.
Suat Yıldırım = Onlar Allah yolunda, az olsun çok olsun, hiçbir harcama yapmazlar, hak yolda katettikleri hiçbir vadi olmaz ki,Allah, işledikleri bu iyilikleri en güzel tarzda ödüllendirmek için, onların hesaplarına yazılmış olmasın!
Süleyman Ateş = Küçük, büyük bir masraf yapmaları, bir vâdiyi geçmeleri, mutlaka onların lehine yazılır ki Allâh onları, yaptıklarının en güzeliyle mükâfâtlandırsın.
Tefhim-ul Kuran = Küçük, büyük infak ettikleri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah'ın yapmakta olduklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır.
Ümit Şimşek = Onlar ister hayır için küçük veya büyük birşey harcamış, isterse bir vadi aşmış olsunlar, bu da onların lehine yazılır ve sonunda Allah onları yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendirir.
Yaşar Nuri Öztürk = Küçük büyük bir infakta bulunmaları, bir vadiyi geçmeleri, kendileri lehine mutlaka yazılır ki, Allah onlara yapıp ettiklerinden daha güzeliyle karşılık versin.
İskender Ali Mihr = Ve küçük ve büyük bir nafaka, infâk etmezler (vermezler) ve bir vadiyi geçmezler ki; Allah’ın, onların yaptıklarını en ahsen (en güzel) şekilde mükâfatlandırması için onların üzerine yazılmış olmasın.
İlyas Yorulmaz = Allah için, az veya çok, ne kadar harcarlarsa harcasınlar ve ne kadar yol kat ederlerse etsinler, Allah, yaptıklarının daha güzeli ile karşılayıp, mükafat vermesi için, hepsi onların lehine yazılmaktadır.