وَقُل لِّلَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ اعْمَلُواْ عَلَى مَكَانَتِكُمْ إِنَّا عَامِلُونَ
Ve kul lillezîne lâ yu’minûna’melû alâ mekânetikum, innâ âmilûn(âmilûne).
ve kul | : ve de (ki) |
li | : ...e |
ellezîne lâ yu’minû | : mü’min olmayan kimseler |
a’melû | : yapın |
alâ mekâneti-kum | : bulunduğunuz hal, yapmakta olduğunuz şeyler |
in-nâ | : muhakkak ki biz |
âmilûne | : yapanlar, amel edenler |
Diyanet İşleri = İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız.”
Abdulbaki Gölpınarlı = İnanmayanlara de ki: Gücünüzün yettiğini yapın, şüphe yok ki biz de yapmadayız.
Abdullah Parlıyan = İnanmayanlara şöyle söyle: “Artık elinizden ne geliyorsa yapın; ama bilin ki biz de, Allah yolunda elimizden geleni yapacağız.
Adem Uğur = İman etmeyenlere de ki: Elinizden geleni yapın! Biz de (gerekeni) yapmaktayız!
Ahmed Hulusi = İman etmeyenlere de ki: "Elinizden ne geliyorsa yapın; biz de yapacağız. "
Ahmet Tekin = İman etmeyecek olanlara:'Terketmediğiniz hayat tarzınızı, iktidarınızı yaşamaya devam edin. Bütün imkânlarınızla elinizden geleni yapın. Biz de bilinçli olarak görevimizi yapmaya devam edeceğiz.' de.
Ahmet Varol = İman etmeyenlere de ki: 'İmkanınızın elverdiğini yapın. Biz de yapmaktayız.
Ali Bulaç = İman etmeyenlere de ki: "Yapabileceğinizi yapın; elbette biz de yapacağız."
Ali Fikri Yavuz = İman etmiyenlere (Ey Rasûlüm) de ki; “- Bulunduğunuz hal üzere çalışın, biz de çalışıcılarız.
Ali Ünal = Şimdi, iman etmeyenlere de ki: “Gücünüz neye yetiyorsa var gücünüzle yapmaktan geri kalmayın; biz de yapmamız gerekeni yapıyoruz.
Bayraktar Bayraklı = İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni bulunduğunuz yerde yapınız! Biz de yapmaktayız.”
Bekir Sadak = (121-12) 2 Inanmayanlara: «Durumunuzun gerektirdigini yapin, dogrusu biz de yapiyoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz» de.
Celal Yıldırım = Sen o imân etmiyenlere de ki: Yapacağınızı yapın ; doğrusu biz de (gerekeni) yapacağız.
Cemal Külünkoğlu = İnanmayanlara de ki: “Elinizden geleni yapın, biz de (tebliğ vazifemizi) yapacağız.”
Diyanet İşleri (eski) = (121-122) İnanmayanlara: 'Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu biz de yapıyoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz' de.
Diyanet Vakfi = İman etmeyenlere de ki: Elinizden geleni yapın! Biz de (gerekeni) yapmaktayız!
Edip Yüksel = İnanmıyanlara de ki: 'Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız.'
Elmalılı Hamdi Yazır = İyman etmeyenlere de de ki: siz yerinizde sayarak yapacağınızı yapın her halde biz çalışıyoruz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İman etmeyenlere de ki: «Siz yerinizde sayarak, yapacağınızı yapın! Mutlaka biz de çalışıyoruz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İmana gelmeyen o kâfirlere de ki: «Elinizden geleni geri koymayın! Biz de yapacağımızı yapacağız.»
Gültekin Onan = İnanmayanlara de ki: "Yapabileceğinizi yapın; elbette biz de yapacağız."
Harun Yıldırım = İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni yapın; biz de yapacağız.”
Hasan Basri Çantay = Îman etmeyeceklere de ki: «Elinizden, gücünüzden geleni yapın. Biz de şübhesiz çalışıcılarız».
Hayrat Neşriyat = O hâlde, îmân etmeyenlere de ki: 'Elinizden geleni yapın! Şübhesiz biz de (öyle)yapanlarız.'
İbni Kesir = İnanmayanlara de ki: Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız.
Kadri Çelik = İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni yapın! Biz de (elimizden geleni) yapıcılarız.”
Muhammed Esed = Ve inanmayanlara gelince, onlara şöyle de: "Artık elinizden ne geliyorsa yapın; ama bilin ki, biz de (Allah yolunda elimizden geleni) yapacağız;
Mustafa İslamoğlu = İnanmamakta ısrar edenlere ise de ki: "Siz, kendinize yakışanı yapınız, unutmayın ki biz bize yakışanı yapmaktayız:
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve imân etmeyenlere de ki: «Siz kendi iktidarınız dairesinde çalışınız, şüphe yok ki, biz de çalışanlarız.»
Ömer Öngüt = İnanmayanlara de ki: “Elinizden gelen çalışmayı yapın. Biz de (hakikatı duyurmak için) gerekeni yapıyoruz. ”
Şaban Piriş = İman etmeyenlere şöyle de: -Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız.
Sadık Türkmen = Inanmayan kimselere, de ki: “Olduğunuz yerde yapacağınızı yapın. Şüphesiz biz de yapıyoruz.
Seyyid Kutub = İnanmayanlara de ki; 'Siz bildiğiniz gibi hareket ediniz, biz de bildiğimiz gibi hareket edelim. '
Suat Yıldırım = (121-122) İman etmeyenlere de de ki: "Siz yerinizde sayarak elinizden geleni yapın, ama biz de çalışacağız, gerekeni yapacağız. Siz bizim için felaket gözleyin bakalım, biz de eski ümmetlerin başına gelen felaketlerin size gelmesini gözleyip bekliyoruz.
Süleyman Ateş = İnanmayanlara de: "Olduğunuz yerde yapacağınızı yapın, biz de yapıyoruz!"
Tefhim-ul Kuran = İman etmeyenlere de ki: «Yapabileceğinizi yapın; kuşkusuz biz de yapacağız.»
Ümit Şimşek = İman etmeyenlere de ki: Siz elinizden geleni yapın; biz de yapıyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk = İnanmayanlara de ki: "Yapabildiğinizi yapın, biz de işimizi yapıyoruz."
İskender Ali Mihr = Ve mü’min olmayanlara de ki: “Siz yapmakta olduğunuz şeyleri yapın (devam edin). Muhakkak ki biz (de) yapanlarız.”
İlyas Yorulmaz = İman etmeyenlere “Bulunduğunuz yerde yapacaklarınızı yapın, bende, ne yapmam gerekiyorsa yapacağım. ”