يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلاَّ غُرُورًا
Yeıduhum, ve yumennîhim. Ve mâ yeıduhumuş şeytânu illâ gurûrâ(gurûran).
yeıdu-hum | : onlara vaad eder |
ve yumennî-him | : onlara emaniyyeye, kuruntuya düşürür |
ve | : ve |
mâ yeıdu-hum(u) | : onlara vaad etmez |
eş şeytânu | : şeytan |
illâ | : ...’den başka |
gurûran | : gurur, aldatma |
Diyanet İşleri = Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaadde bulunuyor.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şeytan, onlara vaatlerde bulunur, onları olmayacak isteklere sürükler, kuruntular verir; fakat Şeytan'ın vaatleri, ancak aldatıştan ibarettir.
Abdullah Parlıyan = Şeytan onlara söz verir, boş kuruntulara düşürür. Ama şeytanın onlara söz verdiği herşey, aldatmadan başka bir şey değildir.
Adem Uğur = (Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.
Ahmed Hulusi = Onlara vaatlerde bulunur ve onlara umut verip sonu boş çıkacak arzular peşinde koşturur. (Oysa) şeytan, aldanıştan başka bir şey vadetmemektedir.
Ahmet Tekin = Şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar onlara söz verir ve onları ümitlendirir. Şeytanın, şeytanî güçlerin onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.
Ahmet Varol = Şeytan onlara bazı vaadlerde bulunuyor ve onları kuruntulara kaptırıyor. Oysa şeytanın onlara olan vaadi aldatmadan başka bir şey değildir.
Ali Bulaç = (Şeytan) Onlara vaadler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez.
Ali Fikri Yavuz = Şeytan onlara vadeder, onları uzun emel ve kuruntulara düşürür, Şeytanın kendilerine vaad ettikleri aldatmadan başka bir şey değildir.
Ali Ünal = (Ama, şeytanın insanlar üzerinde Allah’a rağmen bir yaptırım gücü yoktur.) O, ancak va’deder; kalbe boş ümitler, yalan sevdalar ve bâtıl idealler atar. Şeytanın va’dettiği, boş bir aldanmadan başka bir şey değildir.
Bayraktar Bayraklı = Şeytan onlara söz verir ve onları ümitlendirir. Fakat şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.
Bekir Sadak = seytan onlara vadediyor, onlari kuruntulara dusuruyor, ancak aldatmak icin vaadde bulunuyor.
Celal Yıldırım = Şeytan onlara va'dde bulunur, onları kuruntulara düşürür. Şeytan onlara ancak kuru ve boş aldanma va'deder.
Cemal Külünkoğlu = Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaadde bulunur.
Diyanet İşleri (eski) = Şeytan onlara vadediyor, onları kuruntulara düşürüyor, ancak aldatmak için vaadde bulunuyor.
Diyanet Vakfi = (Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.
Edip Yüksel = Onlara söz verir, ümit verir. Gerçekte, şeytanın onlara verdiği söz kandırmadan başka bir şey değil.
Elmalılı Hamdi Yazır = O, onlara va'd verir, ümniyyelere ümidlere düşürür fakat Şeytan onlara kuru bir aldatmadan başka ne va'd eder?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şeytan onlara vaadde bulunur, kuruntu ve ümitlere düşürür. Fakat şeytan onlara kuru bir aldatmadan başka ne va'deder?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şeytan onlara vaad eder ve onları boş umutlarla oyalar. Oysa şeytanın onlara vaadi, aldatmadan başka bir şey değildir.
Gültekin Onan = (Şeytan) Onlara vaadler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez.
Harun Yıldırım = Onlara vaad eder, onları kuruntulara düşürür. Oysa şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez.
Hasan Basri Çantay = (Şeytan) onlara va'd eder, onları olmayacak kuruntulara düşürür. Şeytanın kendilerine va'd etdiği şeyler ise aldatmadan başkası değildir.
Hayrat Neşriyat = (Şeytan) onlara (uzun ömür, ardı arkası kesilmez dünyalık emeller) va'd eder ve kendilerini boş temennîlere sevk eder. Hâlbuki şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey va'd etmez.
İbni Kesir = Şeytan onlara vaad ediyor, kuruntulara düşürüyor. Şeytanın kendilerine vaad ettikleri, aldatmaktan başka birşey değildir.
Kadri Çelik = Şeytan onlara (bir takım hayali şeyler) söz veriyor ve onları kuruntulara düşürüyor. Hâlbuki şeytanın onlara söz vermesi, aldatmacadan başka bir şey değildir.
Muhammed Esed = Şeytan onlara vaatlerde bulunur ve onları boş özlemlerle doldurur. Ama Şeytanın onlara vaat ettiği her şey sadece akıl çelmekten başka bir şeye yaramaz.
Mustafa İslamoğlu = Şeytan onlara boş vaadlerde bulunur ve kuruntularla oyalar; ama Şeytan'ın onlara vaad ettiği her şey, aldanışa sürüklemekten başka bir işe yaramaz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Şeytan onlara vaadeder ve onları kuruntuya düşürür. Halbuki, şeytan onlara bir aldatmadan başka bir şey vaadetmez.
Ömer Öngüt = Şeytan onlara vaadlerde bulunur ve ümitlendirir. Halbuki şeytanın onlara verdiği vaadler aldatmacadan başka bir şey değildir.
Şaban Piriş = Şeytan onlara vaat eder, onları boş kuruntu ve uzun emellerle oyalar şeytanın onlara vaat ettiği sadece aldatmadır/seraptır.
Sadık Türkmen = Şeytan onlara (birçok) vaatte bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaatte bulunuyor.
Seyyid Kutub = Şeytan onlara vaadler yapar, kendilerini kuruntulara daldırır. Fakat şeytanın onlara yaptığı vaadler aldatmacadan başka bir şey değildir.
Suat Yıldırım = Şeytan onlara sadece vaadlerde bulunur, birtakım kuruntularla oyalar. Şeytan aslında onlara kuru bir aldatmadan başka ne vaad eder ki!
Süleyman Ateş = (Şeytân) Onlara söz verir, umut verir, fakat şeytânın onlara sözü, aldatmadan başka bir şey değildir.
Tefhim-ul Kuran = (Şeytan) Onlara vaidler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez.
Ümit Şimşek = Şeytan onlara vaadlerde bulunur, onları kuruntularla oyalar. Lâkin şeytanın onlara vaad ettiği, bir aldatmadan başka birşey değildir.
Yaşar Nuri Öztürk = Şeytan, onlara söz verir, ümit verip hayal kurdurur, hurafeye/anlamını bilmeden okumaya iter. Ama o, onlara bir aldanıştan başka hiçbir şey vaat etmez.
İskender Ali Mihr = (Şeytan) onlara vaad eder ve onları emaniyyeye (kuruntuya) düşürür. Ve şeytan, onlara aldatmaktan başka bir şey vaadetmez.
İlyas Yorulmaz = Şeytan onlara vaatlerde bulunur ve onları boş kuruntulara sürükler. Şeytan ancak faydasız şeyleri vaat eder.