وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ مِن سُلَالَةٍ مِّن طِينٍ
Ve lekad halaknâl insâne min sulâletin min tîn(tînin).
ve lekad | : ve andolsun |
halaknâ | : biz yarattık |
el insâne | : insan |
min sulâletin | : özünden |
min tînin | : balçıktan, nemli topraktan, organik ve inorganik maddelerden |
Diyanet İşleri = Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık.
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun ki biz insanı, balçık mayasından yarattık.
Abdullah Parlıyan = Şimdi gerçek şu ki, biz insanı çamurdan süzülüp çıkarılmış bir özden yarattık.
Adem Uğur = Andolsun biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık.
Ahmed Hulusi = Andolsun ki insanı tıyn'den (balçıktan; su + mineral terkibinden) meydana gelen bir sülaleden (sperm - genetik yapıdan) yarattık.
Ahmet Tekin = Andolsun, biz insanı, organlarının özelliklerini taşıyan çamurdan süzülüp çıkarılmış, bir özden yarattık.
Ahmet Varol = Andolsun biz insanı bir çamur süzmesinden yarattık.
Ali Bulaç = Andolsun, biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.
Ali Fikri Yavuz = Biz insanı (Âdem’i) muhakkak ki çamurun özünden yarattık.
Ali Ünal = Gerçek şu ki, Biz insanı (başlangıçta) süzme bir çamurdan (ve müteakiben her bir insanı da, yağmurlarla ekime hazır hale gelmiş toprakta bulunan ve onda yetişip, gıda olarak babaların ve annelerin vücuduna giren madenî, nebatî ve hayvanî unsurlardan) yarattık.
Bayraktar Bayraklı = Andolsun ki biz, insanı çamurun özünden yarattık.
Bekir Sadak = And olsun ki, insani suzme camurdan yarattik.
Celal Yıldırım = And olsun ki, insanı süzülmüş bir çamurdan yarattık.
Cemal Külünkoğlu = Andolsun ki, biz, (ilk) insanı süzme çamurdan yarattık.
Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, insanı süzme çamurdan yarattık.
Diyanet Vakfi = Andolsun biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık.
Edip Yüksel = Biz, insanı özel bir balçıktan yarattık
Elmalılı Hamdi Yazır = Şanım hakkı için biz insanı çamurdan, bir sülâleden yarattık
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, Biz insanı süzülmüş bir çamurdan yarattık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = And olsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış çamurdan) yarattık.
Gültekin Onan = Andolsun, biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.
Harun Yıldırım = Andolsun biz insanı, çamurdan bir özden yarattık.
Hasan Basri Çantay = Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hulâsadan yaratdık.
Hayrat Neşriyat = Şânım hakkı için, (biz) insanı, çamurdan (süzülmüş) bir hulâsadan yarattık.
İbni Kesir = Andolsun ki; Biz, insanı; çamurdan, süzme bir özden yarattık.
Kadri Çelik = Şüphesiz biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.
Muhammed Esed = İmdi, gerçek şu ki, Biz insanı balçığın özünden yaratıyoruz,
Mustafa İslamoğlu = Doğrusu Biz insan türünü, bir nevi konsantre bir balçıktan yarattık;
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve andolsun ki, insanı çamurdan (ibaret olan) bir hülâsadan yarattık.
Ömer Öngüt = Biz insanı (Âdem’i) muhakkak ki çamurun özünden yarattık.
Şaban Piriş = İnsanı çamurun özünden yaratmıştık.
Sadık Türkmen = Tek gerçek ŞU Kİ; Biz insanı, ilk önce balçıktan/süzme bir çamurdan yarattık.
Seyyid Kutub = Andolsun ki, biz insanı süzme çamurdan yarattık.
Suat Yıldırım = Şu bir gerçektir ki Biz insanı süzme çamurdan yaratırız.
Süleyman Ateş = Andolsun biz insanı çamurdan bir süzmeden yarattık.
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.
Ümit Şimşek = And olsun, Biz insanı çamurun özünden yarattık.
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun ki, biz insanı topraktan oluşan bir özden yarattık.
İskender Ali Mihr = Ve andolsun ki Biz, insanı balçığın (nemli organik ve inorganik toprağın) özünden yarattık.
İlyas Yorulmaz = Biz insanı toprağın özünden yarattık.