لَّعَنَهُ اللّهُ وَقَالَ لَأَتَّخِذَنَّ مِنْ عِبَادِكَ نَصِيبًا مَّفْرُوضًا
Leanehullâh(leanehullâhu), ve kâle le ettehizenne min ibâdike nasîben mefrûdâ(mefrûdan).
leane-hu | : ona lânet etti |
allâhu | : Allah |
ve kâle | : ve dedi |
le ettehizenne | : mutlaka edineceğim |
min ibâdi-ke | : Senin kullarından |
nasîben | : nasip, pay |
mefrûdan | : tayin edilmiş, takdir edilmiş, belirlenmiş |
Diyanet İşleri = Allah, o şeytana lânet etti ve o da, “Andolsun ki senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah'sa ona lânet etmişti, o da demişti ki: Andolsun ki kullarından bir kısmını, ayartacağım da.
Abdullah Parlıyan = Ki o şeytanı Allah, şöyle dediği için rahmetinden uzaklaştırmıştır: “Senin kullarından belirli bir pay edineceğim.
Adem Uğur = Allah onu (şeytanı) lânetlemiş; o da: "Yemin ederim ki, kullarından belli bir pay edineceğim" demiştir.
Ahmed Hulusi = (Oysa şeytan - bedensel dürtüler) Allâh'ın lânetine uğramıştır. . . Şeytan: "Senin kullarından bir mukadder pay alacağım". . .
Ahmet Tekin = Allah şeytana lânet etti de, O:'Yemin ederim ki, kullarından belli bir kesimi kendime bende haline getireceğim.'
Ahmet Varol = Allah onu lanetledi ve o da: 'Ben senin kullarından belli bir pay edineceğim' dedi.
Ali Bulaç = Allah, onu lanetlemiştir. O da (şöyle) dedi: "Andolsun, kullarından 'miktarları tesbit edilmiş bir grubu' (kendime uşak) edineceğim.
Ali Fikri Yavuz = Allah o iblis’i (şeytanı) rahmetinden kovdu. O da dedi ki: “- Muhakkak kullarından bir muayyen pay edineceğim, onları sapıklığa çağıracağım.
Ali Ünal = Allah’ın lâneti boynuna olsun o şeytanın! Bir zaman şöyle demişti: “Andolsun, Sen’in kullarından muhakkak bana uyup neticede bana ait olacak bir pay edineceğim.
Bayraktar Bayraklı = Allah şeytanı lânetlemiş, o da “Yemin ederim ki, kullarından bir pay edineceğim” demişti.
Bekir Sadak = (117-11) 9 Onlar Allah'i birakip tanricalara taparlar ve: «Elbette senin kullarindan belli bir takimi alip onlari saptiracagim, onlara kuruntu kurduracagim, develerin kulaklarini yarmalarini emredecegim, Allah'in yarattigini degistirmelerini emredecegim» diyen, Allah'in lanet ettigi azgin seytana taparlar. Allah'i birakip seytani dost edinen suphesiz aciktan aciga kayba ugramistir.
Celal Yıldırım = (118-119) Allah onu lanetledi. O da : «And olsun ki, senin kullarından belirli bir pay edineceğim; elbette onları saptıracağım, herhalde onları kuruntularla oyalıyacağım; elbette onlara emredeceğim hayvanların kulaklarını yaracaklar ve yine onlara emredeceğim, Allah'ın yarattığını değiştirecekler» dedi. Artık kim Allah'ı bırakır da şeytanı dost ve arkadaş edinirse, gerçekten o, açık bir ziyana uğramıştır.
Cemal Külünkoğlu = O şeytan ki Allah onu lanetledi (rahmetinden kovdu). O da şöyle dedi: “Yemin ederim ki senin kullarından belirli bir bölümünü kendi tarafıma alacağım.”
Diyanet İşleri (eski) = (117-119) Onlar Allah'ı bırakıp tanrıçalara taparlar ve: 'Elbette senin kullarından belli bir takımı alıp onları saptıracağım, onlara kuruntu kurduracağım, develerin kulaklarını yarmalarını emredeceğim, Allah'ın yarattığını değiştirmelerini emredeceğim' diyen, Allah'ın lanet ettiği azgın şeytana taparlar. Allah'ı bırakıp şeytanı dost edinen şüphesiz açıktan açığa kayba uğramıştır.
Diyanet Vakfi = Allah onu (şeytanı) lânetlemiş; o da: «Yemin ederim ki, kullarından belli bir pay edineceğim» demiştir.
Edip Yüksel = ALLAH kendisine lanet etmiş ve o da, 'Elbette senin kullarından belli bir pay alacağım,' demişti,
Elmalılı Hamdi Yazır = Ki Allah onu la'netledi, o da şöyle dedi: Celâlin hakkı için kullarından bir mukadder pay alacağım
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah onu lanetlemiş, o da şöyle demişti: «Celalin hakkı için kullarından belirli bir kısmını alacağım.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (118-119) Allah o şeytana lanet etti. Ve o da: «Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım, ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler» dedi. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur.
Gültekin Onan = Tanrı onu lanetlemiştir. O da (şöyle) dedi: "Andolsun, kullarından 'miktarları tesbit edilmiş bir grubu' (kendime uşak) edineceğim."
Harun Yıldırım = Allah ona lanet etti; dedi ki: “Andolsun ki senin kullarından belirli bir pay edineceğim.”
Hasan Basri Çantay = (118-119) Allah onu rahmetinden koğdu. O da (şöyle) dedi: «Celâlin hakkı için, kullarından muayyen bir nasıyb edineceğim, onları behemehal sapdıracağım, onları mutlakaa olmayacak kuruntulara boğacağım, onlara kat'iyyen emredeceğim de davarların kulaklarını yaracaklar, onlara muhakkak emredeceğim de Allahın yaratdığını değiştirecekler». Kim Allahı bırakarak şeytanı bir yâr edinirse şübhesiz açıkdan açığa büyük bir ziyana düşmüşdür o.
Hayrat Neşriyat = Allah ona (o şeytana) lâ'net etti. Bunun üzerine (o) şöyle dedi: 'And olsun ki senin kullarından mutlaka belli bir pay edineceğim.'
İbni Kesir = Allah; ona la'net etsin. O dedi ki: Celal'in hakkı için, kullarından muayyen bir pay alacağım.
Kadri Çelik = Allah onu (şeytanı) lanetlemiş, o da “Elbette senin kullarından belli bir pay edineceğim” demiştir.
Muhammed Esed = ki onu Allah şöyle dediği için lanetlemiştir: "Senin kullarından kendi istediğimi mutlaka alacağım,
Mustafa İslamoğlu = ki Allah onu lanetlemiş, o da şöyle demişti: "Senin kullarından payıma düşeni mutlaka alacağım!
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ ona lânet etmiştir. O da demiştir ki: «Elbette ben senin kullarından bir muayyen pay edineceğim.»
Ömer Öngüt = Allah onu lânetledi. O da dedi ki: “Yemin ederim ki, kullarından belirli bir pay edineceğim. ”
Şaban Piriş = O şeytan ki Allah onu lanetledi. O da şöyle dedi: -Elbette kullarından belirli bir nasip edineceğim.
Sadık Türkmen = Allah o şeytana lânet etti ve o da; “Andolsun ki, senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım” dedi.
Seyyid Kutub = O şeytan ki, Allah'ın lanetine uğrayınca «Kesinlikle kullarının belirli bir bölümünü kendi tarafıma alacağım.»
Suat Yıldırım = (118-119) O şeytana ki: "Ya Rabbî, Senin kullarından mutlaka bir pay edineceğim. Mutlaka onları saptıracağım, onları birtakım temennilerle oyalayacağım. Onlara davarlarının kulaklarını yarmalarını emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler." dedi. Her kim Allah’ın yerine şeytanı dost edinirse, şüphesiz besbelli bir ziyana girmiştir.
Süleyman Ateş = (O şeytân) Ki Allâh ona la'net etti ve o da, "Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım" dedi.
Tefhim-ul Kuran = Allah, onu lanetlemiştir. O da (şöyle) dedi: «Andolsun, kullarından 'miktarları tesbit edilmiş bir grubu' (kendime uşak) edineceğim.
Ümit Şimşek = Şeytana ise Allah lânet etti. O da dedi ki: 'Ben de Senin kullarından kendime belli bir pay çıkaracağım.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah o şeytana lanet etmiştir. Demişti ki o: "Senin kullarından belirli bir pay elbette alacağım."
İskender Ali Mihr = Allah, ona (şeytana) lânet etti. Ve (şeytan) şöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim."
İlyas Yorulmaz = Allah şeytana lanet etmişti. Oda “Farz olunmuş kulluk görevlerine engel olmak için, kullarından bir kısmını elde edeceğim. ”