وَإِن تُطِعْ أَكْثَرَ مَن فِي الأَرْضِ يُضِلُّوكَ عَن سَبِيلِ اللّهِ إِن يَتَّبِعُونَ إِلاَّ الظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلاَّ يَخْرُصُونَ
Ve in tutı’ eksere men fîl ardı yudıllûke an sebîlillâhi, in yettebiûne illâz zanne ve in hum illâ yahrusûn(yahrusûne).
ve in | : ve eğer, ...olursa |
tutı’ | : itaat edersin |
eksere (eksera) | : çoğuna |
men fî el ardı | : yeryüzünde bulunan kimseler |
yudıllû-ke | : seni saptırırlar, dalâlette bırakırlar |
an sebîli allâhi | : Allah’ın yolundan |
in ... (illâ) | : eğer olursa, ancak ... olur |
yettebiûne | : tâbî olurlar, uyarlar |
(in ...) illâ ez zanne | : ancak, sadece zan |
ve in ... (illâ) | : ve eğer olursa, ancak ... olur |
hum (in...) illâ | : onlar ancak |
yahrusûne | : yalan uydururlar |
Diyanet İşleri = Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırır; çünkü onlar, ancak zanna kapılırlar ve onlar, ancak yalan söylerler.
Abdullah Parlıyan = Eğer dünyada bulunan insanların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar sırf zanna uyarlar ve kafadan atarlar.
Adem Uğur = Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler.
Ahmed Hulusi = Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'
Ahmet Tekin = Yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyacak olursan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zan peşinde gider ve uydurup dururlar.
Ahmet Varol = Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyuyorlar ve sadece tahminde bulunuyor (sadece yalan söylüyorlar).
Ali Bulaç = Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'
Ali Fikri Yavuz = Eğer yeryüzündeki insanların ekserisine (ki onlar cahil ve kâfirlerdir) uyarsan, seni, onlar Allah yolundan saptırırlar. Onlar, ancak zan ardında yürürler (babalarının gittiği yolu hak zannederler) ve sadece yalan uydururlar.
Ali Ünal = Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyacak olsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Oysa onlar, (ilim yerine) sadece zan peşinde gitmekte ve onlar, ancak nefsanî ölçülere, keyiflerine ve menfaatlerine göre değerlendirip yargılamaktadırlar.
Bayraktar Bayraklı = Yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye uymazlar ve onlar sadece yalan söylerler.
Bekir Sadak = Yeryuzundekilerin cogunluguna itaat edersen seni Allah yolundan saptirirlar. Onlar ancak zanna uyarlar, sadece tahminde bulunurlar.
Celal Yıldırım = Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar ; onlar zandan başkasına uymazlar ve onlar sadece yalan söyler, tahminlerde bulunurlar.
Cemal Külünkoğlu = Yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar zandan başkasına uymazlar. Bundan dolayıdır ki onlar hiçbir şey yapmayıp sadece yalan yanlış söylerler.
Diyanet İşleri (eski) = Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar, sadece tahminde bulunurlar.
Diyanet Vakfi = Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler.
Edip Yüksel = Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni ALLAH'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece tahminde bulunup saçmalıyorlar
Elmalılı Hamdi Yazır = Yerdekilerin ekserisine uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar, onlar sırf zann ardında gider ve sade atarlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yer(yüzün)dekilerin çoğunluğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar yalnızca zannın ardından gider ve sade atarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar sadece «zann»a uyarlar ve saçmalarlar.
Gültekin Onan = Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Tanrı'nın yolundan şaşırtıp saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler'.
Harun Yıldırım = Yeryüzünde bulunanların çoğunluğuna itaat edecek olursan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar ancak zanna uyarlar; onlar ancak yalan söylerler.
Hasan Basri Çantay = Eğer yer (yüzün) de bulunan (insan) ların çoğuna uyarsan seni Allah yolundan sapdırırlar. Onlar tereddüdden gayri bir şey'e uymazlar, onlar yalan söyler (adam) lardan başka da (bir şey) değildirler.
Hayrat Neşriyat = Eğer yeryüzünde bulunan (insan)ların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. (Onlar) ancak zanna tâbi' olurlar ve onlar sâdece yalan söylerler.
İbni Kesir = Eğer sen, yeryüzünde bulunanların çoğunluğuna uyarsan; seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar, ancak zanna uyarlar ve yalnız yalan söyleyip dururlar.
Kadri Çelik = Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen, seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar sadece saçmalarlar
Muhammed Esed = Şimdi, eğer yeryüzünde (yaşamakta) olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allahın yolundan saptırırlar: onlar ancak (başkalarının) zanlarına tabi olurlar ve kendileri hiçbir şey yapmayıp sadece tahmin yürütürler.
Mustafa İslamoğlu = Eğer yeryüzünde yaşayan kitlelerin ardına düşersen seni Allah yolundan saptırırlar: Onlar yalnızca batıl inancın peşinden giderler ve onlar sadece kitle psikolojisiyle hareket ederler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve eğer yerde bulunanların çoğuna itaat eder isen seni Allah Teâlâ'nın yolundan saptırırlar. Onlar sırf zandan başka birşeye tâbi olmazlar ve onlar yalan yanlış söyler dururlar.
Ömer Öngüt = Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, onlar seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyarlar ve yalandan başka söz de söylemezler.
Şaban Piriş = Eğer yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar; Onlar zandan başka bir şeye uymazlar ve onlar sadece yalan uydururlar.
Sadık Türkmen = Eğer yeryüzündeki kimselerin çoğunluğunun reyini/oyunu, gerçeğin tek ölçüsü sayarsan seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna/ispatı olmayan teorilerine uyuyorlar. Ve sadece yalan uydurup saçmalıyorlar!
Seyyid Kutub = Eğer sen yeryüzünde yaşayan insanların çoğuna uyacak olursan, bunlar seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanların, sanıların peşinde giderler, sırf tahmin yürütürler.
Suat Yıldırım = Eğer dünyada bulunan insanların çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar sırf zanna uyarlar ve kafadan atarlar.
Süleyman Ateş = Yeryüzünde bulunan(insan)ların çoğuna uysan, seni Allâh'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zannediyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar.
Tefhim-ul Kuran = Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'
Ümit Şimşek = Yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyacak olursan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zan peşinde gider ve uydurup dururlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
İskender Ali Mihr = Ve yeryüzünde bulunanların çoğuna itaat edersen, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar, ancak zanna tâbî olurlar. Ve onlar, ancak yalan uydururlar.
İlyas Yorulmaz = Sen yeryüzünde yaşayanların çoğunun arzularına uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar zanna uyuyorlar ve yalnızca yalan söylüyorlar.