وَجَاء السَّحَرَةُ فِرْعَوْنَ قَالْواْ إِنَّ لَنَا لأَجْرًا إِن كُنَّا نَحْنُ الْغَالِبِينَ
Ve câes seharatu fir’avne kâlû inne lenâ le ecren in kunnâ nahnul gâlibîn(gâlibîne).
ve câe | : ve geldi |
es seharatu | : sihirbazlar |
fir’avne | : firavun |
kâlû | : dediler |
inne | : muhakkak |
lenâ | : bizim için, bize |
le ecren | : elbette bir ecir (ücret, mükâfat) (vardır) |
in kunnâ | : eğer olursak |
nahnu el gâlibîne | : biz gâlip olanlar, gâlib gelenler |
Diyanet İşleri = Sihirbazlar Firavun’a geldiler. “Galip gelenler biz olursak mutlaka bize bir mükâfat vardır, değil mi?” dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Büyücüler, Firavun'un tapısına geldiler ve üst gelirsek elbette mükâfat var bize, değil mi dediler.
Abdullah Parlıyan = … Sihirbazlar Firavun'a gelip: “Eğer üstün gelen biz olursak” dediler “O zaman, büyük bir ödül hak etmiş oluruz.”
Adem Uğur = Sihirbazlar Firavun'a geldi, 'Yenecek olursak bize şüphesiz bir mükafat var değil mi?' dediler.
Ahmed Hulusi = Sihirbazlar Firavun'a geldi ve: Eğer üstün gelen biz olursak, bize kesin bir mükâfat var mı? dediler.
Ahmet Tekin = Sihirbazlar Firavun’a geldiler.'Üstün gelen biz olursak bize mutlaka bir mükâfat var, değil mi?' dediler.
Ahmet Varol = Büyücüler Firavun'a gelip: 'Eğer üstün çıkan biz olursak bize elbette bir mükafat olacak değil mi?' dediler.
Ali Bulaç = Sihirbazlar Firavun'a gelip dediler ki: "Eğer biz galip olursak, herhalde bize bir karşılık (armağan) var, değil mi?"
Ali Fikri Yavuz = Bütün sihirbazlar Firavun’a gelip şöyle dediler: “- Eğer biz üstün gelirsek, muhakkak bize mükâfat vardır, değil mi.”
Ali Ünal = Bütün büyücüler Firavun’un önünde toplanıp, “Galip geldiğimiz takdirde bize mükâfat var değil mi?” diye sordular.
Bayraktar Bayraklı = Sihirbazlar Firavun'a geldiler, “Eğer üstün gelen biz olursak, bize kesin bir ödül var mı?” dediler.
Bekir Sadak = Sihirbazlar Firavun'a geldi, «Yenecek olursak bize suphesiz bir mukafat var degil mi?» dediler.
Celal Yıldırım = Sihirbazlar Fir'avn'a gelip, eğer üstün gelirsek bize mükâfat var, (değil mi ?) dediler.
Cemal Külünkoğlu = Ve sihirbazlar Firavun'a gelip: “Galip gelecek olursak, mutlaka bize büyük bir mükâfat verilir, değil mi?” dediler.
Diyanet İşleri (eski) = Sihirbazlar Firavun'a geldi, 'Yenecek olursak bize şüphesiz bir mükafat var değil mi?' dediler.
Diyanet Vakfi = Sihirbazlar Firavun'a geldi ve: Eğer üstün gelen biz olursak, bize kesin bir mükâfat var mı? dediler.
Edip Yüksel = Sihirbazlar Firavun'a geldiler ve 'Kazanırsak bize bir ödül var mı,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bütün sihirbazlar da Fir'avna geldiler, elbette, dediler: Galib gelenler biz olursak bize mükâfat şüphesiz ya?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bütün sihirbazlar Firavun'a geldiler: «Galip gelirsek elbette bize mükafat var değil mi?» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O sihirbazlar Firavun'a geldiler: «Galip gelirsek bize muhakkak mükâfat var değil mi?» dediler.
Gültekin Onan = Sihirbazlar Firavun'a gelip dediler ki: "Eğer biz galip gelirsek herhalde bize bir karşılık var, değil mi?"
Harun Yıldırım = Sihirbazlar Firavun’a gelerek: “Galip gelirsek mutlaka bize bir mükâfat var değil mi?” dediler.
Hasan Basri Çantay = Sihirbazlar Fir'avna geldi. Dediler ki: «Eğer galebeyi kazananlar biz olursak elbet bize bir mükâfat var, değil mi»?
Hayrat Neşriyat = Nihâyet (bütün usta ve mâhir) sihirbazlar Fir'avun’a geldiler: 'Eğer galib gelenler biz olursak, doğrusu bize gerçekten bir mükâfât var (değil mi?)' dediler.
İbni Kesir = Sihirbazlar Firavun'a geldi ve dediler ki: Eğer galibler biz olursak; şüphesiz bize bir mükafat var, değil mi?
Kadri Çelik = Sihirbazlar Firavun'a geldi. “Yenecek olursak bize şüphesiz bir mükâfat var değil mi?” dediler.
Muhammed Esed = Ve sihirbazlar Firavuna gelip: "Eğer üstün gelen biz olursak" dediler "o zaman büyük bir ödül hak etmiş oluruz".
Mustafa İslamoğlu = Ve sihirbizlar gelip Firavun'a dediler ki: "Şayet biz kazanacak olursak her halde bize bir ödül verilir?"
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve büyücüler Fir'avun'a geldiler. «Elbette bize bir mükâfaat olacaktır, eğer biz galipler olur isek (değil mi?)» dediler.
Ömer Öngüt = Sihirbazlar Firavun'a gelip: “Biz galip gelirsek, bize ücret vardır değil mi?” dediler.
Şaban Piriş = Sihirbazlar Firavun’a gelerek dediler ki: -Eğer biz galip gelirsek bir mükafat var, değil mi?
Sadık Türkmen = Sihirbazlar firavun’a geldiler ve dediler ki: “Eğer galip gelirsek bize ödül verilecek değil mi?”
Seyyid Kutub = Firavun'un büyücüleri geldiler. «Eğer biz yenecek olursak, bize bir ödül verilecek, değil mi?» dediler.
Suat Yıldırım = Bütün büyücüler Firavun’a gelip: "Galip gelecek olursak, her hâlde mutlaka bize büyük bir mükâfat verilir, değil mi?" dediler.
Süleyman Ateş = Büyücüler Fir'avn'a gelip: "Eğer üstün gelen biz olursak, elbet bize bir mükâfât var, değil mi?" dediler.
Tefhim-ul Kuran = Sihirbazlar Firavun'a gelip dediler ki: «Eğer biz galip olursak, her halde bize bir karşılık (armağan) var, değil mi?»
Ümit Şimşek = Büyücüler Firavun'a geldiler. 'Galip gelirsek bize bir ödül var mı?' diye sordular.
Yaşar Nuri Öztürk = Büyücüler Firavun'a gelip dediler ki: "Eğer galip gelen biz olursak bize iyi bir ödül var mı?"
İskender Ali Mihr = Ve sihirbazlar firavuna geldiler. “Eğer gâlip gelenler biz olursak muhakkak bize bir ecir (mükâfat) vardır.” dediler.
İlyas Yorulmaz = Bütün sihirbazlar Firavun’a geldiler ve “Eğer biz galip gelirsek, bunun karşılığında bizim için ne var?” dediler.