Önceki Ayet Sonraki Ayet  
7. Sûre A’râf/113

 وَجَاء السَّحَرَةُ فِرْعَوْنَ قَالْواْ إِنَّ لَنَا لأَجْرًا إِن كُنَّا نَحْنُ الْغَالِبِينَ

  Ve câes seharatu fir’avne kâlû inne lenâ le ecren in kunnâ nahnul gâlibîn(gâlibîne).

Kelime Karşılaştırma
ve câe : ve geldi
es seharatu : sihirbazlar
fir’avne : firavun
kâlû : dediler
inne : muhakkak
lenâ : bizim için, bize
le ecren : elbette bir ecir (ücret, mükâfat) (vardır)
in kunnâ : eğer olursak
nahnu el gâlibîne : biz gâlip olanlar, gâlib gelenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Sihirbazlar Firavun’a geldiler. “Galip gelenler biz olursak mutlaka bize bir mükâfat vardır, değil mi?” dediler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Büyücüler, Firavun'un tapısına geldiler ve üst gelirsek elbette mükâfat var bize, değil mi dediler.

 Abdullah Parlıyan = … Sihirbazlar Firavun'a gelip: “Eğer üstün gelen biz olursak” dediler “O zaman, büyük bir ödül hak etmiş oluruz.”

 Adem Uğur = Sihirbazlar Firavun'a geldi, 'Yenecek olursak bize şüphesiz bir mükafat var değil mi?' dediler.

 Ahmed Hulusi = Sihirbazlar Firavun'a geldi ve: Eğer üstün gelen biz olursak, bize kesin bir mükâfat var mı? dediler.

 Ahmet Tekin = Sihirbazlar Firavun’a geldiler.'Üstün gelen biz olursak bize mutlaka bir mükâfat var, değil mi?' dediler.

 Ahmet Varol = Büyücüler Firavun'a gelip: 'Eğer üstün çıkan biz olursak bize elbette bir mükafat olacak değil mi?' dediler.

 Ali Bulaç = Sihirbazlar Firavun'a gelip dediler ki: "Eğer biz galip olursak, herhalde bize bir karşılık (armağan) var, değil mi?"

 Ali Fikri Yavuz = Bütün sihirbazlar Firavun’a gelip şöyle dediler: “- Eğer biz üstün gelirsek, muhakkak bize mükâfat vardır, değil mi.”

 Ali Ünal = Bütün büyücüler Firavun’un önünde toplanıp, “Galip geldiğimiz takdirde bize mükâfat var değil mi?” diye sordular.

 Bayraktar Bayraklı = Sihirbazlar Firavun'a geldiler, “Eğer üstün gelen biz olursak, bize kesin bir ödül var mı?” dediler.

 Bekir Sadak = Sihirbazlar Firavun'a geldi, «Yenecek olursak bize suphesiz bir mukafat var degil mi?» dediler.

 Celal Yıldırım = Sihirbazlar Fir'avn'a gelip, eğer üstün gelirsek bize mükâfat var, (değil mi ?) dediler.

 Cemal Külünkoğlu = Ve sihirbazlar Firavun'a gelip: “Galip gelecek olursak, mutlaka bize büyük bir mükâfat verilir, değil mi?” dediler.

 Diyanet İşleri (eski) = Sihirbazlar Firavun'a geldi, 'Yenecek olursak bize şüphesiz bir mükafat var değil mi?' dediler.

 Diyanet Vakfi = Sihirbazlar Firavun'a geldi ve: Eğer üstün gelen biz olursak, bize kesin bir mükâfat var mı? dediler.

 Edip Yüksel = Sihirbazlar Firavun'a geldiler ve 'Kazanırsak bize bir ödül var mı,' dediler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bütün sihirbazlar da Fir'avna geldiler, elbette, dediler: Galib gelenler biz olursak bize mükâfat şüphesiz ya?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bütün sihirbazlar Firavun'a geldiler: «Galip gelirsek elbette bize mükafat var değil mi?» dediler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O sihirbazlar Firavun'a geldiler: «Galip gelirsek bize muhakkak mükâfat var değil mi?» dediler.

 Gültekin Onan = Sihirbazlar Firavun'a gelip dediler ki: "Eğer biz galip gelirsek herhalde bize bir karşılık var, değil mi?"

 Harun Yıldırım = Sihirbazlar Firavun’a gelerek: “Galip gelirsek mutlaka bize bir mükâfat var değil mi?” dediler.

 Hasan Basri Çantay = Sihirbazlar Fir'avna geldi. Dediler ki: «Eğer galebeyi kazananlar biz olursak elbet bize bir mükâfat var, değil mi»?

 Hayrat Neşriyat = Nihâyet (bütün usta ve mâhir) sihirbazlar Fir'avun’a geldiler: 'Eğer galib gelenler biz olursak, doğrusu bize gerçekten bir mükâfât var (değil mi?)' dediler.

 İbni Kesir = Sihirbazlar Firavun'a geldi ve dediler ki: Eğer galibler biz olursak; şüphesiz bize bir mükafat var, değil mi?

 Kadri Çelik = Sihirbazlar Firavun'a geldi. “Yenecek olursak bize şüphesiz bir mükâfat var değil mi?” dediler.

 Muhammed Esed = Ve sihirbazlar Firavuna gelip: "Eğer üstün gelen biz olursak" dediler "o zaman büyük bir ödül hak etmiş oluruz".

 Mustafa İslamoğlu = Ve sihirbizlar gelip Firavun'a dediler ki: "Şayet biz kazanacak olursak her halde bize bir ödül verilir?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve büyücüler Fir'avun'a geldiler. «Elbette bize bir mükâfaat olacaktır, eğer biz galipler olur isek (değil mi?)» dediler.

 Ömer Öngüt = Sihirbazlar Firavun'a gelip: “Biz galip gelirsek, bize ücret vardır değil mi?” dediler.

 Şaban Piriş = Sihirbazlar Firavun’a gelerek dediler ki: -Eğer biz galip gelirsek bir mükafat var, değil mi?

 Sadık Türkmen = Sihirbazlar firavun’a geldiler ve dediler ki: “Eğer galip gelirsek bize ödül verilecek değil mi?”

 Seyyid Kutub = Firavun'un büyücüleri geldiler. «Eğer biz yenecek olursak, bize bir ödül verilecek, değil mi?» dediler.

 Suat Yıldırım = Bütün büyücüler Firavun’a gelip: "Galip gelecek olursak, her hâlde mutlaka bize büyük bir mükâfat verilir, değil mi?" dediler.

 Süleyman Ateş = Büyücüler Fir'avn'a gelip: "Eğer üstün gelen biz olursak, elbet bize bir mükâfât var, değil mi?" dediler.

 Tefhim-ul Kuran = Sihirbazlar Firavun'a gelip dediler ki: «Eğer biz galip olursak, her halde bize bir karşılık (armağan) var, değil mi?»

 Ümit Şimşek = Büyücüler Firavun'a geldiler. 'Galip gelirsek bize bir ödül var mı?' diye sordular.

 Yaşar Nuri Öztürk = Büyücüler Firavun'a gelip dediler ki: "Eğer galip gelen biz olursak bize iyi bir ödül var mı?"

 İskender Ali Mihr = Ve sihirbazlar firavuna geldiler. “Eğer gâlip gelenler biz olursak muhakkak bize bir ecir (mükâfat) vardır.” dediler.

 İlyas Yorulmaz = Bütün sihirbazlar Firavun’a geldiler ve “Eğer biz galip gelirsek, bunun karşılığında bizim için ne var?” dediler.