وَإِذْ أَوْحَيْتُ إِلَى الْحَوَارِيِّينَ أَنْ آمِنُواْ بِي وَبِرَسُولِي قَالُوَاْ آمَنَّا وَاشْهَدْ بِأَنَّنَا مُسْلِمُونَ
Ve iz evhaytu ilâl havâriyyîne en âminû bî ve bi resûlî, kâlû âmennâ veşhed bi ennenâ muslimûn(muslimûne).
ve iz evhaytu | : ve vahyettiğim zaman |
ilâ el havâriyyîne | : havârilere |
en âminû bî | : bana iman etmelerini |
ve bi resûlî | : ve Resûl’üme |
kâlû | : dediler |
âmennâ | : biz iman ettik, âmenû olduk, Allâh’a teslim olmayı, ulaşmayı diledik |
veşhed (ve işhed) | : ve şahid ol |
bi enne-nâ | : bizim... olduğumuza |
muslimûne | : müslümanlar, Allâh’a (cc.) teslim olanlar |
Diyanet İşleri = Hani bir de, “Bana ve Peygamberime iman edin” diye havarilere ilham etmiştim. Onlar da “İman ettik. Bizim müslüman olduğumuza sen de şahit ol” demişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Hani Havarîlere, bana ve Peygamberime inanın demiştim de inandık demişlerdi tanık ol, biz Tanrıya teslîm olanlarız.
Abdullah Parlıyan = Ve hatırla o vakti ki, havarilere “Bana ve elçime inanın” diye vahyetmiştim. Onlar da “Biz inanıyoruz şahit ol ki, kendimizi sana teslim etmişiz” diye cevap verdiklerini.
Adem Uğur = Hani havârîlere, "Bana ve peygamberime iman edin" diye ilham etmiştim. Onlar (da), "İman ettik, bizim Allah'a teslim olmuş kimseler (müslümanlar) olduğumuza sen de şahit ol" demişlerdi.
Ahmed Hulusi = Hani Havarilere, "Bana ve Rasûlüme ("B"nin işareti kapsamıyla) iman edin" diye vahyetmiştim. . . "İman ettik. . . Sen şahit ol, biz gerçekten müslimleriz" dediler.
Ahmet Tekin = Hani temiz giyimli, iyi niyetli istikamet sahibi olanlara, havârilere:'Bana ve Rasulüme iman edin' diye ilham etmiştim. Onlar:'İman ettik. Bizim İslâm’ı yaşayan müslümanlar olduğumuza, İslâm dininde sebat edeceğimize şâhit ol' demişlerdi.
Ahmet Varol = Havarilere 'Bana ve Peygamber'ime iman edin' diye ilham etmiştim. Onlar da: 'İman ettik. Sen de bizim Müslümanlar olduğumuza şahit ol' demişlerdi.
Ali Bulaç = Hani Havarî’lere (Hz. Îsa’ya bağlı olanlara): “-Bana ve Peygamberime iman edin” diye ilham etmiştim de onlar: “İman ettik, bizim hakikî müslümanlar olduğumuza şahid ol” demişlerdi.
Ali Fikri Yavuz = Hani Havarî’lere (Hz. Îsa’ya bağlı olanlara): “-Bana ve Peygamberime iman edin” diye ilham etmiştim de onlar: “İman ettik, bizim hakikî müslümanlar olduğumuza şahid ol” demişlerdi.
Ali Ünal = Ve hani havarilere, “Bana ve Rasûlüme iman edin!” diye (senin vasıtanla) vahyetmiş, bunu kalblerine de duyurmuştum. Onlar da, “İman ettik (ya Rab), Sen şahit ol ki, şüphesiz Biz, (Sen’in bu vahyine teslim olmuş) Müslümanlarız!” diye karşılık vermişlerdi.
Bayraktar Bayraklı = Havarilere, «Bana ve peygamberime inanin» diye bildirmistim, «Inandik, bizim muslimler oldugumuza sahid ol» demislerdi.
Bekir Sadak = Havarilere, «Bana ve peygamberime inanin» diye bildirmistim, «Inandik, bizim muslimler oldugumuza sahid ol» demislerdi.
Celal Yıldırım = Ve hani Havarilere, bana ve peygamberime imân edin diye ilhamda bulunmuştum, onlar da «biz imân ettik, Hakk'a teslimiyet göstrediğimize şâhid ol» demişlerdi.
Cemal Külünkoğlu = Hani Havarilere: “Bana ve Resulüme iman edin” diye ilham etmiştim. Onlar da: “İman ettik, Hakk'a teslimiyet gösterdiğimize sen de şahit ol” demişlerdi.
Diyanet İşleri (eski) = Havarilere, 'Bana ve peygamberime inanın' diye bildirmiştim, 'İnandık, bizim müslimler olduğumuza şahid ol' demişlerdi.
Diyanet Vakfi = Hani havârîlere, «Bana ve peygamberime iman edin» diye ilham etmiştim. Onlar (da), «İman ettik, bizim Allah'a teslim olmuş kimseler (müslümanlar) olduğumuza sen de şahit ol» demişlerdi.
Edip Yüksel = Havarilere (öğrencilere), 'Bana ve elçime inanın,' diye vahyettiğimde; 'İnandık, bizim müslüman (teslim) oluşumuza tanık ol,' demişlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve hani bana ve Resulüme iyman edin diye Havariyyûne ilham etmiştim «iyman ettik, bizim şübhesiz müslimler olduğumuza şahid ol» demişlerdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve hani Havarilere: «Bana ve Resulüme iman edin!» diye emretmiştim, onlar da: «İman ettik, bizim şüphesiz müslüman olduğumuza şahit ol!» demişlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hani Havarilere: « Bana ve Resulüme iman edin» diye ilham etmiştim. Onlar da: «İman ettik, bizim şüphesiz müslümanlar olduğumuza şahit ol» demişlerdi.
Gültekin Onan = Hani Havarilere: "Bana ve elçime inanın" diye vahyetmiştim; onlar da: "İnandık, gerçekten müslüman (teslim) olduğumuza sen de tanık ol" demişlerdi.
Harun Yıldırım = Hani havarilere: “Bana ve Rasul’üme iman edin!” diye vahyetmiştim de onlar: “İman ettik, gerçekten müslümanlar olduğumuza sen de şahit ol!” demişlerdi.
Hasan Basri Çantay = Hani havarilere : «Bana ve resulüme îman edin» diye ilham etmişdim. «Îman etdik. Hakıykî müslümanlar olduğumuza Sen de şâhid ol» demişlerdi.
Hayrat Neşriyat = 'Hani Havârîlere de: 'Bana ve peygamberime îmân edin!’ diye ilhâm etmiştim.(Onlar:) 'Îmân ettik, (yâ Rab!) artık şâhid ol ki gerçekten biz Müslümanlarız!’ demişlerdi.'
İbni Kesir = Hani Ben Havarilere: Bana ve peygamberime iman edin, diye vahyetmiştim de; inandık, şahid ol ki biz, müslümanlarız, demişlerdi.
Kadri Çelik = Havarilere, “Bana ve peygamberime iman edin” diye vahiy etmiştik de, “İman ettik, bizim Müslüman olduğumuza şahit ol” demişlerdi.
Muhammed Esed = Ve (hatırla o vakti ki) beyazlara bürünmüş olanlara, "Bana ve Benim Elçime inanın!" diye vahyetmiştim. Onlar, "Biz inanıyoruz; ve şahit ol ki kendimizi (Sana) teslim etmişiz!" diye cevap verdiler.
Mustafa İslamoğlu = Ve hani, havarilere (senin aracılığınla) "Bana ve Benim elçime inanın!" diye vahyetmiştim; onlar da "Biz inanıyoruz, Sana kayıtsız şartsız teslim olduğumuza şahit ol!" demişlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve hani havarilere: "Bana ve Resulüme iman edin" diye ilham etmiştim. Onlar da: "İman ettik. Hakka teslim olduğumuza şahid ol!" demişlerdi.
Ömer Öngüt = Havârîlere: “Bana ve Peygamber'ime iman edin!” diye vahyetmiştim (ilham etmiştim). Onlar da: “İman ettik, bizim müslümanlar olduğumuza şâhit ol!” demişlerdi.
Şaban Piriş = Hani Havarilere: «Bana ve peygamberime iman edin» diye vahy (ilham) etmiştim; onlar da: «İman ettik, gerçekten müslümanlar olduğumuza sen de şahid ol» demişlerdi.
Sadık Türkmen = Hani, Havarilere de 'Bana ve elçime iman edin' diye ilham etmiştim; onlar da 'İman ettik, şahit ol ki biz hakka teslim olmuş Müslümanlarız' demişlerdi.
Seyyid Kutub = Havarilere şunu vahyetmiştim: "Bana ve resulüme iman edin." Şöyle demişlerdi: "İman ettik, sen de tanık ol ki biz, müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız!"
Suat Yıldırım = Ve hani havarilere: "Bana ve Resulüme iman edin" diye ilham etmiştim. Onlar da: "İman ettik. Hakka teslim olduğumuza şahid ol!" demişlerdi.
Süleyman Ateş = Havârilere: "Bana ve elçime inanın!" diye vahyetmiştim (kalblerine bu düşünceyi atmıştım); "İnandık, bizim müslümanlar olduğumuza şâhidol!" demişlerdi.
Tefhim-ul Kuran = Hani Havarilere: «Bana ve peygamberime iman edin» diye vahy (ilham) etmiştim; onlar da: «İman ettik, gerçekten müslümanlar olduğumuza sen de şahid ol» demişlerdi.
Ümit Şimşek = Hani, Havarilere de 'Bana ve elçime iman edin' diye ilham etmiştim; onlar da 'İman ettik, şahit ol ki biz hakka teslim olmuş Müslümanlarız' demişlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk = Havarilere şunu vahyetmiştim: "Bana ve resulüme iman edin." Şöyle demişlerdi: "İman ettik, sen de tanık ol ki biz, müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız!"
İskender Ali Mihr = Ve havarilere; “Bana ve Resûl’üme îmân edin.” diye vahyettiğim zaman, onlar da “Îmân ettik ve bizim (Hakk’a) teslim olduğumuza şahid ol.” demişlerdi.
İlyas Yorulmaz = Havarilere “Bana ve elçime inanın diye vahy etmiştim” de onlar “İman ettik ve bizim Müslüman olduğumuza şahitlik et” demişlerdi.