وَعَنَتِ الْوُجُوهُ لِلْحَيِّ الْقَيُّومِ وَقَدْ خَابَ مَنْ حَمَلَ ظُلْمًا
Ve anetil vucûhu lil hayyil kayyûm(kayyûmi), ve kad hâbe men hamele zulmâ(zulmen).
ve aneti | : ve boyun eğdi |
el vucûhu | : vechler, yüzler, kişiler |
li el hayyi | : hayy olana (diri, canlı olana) |
el kayyûmi | : zatı ile kaim olan, kayyum olan |
ve kad | : ve olmuştu |
hâbe | : heba oldu (cehennemlik oldu) |
men hamele | : yüklenen kimse |
zulmen | : zulüm |
Diyanet İşleri = Bütün yüzler; diri, yaratıklarına hâkim ve onları koruyup gözeten Allah’a boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen, mutlaka hüsrana uğramıştır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bütün yüzler eğilir diri ve her an yarattıklarını tedbîr ve tasarruf eden mâbûda; bir zulüm yükünü yüklenmiş olanlarsa mahrûmiyet içindedir.
Abdullah Parlıyan = Bütün yüzler, her zaman diri, herşeyi yaratan ve herşeye hakim olan Allah için saygı ile eğilip, baş eğmiştir. Yaratılış gayesine aykırı davranarak, günah yükü yüklenerek gelenin ise, soluğu kesilir, gücü tükenir ve mahrumiyet içindedir.
Adem Uğur = Bütün yüzler (insanlar), diri ve her şeye hakim olan Allah için eğilip boyun bükmüştür. Zulüm yüklenen ise, gerçekten perişan olmuştur.
Ahmed Hulusi = Vechler (yüzler), Hayy ve Kayyum'a zillet ile boyun eğmiştir. . . Bir zulüm yüklenen (halife oluşunu fark edemeden vefat eden) kimse hakikaten kaybetmiştir.
Ahmet Tekin = Bütün başlar, bütün insanlar ve cinler ebedî hayat ile diri, ölümlü olmaktan uzak, varlık âlemini ayakta tutan ve düzenini elinde bulunduran Allah’ın huzurunda eğilmiştir. Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engellemekten, bir zulüm-haksızlık ve şirkten sorumlu olan gerçekten hüsrana uğramıştır, perişan olmuştur.
Ahmet Varol = Yüzler her zaman diri olan ve her zaman koruyup gözeten (Allah)'a boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen ise kaybetmiştir.
Ali Bulaç = (Artık bütün) Yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir.
Ali Fikri Yavuz = Bütün yüzler HAYYÜ’L-KAYYÛM olan (ölmeyen ve ezelden beri mevcud olan) Allah’a baş eğmiştir. Bir zulüm yüklenen hakikaten hüsrana uğramıştır.
Ali Ünal = Bütün yüzler, ezelîebedî mutlak Hayat Sahibi ve varlığı hem Kendinden, hem de kendi kendine Kaim Olan’a tam bir teslimiyet içindedir. Ve her kim (en büyük) zu lüm (olan şirk) yüküyle gelmişse, gerçekten hüsrana uğramıştır.
Bayraktar Bayraklı = Bütün yüzler, diri ve her şeye hâkim olan Allah için eğilip boyun bükmüştür. Zulüm yüklenen ise gerçekten perişan olmuştur.
Bekir Sadak = insanlar, diri ve her an yaratiklarini gozetip duran Allah'a boyun egmistir. Yuku zulum olan kimse ise husrana ugramistir.
Celal Yıldırım = Artık bütün yüzler, O hep diri olan ve kendi zatiyle duran ve her şeyi belli kanunla tutan kudrete baş eğmiştir. Zulüm taşıyanlar ise cidden hüsrana uğramıştır.
Cemal Külünkoğlu = (O gün) bütün yüzler, diri ve hayatın ve hâkimiyetin tam sahibi olan Allah'a boyun eğmiştir. Zulüm yüklenerek gelen gerçekten perişan olmuştur.
Diyanet İşleri (eski) = İnsanlar, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran Allah'a boyun eğmiştir. Yükü zulüm olan kimse ise hüsrana uğramıştır.
Diyanet Vakfi = Bütün yüzler (insanlar), diri ve her şeye hakim olan Allah için eğilip boyun bükmüştür. Zulüm yüklenen ise, gerçekten perişan olmuştur.
Edip Yüksel = Tüm yüzler O Yaşayan, Ebedi Yönetici'ye çevrilmiştir. Zulüm yüklenenler kaybedecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve bütün yüzler o hayyü kayyuma baş eğmiş ve bir zulüm yüklenen cidden hâib olmuştur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bütün yüzler, o diri ve herşeyi gözetip durana baş eğmiş ve bir zulüm yüklenen gerçekten hüsrana uğramıştır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bütün yüzler, diri ve bütün yarattıklarını gözetip duran Allah'a baş eğmiştir. Bir zulüm yüklenen gerçekten hüsrana uğramıştır.
Gültekin Onan = (Artık bütün) Yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir.
Harun Yıldırım = Bütün yüzler, diri ve her şeye hakim olan Allah için eğilip boyun bükmüştür. Zulüm yüklenen ise, gerçekten perişan olmuştur.
Hasan Basri Çantay = (Artık bütün) yüzler (ezelde ve ebedde) diri ve herşey'e bihakkın haakim olan Allaha baş eğmişdir. Zulüm yükü taşıyanlar ise hakıykaten husrâne uğramışdır.
Hayrat Neşriyat = 'Ve bütün yüzler O Hayy-ı Kayyûm (hayat sâhibi olan ve herşey kendisiyle kaim olan Allah) için (huzûrunda) baş eğmişlerdir; zulüm yüklenen kimse ise, gerçekten hüsrâna uğramıştır.'
İbni Kesir = Ve bütün yüzler Hayy ve Kayyum olan Allah'a baş eğmiştir. Bir zulüm yükü taşıyanlar ise gerçekten hüsrana uğramıştır.
Kadri Çelik = (Artık bütün) Yüzler, diri ve gözetip duranın (Allah'ın) önünde baş eğmiştir ve yükü zulüm olan kimse ise hüsrana uğramıştır.
Muhammed Esed = Ve var olan her şeyin kaynağı, dayanağı olan O kendine yeterli ebedi, diri varlık önünde (o Gün) yüzler saygı ve hicapla eğilir; ve zulmün yüküyle yüklü olanın soluğu kesilir, gücü tükenir.
Mustafa İslamoğlu = Her şeyi ayakta tutan Mutlak Diri'nin huzurunda yüzler yere eğilmiştir ve sıtına zulüm yükünü yüklenen kimsenin işi bitmiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve yüzler Hayy-ı Kayyûm için zelilâne bir vaziyet almışlardır ve zulmü yüklenmiş olan, muhakkak ki hüsrâna uğramıştır.
Ömer Öngüt = Bütün yüzler Hayy ve Kayyum olan Allah'a zelil olarak boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen ise gerçekten perişan olmuştur.
Şaban Piriş = Ve yüzler hayat sahibi, görüp gözetene dönmüştür. Zulüm yüklenen hüsrana uğramıştır.
Sadık Türkmen = Yüzler, gözeten ve yöneten diriye boyun eğmiştir. Bir zulüm yüklenen kişi perişan olmuştur.
Seyyid Kutub = O gün bütün yüzler, diri ve tüm varlıkları gözetip yöneten Allah'ın karşısında öne eğiktir. Sırtında zulüm yükü taşıyanlar perişan olmuşlardır.
Suat Yıldırım = Bütün yüzler, hayatın ve hakimiyetin tam mânasıyla sahibi olan Hayy-u Kayyum’a baş eğmiştir. Zulüm yüklenerek gelen, gerçekten perişan olmuştur.
Süleyman Ateş = Bütün yüzler, o diri ve yöneticiye boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen perişan olmuştur.
Tefhim-ul Kuran = (Artık bütün) Yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir.
Ümit Şimşek = Yüzler Hayy ve Kayyûm olanın önünde eğilmiştir. Zulüm yüklenen kimse o gün gerçekten ziyana düşmüştür.
Yaşar Nuri Öztürk = Bütün yüzler o Hayy ve Kayyûm önünde yere inmiştir. Zulüm taşıyan perişan olup gitmiştir.
İskender Ali Mihr = Hayy ve Kayyum olan (Allah)’a vechler (herkes), boyun eğdi. Ve zulüm yüklenenler heba (cehennemlik) oldular.
İlyas Yorulmaz = O gün yüzler, hep diri ve her şeyi yöneten Rablerine karşı boyun eğer. Ama haksızlık yaparak, o haksızlığın yükünü taşıyarak Rabbinin karşısına gelenler, kesinlikle kaybedenlerden olmuştur.