Önceki Ayet  
17. Sûre İsrâ/111

 وَقُلِ الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَم يَكُن لَّهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَلَمْ يَكُن لَّهُ وَلِيٌّ مِّنَ الذُّلَّ وَكَبِّرْهُ تَكْبِيرًا

  Ve kulil hamdu lillâhillezî lem yettehız veleden ve lem yekun lehu şerîkun fîl mulki ve lem yekun lehu veliyyun minez zulli ve kebbirhu tekbîrâ(tekbîren).

Kelime Karşılaştırma
ve kulil hamdu : ve hamd ile de
lillâhillezî (li allâhi ellezî) : Allah’a ki o
lem yettehız : edinmedi, edinmez
veleden : bir çocuk
ve lem yekun : ve olmamıştır, olmaz
lehu : onun
şerîkun : bir ortak
fî el mulki : mülkte
ve lem yekun : ve olmamıştır, olmaz
lehu : onun
veliyyun : dost, yardımcı
min ez zulli : zilletten
ve kebbir-hu : ve onu tekbir et, onu büyült, yücelt
tekbîren : tekbir ile, (onun) büyüklüğünü ifade ederek, üstün kılarak
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve âcizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah’a mahsustur” de ve O’nu tekbir ile yücelt.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve de ki: Hamd Allah'a ki oğul edinmemiştir kendisine ve saltanatta, tasarrufta ortağı yoktur ve âciz olmadığından yardımcıya da ihtiyâcı yoktur ve pek büyük bil, onu, büyüklüğünü de bildir.

 Abdullah Parlıyan = De ki: Tüm eksiksiz övgüler O Allah'a ki, oğul edinmemiştir kendisinin egemenlik ve saltanatta ortağı yoktur, aciz olmadığı için, yardımcıya da ihtiyacı yoktur ve pek büyük bil O'nu, büyüklüğünü de herkese bildir

 Adem Uğur = Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamdederim de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt!

 Ahmed Hulusi = "Hamd, çocuk edinmemiş, mülkte ortağı olmayan ve yetersizlik dolayısıyla velîye de muhtaçlığı söz konusu olmayan Allâh'a aittir" de; O'nu (muhteşem azametini) tekbir et (hisset) (Allahu Ekber)!

 Ahmet Tekin = 'Oğul edinmeyen, mülkte ve hükümranlıkta ortağı olmayan, kendisini acz ve zillete düşmekten koruyacak dosta, koruyucuya, yardımcıya, otoriteye ihtiyacı olmayan Allah’a hamdolsun.' de.Tekbir getirerek onun şanını yücelt.

 Ahmet Varol = 'Çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, düşkünlük sebebiyle dosta (ihtiyacı) bulunmayan Allah'a hamdolsun' de ve O'nu yücelttikçe yücelt.

 Ali Bulaç = Ve de ki: "Övgü (hamd), çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da (ihtiyacı) bulunmayan Allah'adır." Ve O'nu tekbir edebildikçe tekbir et.

 Ali Fikri Yavuz = Şöyle de : “- Evlâd edinmeyen, mülkünde ortağı bulunmıyan ve zelil kimselerden yardımcısı olmayan Allah’a hamd olsun...” O’nu noksanlıklardan yücelt de yücelt...

 Ali Ünal = Ve “Bütün hamd Allah’a mahsustur ki, O ne bir çocuk edinmiştir, ne bütün varlık üzerindeki hakimiyetinde bir ortağı vardır ve ne de zayıflık ve âcizlikten dolayı bir yardımcıya muhtaçtır.” de ve tekbir getirerek O’nun sonsuz büyüklüğünü ilan et.

 Bayraktar Bayraklı = De ki: “Övgü, çocuk edinmemiş olan, egemenliğinde ortağı bulunmayan, âcizlikten kurtaracak bir yardımcıya ihtiyacı olmayan Allah'a aittir. O'nu gereği gibi yücelt!”[297]

 Bekir Sadak = De ki: «Hamd, cocuk edinmemis olan, hukumranliginda ortagi bulunmayan, duskun olmayip yardimciya da ihtiyac gostermeyen Allah'a mahsustur.» O'nu geregi gibi buyukle. *

 Celal Yıldırım = De ki: Hamd O Allah'a ki çocuk edinmemiştir; mülkünde de hiçbir ortağı yoktur; kendini horluk ve acizlikten (kurtarmak hususunda) yardımcıya ve dosta ihtiyacı da olmadı. O'nun büyüklüğünü an da an.

 Cemal Külünkoğlu = Ve de ki: “Bütün övgüler, çocuk edinmeyen, egemenliğinde ortağı bulunmayan, güçsüzlükten, düşkünlükten ötürü herhangi bir yardıma, yardımcıya ihtiyaç duymayan Allah'a mahsustur.” İşte, O'nu (hep böyle) yücelterek an!

 Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Hamd, çocuk edinmemiş olan, hükümranlığında ortağı bulunmayan, düşkün olmayıp yardımcıya da ihtiyaç göstermeyen Allah'a mahsustur.' O'nu gereği gibi büyükle.

 Diyanet Vakfi = «Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun» de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt!

 Edip Yüksel = Ve de ki: 'Övgü, ALLAH'adır. O çocuk edinmemiştir, yönetimde ortağı ve zayıflıktan ötürü de bir yardımcısı yoktur.' O'nu alabildiğine Yücelt.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve şöyle de; hamd o Allah ki hiç bir veled edinmedi, ona milkte bir şerik de olmadı, ona zülden bir veliy de olmadı, onu tekbir ile büyükle de büyükle

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve şöyle de: «Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi; O'na mülkte bir ortak da olmadı; O'na aczi yüzünden bir yardımcı da olmadı.» O'nu tekbir ile büyükle de büyükle!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve şöyle de: Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortağı yoktur, aciz olmayıp bir yardımcıya da ihtiyacı yoktur. Tekbir getirerek O'nu noksanlıklardan yücelt de yücelt.

 Gültekin Onan = Ve de ki: "Övgü (hamd), çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da (ihtiyacı) bulunmayan Tanrı'yadır." Ve O'nu tekbir edebildikçe tekbir et.

 Harun Yıldırım = "Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamdederim" de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt!

 Hasan Basri Çantay = (Şöyle) de: «Evlâd edinmeyen, mülk (ün) de hiç bir ortağı olmayan, züll (-ü aciz) den nâşî yardımcıya da (ihtiyâcı) bulunmayan Allaha hamd olsun». Onu büyük bil, büyüklükle an.

 Hayrat Neşriyat = Ve de ki: 'Hamd O Allah’a mahsustur ki, çocuk edinmemiştir; hem mülkte kendisine hiçbir ortak olmamıştır; âcizlikten (münezzeh olduğundan) dolayı O’nun için hiçbir yardımcı da olmamıştır. Artık O’nu tekbir getirerek yücelt!'

 İbni Kesir = Ve de ki: Hamd, O Allah'a mahsustur ki; bir çocuk edinmemiş ve O'nun mülkünde bir ortak bulunmamıştır. Düşkünlükten dolayı O'nun bir yardımcısı olmamıştır. Ve O'nu tekbir et.

 Kadri Çelik = Ve de ki: “Bütün övgüler; çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı bir veliye de (ihtiyacı) bulunmayan Allah'adır.” Ve O'nu yüceltebildiğin kadar yücelt!

 Muhammed Esed = Ve de ki: "Bütün övgüler, döl edinmeyen, egemenliğinde ortağı bulunmayan, güçsüzlükten, düşkünlükten ötürü herhangi bir yardıma, yardımcıya gereksinme duymayan Allah'a yakışır". İşte, O'nu (hep böyle) yücelterek an.

 Mustafa İslamoğlu = ve de ki: "Övgülerin tamamı (kendisi için) çocuk edinmeyen, mutlak otoritesinde O'na ortak olacak hiçbir varlık bulunmayan, güçsüzlük ve düşkünlükten dolayı bir yar ve yardımcıya ihtiyaç duymayan Allah'a aittir!" Nihayet, sınırsız büyüklüğünü anarak O'nun ululuğunu ikrar et!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve de ki: «Hamd o Allah Teâlâ'ya mahsustur ki, bir veled ittihaz edinmedi ve O'nun için mülkte bir ortak da yoktur O'nun için mezelletten nâşi bir hamiye (ihtiyaç) da yoktur ve O'na kemal-i tazîm ile tazîmde bulun.

 Ömer Öngüt = De ki: “Çocuk edinmeyen, mülkünde hiç ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir yardımcıya bir ihtiyaç göstermeyen Allah'a hamdolsun!” O halde tekbir getirerek O'nu yücelt.

 Şaban Piriş = De ki: -Hamd, çocuk edinmeyen, hakimiyetinde ortağı olmayan, düşkün olmayıp, bir yardımcıya da ihtiyacı bulunmayan Allah’a mahsustur.” Öyleyse O’nun büyüklüğünü “Allahu Ekber” diyerek dile getir.

 Sadık Türkmen = De ki: “Çocuk edinmeyen Allah’a sayısız övgüler olsun! O’nun mülkte/yönetimde ortağı yoktur. Âcizlikten ötürü hiçbir yardımcıya ihtiyacı olmayandır! İşte O’nu gereği gibi tekbir et/yücelterek an!

 Seyyid Kutub = De ki; «Hamd, çocuk edinmemiş olan, egemenlikte ortağı bulunmayan ve güçsüzlüğünü telafi edecek bir destekçiye gerek duymayan Allah'a mahsustur.» O'nun büyüklüğünü gereğince dile getir.

 Suat Yıldırım = Her türlü hamd O Allah’a mahsustur ki, asla evlad edinmemiştir. "Hakimiyetinde hiç bir ortağı yoktur. Acze düşüp de bir desteğe muhtaç olmamıştır." de ve tekbir getirerek O’nun büyüklüğünü ilan et!

 Süleyman Ateş = "Çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, acze düşüp de yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah'a hamdolsun!" de ve O'nu gereği gibi tekbir et (saygı ve tekbir ile an).

 Tefhim-ul Kuran = Ve deki: «Övgü (hamd), çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı yardımcıya da (ihtiyacı) bulunmayan Allah'adır.» Ve O'nu tekbir edebildikçe tekbir et.

 Ümit Şimşek = 'Evlât edinmeyen, egemenliğinde ortağı bulunmayan, bir yardımcıya da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun' de ve tekbir getirerek Onun büyüklüğünü ilân et.

 Yaşar Nuri Öztürk = Şöyle de: "Hamt, o Allah'a özgüdür ki, çocuk edinmemiştir; mülk ve yönetiminde ortağı yoktur; âcizlik yüzünden dost edinmemiştir." Ve tekbir edip yücelt O'nu!

 İskender Ali Mihr = Ve de ki: “Hamd, çocuk edinmeyen Allah’a mahsustur ve O’nun mülkte ortağı olmamıştır (yoktur). Ve (O, zillete düşmez) O’nun, Kendisini zilletten (kurtaracak) bir dosta (ihtiyacı) yoktur.” O’nu tekbir ile (üstün kılarak) yücelt (büyüklüğünü ifade et).

 İlyas Yorulmaz = Deki “Asla bir çocuk edinmeyen, mülkünde hiçbir ortağı bulunmayan ve düşkünlükten dolayı yönetiminde ve otoritesinde hiçbir yardımcı (veli) edinmeyen Allah, övülmeye layık olandır. ”