قَوْمَ فِرْعَوْنَ أَلَا يَتَّقُونَ
Kavme fir’avn(fir’avne), e lâ yettekûn(yettekûne).
kavme | : kavim |
fir’avne | : firavun |
e | : mi |
lâ yettekûne | : takva sahibi olmuyorlar |
Diyanet İşleri = (10-11) Hani Rabbin, Mûsâ’ya; “Zalimler topluluğuna, Firavun’un kavmine git! Başlarına geleceklerden hâlâ korkmuyorlar mı?” diye seslenmişti.
Abdulbaki Gölpınarlı = Firavun'un kavmine, hâlâ mı çekinmeyecekler?
Abdullah Parlıyan = Firavun'un kavmine, Hâlâ yollarını Allah'ın kitabıyla bulmayacaklar mı?”
Adem Uğur = (10-11) Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti.
Ahmed Hulusi = "Firavun'un halkına. . . Korkup korunmayacaklar mı?"
Ahmet Tekin = 'Firavun’un kavmine git. Hâlâ, bana sığınmayacaklar, emirlerime yapışmayacaklar, günahlardan arınıp, azâbımdan korunmayacaklar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmayacaklar, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmayacaklar mı?'
Ahmet Varol = Firavun'un kavmine. (Hâlâ) sakınmıyorlar mı?'
Ali Bulaç = Firavun'un kavmine, hâlâ sakınmıyorlar mı?"
Ali Fikri Yavuz = Firavun kavmine. Hâlâ (küfürden) sakınmıyacaklar mı?”
Ali Ünal = “Firavun’un halkına. Artık Bana saygı duyup, küfür ve isyandan, dolayısıyla azabımdan halâ sakınmayacaklar mı?”
Bayraktar Bayraklı = (10-11) Hani Rabbin Mûsâ'ya, “O zâlimler topluluğuna, Firavun'un kavmine git! Hâlâ sakınmayacaklar mı onlar?” diye seslenmişti.[377]
Bekir Sadak = (10-11) Rabbin Musa'ya: «Haksizlik eden millete, Firavun'un milletine git» diye nida etmisti. «Haksizliktan sakinmazlar mi?»
Celal Yıldırım = (10-11) Hani bir zaman Rabbin, Musâ'ya : «Zulmü âdet edinen millete, Fir'avn'ın milletine git; artık (Allah'tan) korkup (inkâr ve azgınlıktan, haksızlık ve taşkınlıktan) sakınmıyacaklar mı ?» diye seslenmişti.
Cemal Külünkoğlu = (10-11) Hani Rabbin, Musa'ya seslenmişti: “Zulmetmekte olan kavme git! Firavn'un toplumuna git. Hâlâ Allah'a karşı gelmekten sakınmayacaklar mı?”
Diyanet İşleri (eski) = (10-11) Rabbin Musa'ya: 'Haksızlık eden millete, Firavun'un milletine git' diye nida etmişti. 'Haksızlıktan sakınmazlar mı?'
Diyanet Vakfi = (10-11) Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti.
Edip Yüksel = 'Firavun'un halkına; dinleyip düzelmiyecekler mi?'
Elmalılı Hamdi Yazır = Fir'avn kavmine, daha sakınmıyacaklar mı?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Firavun kavmine, artık sakınmayacaklar mı!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Firavun'un kavmine, hâlâ mı çekinmeyecekler?
Gültekin Onan = Firavunun kavmine, hala sakınmıyorlar mı?"
Harun Yıldırım = (10-11) Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hâla sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti.
Hasan Basri Çantay = (10-11) Hani Rabbin Musâya: «O zaalimler güruhuna, Fir'avnın kavmine git. Haalâ (fenâlıkdan) sakınmayacaklar mı onlar?» diye nida etmişdi.
Hayrat Neşriyat = (10-11) Hani Rabbin Mûsâ’ya: 'O zâlimler topluluğuna, Fir'avun’un kavmine git!(Allah’a karşı gelmekten) hâlâ sakınmayacaklar mı?' diye nidâ buyurdu.
İbni Kesir = Firavun kavmine. Sakınmazlar mı hala?
Kadri Çelik = “Firavun'un kavmine. Hâlâ sakınmıyorlar mı?”
Muhammed Esed = "Şu Bana karşı sorumluluk bilincinden uzaklaşan Firavun toplumuna!"
Mustafa İslamoğlu = Firavun'un kavmine!.. (Ve sor onlara): Hala Bana karşı sorumlu davranmayacaklar mı?"
Ömer Nasuhi Bilmen = (10-11) Ve yâd et o zamanı ki, Rabbin Mûsa'ya nidâ buyurdu ki: «Zalimler olan kavme gidiver. Fir'avun'un kavmine ki, daha sakınmayacaklar mı?»
Ömer Öngüt = “Firavun'un kavmine. Hâlâ korkmayacaklar mı onlar?”
Şaban Piriş = Firavun’un kavmine... Onlar hala sakınmayacaklar mı?
Sadık Türkmen = Firavun halkına! Hâlâ korunup sakınmıyorlar mı?”
Seyyid Kutub = Firavun'un soydaşlarına. Onlar hiç mi başlarına geleceklerden korkmuyorlar?»
Suat Yıldırım = (10-11) Bir vakit de Rabbin Mûsâ’ya: "Haydi! o zulme batmış olan topluma, yani Firavun’un halkına gidip, "hakkı inkârdan ve azgınlıktan sakınma zamanı gelmedi mi? de!" diye nida etti.
Süleyman Ateş = "Fir'avn'ın kavmine. Onlar (kötülüklerden) korunmayacaklar mı?"
Tefhim-ul Kuran = «Firavun'un kavmine. Hâlâ sakınmıyorlar mı?»
Ümit Şimşek = 'Firavun hanedanına git. Onlar hâlâ sakınmayacaklar mı?'
Yaşar Nuri Öztürk = "Firavun'un toplumuna git. Hâlâ korkup korunmayacaklar mı?"
İskender Ali Mihr = Firavun kavmi (hâlâ) takva sahibi olmuyorlar mı?
İlyas Yorulmaz = Firavunun toplumuna, korunmazlar mı? diye.