يَوْمَئِذٍ لَّا تَنفَعُ الشَّفَاعَةُ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَنُ وَرَضِيَ لَهُ قَوْلًا
Yevme izin lâ tenfauş şefâatu illâ men ezine lehur rahmânu ve radıye lehu kavlâ(kavlen).
yevme izin | : izin günü |
lâ tenfau | : fayda vermez |
eş şefâatu | : şefaat |
illâ | : ancak, ...’den başka |
men ezine | : izin verdiği kimse |
lehu | : ona |
er rahmânu | : Rahmân (Allah) |
ve radıye | : ve razı oldu |
lehu | : o, ona, ondan |
kavlen | : söz |
Diyanet İşleri = O gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.
Abdulbaki Gölpınarlı = O gün rahmânın izin verdiği ve sözünden hoşnût olduğu kimseden başka hiçbir fert şefâat de edemez.
Abdullah Parlıyan = O gün sınırsız rahmet sahibi Rahman'ın izin verip, sözünden hoşnut olduğu kimsenin dışında hiç kimsenin şefaati, kayırması fayda vermez.
Adem Uğur = O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez.
Ahmed Hulusi = O gün şefaat fayda vermez. . . Sadece Rahman'ın izin verdiği ve sözüne (illâ Allâh diyen) razı olduğu kimse müstesna!
Ahmet Tekin = O gün, Rahmet sahibi Rahmanın şefaat edilmesine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimselerden başkalarına şefaat fayda sağlamayacak; kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimselerden başkasının şefaati de fayda vermeyecek.
Ahmet Varol = O gün, kendisine Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.
Ali Bulaç = O gün, Rahman (olan Allah)'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.
Ali Fikri Yavuz = O gün, RAHMAN’ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.
Ali Ünal = O gün, Rahmân’ın kendilerine şefaat izni verdiği ve sözlerinden razı olduğu kimselerden başkasına şefaat yetkisi verilmez ki, (umdukları herhangi bir) şefaatin faydası olsun.
Bayraktar Bayraklı = “O gün, Rahmân'ın izin verdiğinden ve sözünden hoşnut olduğundan başkasının şefaati fayda vermez.”
Bekir Sadak = O gun Rahman'in izin verdigi ve sozunden hosnut oldugu kimseden baskasinin sefaati fayda vermez.
Celal Yıldırım = O gün şefaat yarar sağlamaz ; meğerki Rahmân'ın izin verdiği ve sözüne razı olduğu kimse şefaat etmiş olsun.
Cemal Külünkoğlu = O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.
Diyanet İşleri (eski) = O gün Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.
Diyanet Vakfi = O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez.
Edip Yüksel = O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünü uygun gördüğü kimseden başkasının şefaatı (aracılığı) yarar vermez.
Elmalılı Hamdi Yazır = O gün şefaat faide vermez, ancak Rahmânın izin verdiği ve sözüne razı olduğu kimse müstesnâ
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gün Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başka, hiç kimsenin şefaati fayda vermez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.
Gültekin Onan = O gün, Rahmanın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.
Harun Yıldırım = O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez.
Hasan Basri Çantay = O gün çok esirgeyici (Allahın) kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaati fâide vermez.
Hayrat Neşriyat = 'O gün, Rahmân’ın kendisine izin verdiği ve sözce kendisinden râzı olduğu(konuşmasına izin verdiği) kimseden başkasının şefâati fayda vermez.'
İbni Kesir = O gün; Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.
Kadri Çelik = O gün, Rahman'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.
Muhammed Esed = O Gün, hakkında sınırsız rahmet Sahibi'nin izin verdiği, sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasına kayırmanın, arka çıkmanın bir yararı olmayacaktır.
Mustafa İslamoğlu = O gün, kendisine O rahmet kaynağının geçit verdiği ve sözünden razı olduğu kimselerden başkasına şefaatin hiçbir yararı olmayacak.
Ömer Nasuhi Bilmen = “O gün, Rahmân'ın izin verdiğinden ve sözünden hoşnut olduğundan başkasının şefaati fayda vermez.”
Ömer Öngüt = O gün Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimseden başkasının şefaatı fayda vermez.
Şaban Piriş = O gün, Rahman’ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimselerden başkasına şefaat fayda vermez.
Sadık Türkmen = O gün şefaat fayda vermez, Rahmân’ın kendisine izin verdiği ve sözünden razı olduğu hariç!
Seyyid Kutub = O gün rahmeti bol olan Allah'ın izin verdikleri ve sözünden hoşlandıkları dışında hiç kimsenin aracılığı, şefaati işe yaramaz.
Suat Yıldırım = O gün, Rahman’ın şefaat izni verip sözünden razı olduğu kimselerden başkasının şefaati fayda vermez.
Süleyman Ateş = O gün Rahmân'ın izin verip sözünden hoşlandığı kimseden başkasının şefâ'ati fayda vermez.
Tefhim-ul Kuran = O gün, Rahman (olan Allah)'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.
Ümit Şimşek = O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez.
Yaşar Nuri Öztürk = O gün şefaat yarar sağlamaz. Ancak Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse müstesna...
İskender Ali Mihr = İzin günü, Rahmân’ın kendisine izin verdiği ve sözünden razı olduğu (tasarruf rızasının sahibi) kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez.
İlyas Yorulmaz = O gün Rahmanın izin verdiği ve söz olarak razı olduğu kişilerden başkasına, şefaat fayda vermez.