وَاتَّبِعْ مَا يُوحَى إِلَيْكَ وَاصْبِرْ حَتَّىَ يَحْكُمَ اللّهُ وَهُوَ خَيْرُ الْحَاكِمِينَ
Vettebi’ mâ yûhâ ileyke vasbir hattâ yahkumallâhu, ve huve hayrul hâkimîn(hâkimîne).
vettebi’ (ve ittebi’) | : ve tâbî ol |
mâ yûhâ | : vahyolunan şeye |
ileyke | : sana |
vasbir (ve usbir) | : ve sabret |
hattâ | : oluncaya kadar |
yahkume allâhu | : Allah hükmeder, hükmünü verir |
ve huve | : ve o |
hayru | : hayırlı, en hayırlısı |
el hâkimîne | : hükmedenler, hüküm verenler |
Diyanet İşleri = (Ey Muhammed!) Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sana ne vahyedilirse ona uy ve Allah hükmedinceye dek sabret ve odur hükmedenlerin en hayırlısı.
Abdullah Parlıyan = Sana gelince, ey Muhammed! Sen de, yalnızca sana vahyedilene uy ve Allah hükmünü verinceye kadar her türlü sıkıntı ve zorluklara göğüs ger; çünkü hükmedenlerin en iyisi O'dur.
Adem Uğur = (Resûlüm!) Sen, sana vahyolunana uy ve Allah hükmedinceye kadar sabret. O hakimlerin en hayırlısıdır.
Ahmed Hulusi = (Rasûlüm) sana vahyolunana tâbi ol ve Allâh hükmü açığa çıkana kadar sabret. . . O, en hayırlı Hükmeden'dir.
Ahmet Tekin = Sana vahyolunana, Kur’ân’a tâbi ol. Allah, onlar hakkındaki hükmünü verinceye kadar sabırla mücadeleye devam et. O hüküm verenlerin, icraat yapanların en hayırlısıdır.
Ahmet Varol = Sana vahyedilene uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret! O hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Ali Bulaç = Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Ali Fikri Yavuz = Sana ne vahyolunuyorsa, ona uy ve Allah zafer hükmünü verinceye kadar sabret. O, hâkimlerin en hayırlısıdır.
Ali Ünal = Sen, sana ne vahyolunuyorsa ona uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hiç şüphesiz hükmü en güzel ve hüküm vermede en hayırlı olandır.”
Bayraktar Bayraklı = “Sen, sana vahyolunana uy ve Allah hükmedinceye kadar sabret! O hâkimlerin en üstünüdür.”[204]
Bekir Sadak = Sana vahyedilene uy; Allah hukmunu verene kadar sabret. O, hukum verenlerin en iyisidir. *
Celal Yıldırım = (Ey Muhammed !) Sana vahyolunana uy, Allah hükmünü verinceye kadar sabret; Allah hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Cemal Külünkoğlu = (Ey Muhammed!) Sana ne vahyolunduysa ona uy ve Allah (onlar hakkındaki) hükmünü verinceye kadar sabret! Çünkü hükmedenlerin en iyisi O'dur.
Diyanet İşleri (eski) = Sana vahyedilene uy; Allah hükmünü verene kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir.
Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Sen, sana vahyolunana uy ve Allah hükmedinceye kadar sabret. O hakimlerin en hayırlısıdır.
Edip Yüksel = Sana vahyedileni izle; ALLAH hüküm verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve sana ne vahy olunuyorsa ona tâbi' ol ve sabret ta ki Allah, hukmünü versin, hâkimlerin en hayırlısı odur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sana ne vahyolunursa ona uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret; hakimlerin en hayırlısı O'dur!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sana vahyolunana uy! Ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. Çünkü O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Gültekin Onan = Sana vahyolunana uy ve Tanrı hükmünü verinceye kadar sabret. O hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Harun Yıldırım = Sana vahyolunana uy ve Allah hükmedinceye kadar sabret. Şüphesiz O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Hasan Basri Çantay = (Habîbim) sana her ne vahy ediliyorsa ona tâbi ol. Allah (ın) hükm (ü zuhur) edinceye kadar sabr (u sebat) et. O, haakimlerin en hayırlısıdır.
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) Sana vahyolunana tâbi' ol ve Allah hüküm verinceye kadar sabret! Çünki O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
İbni Kesir = Sana vahyedilene uy. Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Kadri Çelik = Sana vahyedilene uy ve Allah hükmedinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Muhammed Esed = (Sana gelince, Ey Muhammed, sen de) yalnızca sana vahyedilene uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret: çünkü hükmedenlerin en iyisi O'dur.
Mustafa İslamoğlu = İmdi (ey Peygamber): Sana indirileni izle ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret! Zira hüküm verenlerin en hayırlısı O'dur.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve sana vahyolunana tâbi ol, ve Allah Teâlâ hükmedinceye kadar sabret. Ve o, hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Ömer Öngüt = Sana vahyedilene uy. Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Şaban Piriş = Sana vahyedilene uy, Allah hükmünü verene kadar sabret! O, hüküm verenlerin en iyisidir.
Sadık Türkmen = Sen, sana vahyedilene (Kur’an’a) uy/gereğini yerine getir! Allah hükmünü verinceye kadar sabret/bekle! O, yargıçların (adaletle hükümkarar verenlerin) en iyisidir!
Seyyid Kutub = Sana her ne vahy ediliyorsa ona tabi ol. Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Suat Yıldırım = Sana Rabbinden ne vahyolunursa ona tâbi ol ve Allah hükmünü izhar edinceye kadar sabret. Çünkü hakimlerin en hayırlısı, en güzel hüküm vereni ancak O’dur.
Süleyman Ateş = Sana vahyolunana uy ve Allâh hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir.
Tefhim-ul Kuran = Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Ümit Şimşek = Sana vahyedilene uy; Allah hükmünü verinceye kadar sabret. Zira O hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Yaşar Nuri Öztürk = Sana vahyedilene uy ve Allah hüküm verinceye kadar sabret. O, hâkimlerin en hayırlısıdır.
İskender Ali Mihr = Ve sana vahyolunan şeye tâbî ol! Ve Allah, hükmedinceye (hüküm verene) kadar sabret! Ve O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
İlyas Yorulmaz = Sana vahy olana tabi ol ve Allah bir hüküm verinceye kadar sabırlı ol. Allah hüküm verenlerin en hayırlısıdır.