قَالَ اخْسَؤُوا فِيهَا وَلَا تُكَلِّمُونِ
Kâlehseû fîhâ ve lâ tukellimûni.
kâlahseû (kâle ıhseû) | : (orada) kalın dedi |
fî-hâ | : orada |
ve lâ tukellimû-ni | : ve benimle konuşmayın, bana söylemeyin |
Diyanet İşleri = Allah, ”Aşağılık içinde kalın orada, artık benimle konuşmayın!” der.
Abdulbaki Gölpınarlı = Hoşt, defolun oraya ve bana da söz söylemeyin der.
Abdullah Parlıyan = Fakat Allah onlara: Alçaldıkça alçalın, yıkılıp kalın orada, susun, konuşmayın benimle diyecek.
Adem Uğur = Buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık!
Ahmed Hulusi = Dedi ki: "Sinin orada. . . Bana da yönelmeyin!"
Ahmet Tekin = Allah:'Alçaldıkça alçalın orada. Benimle konuşacak bir şeyiniz yok artık.' buyurur.
Ahmet Varol = Der ki: 'Sinin orada ve benimle konuşmayın.
Ali Bulaç = Der ki: "Onun içine sinin ve benimle söyleşmeyin."
Ali Fikri Yavuz = (Allah onlara şöyle) buyurur: “- Ses çıkarmayın, sinin orada! Bana bir şey söylemeyin (ateşden çıkmayı benden istemeyin).”
Ali Ünal = Allah buyurur: “Şimdi susun ve çekin o azabı! Bana tek bir kelime olsun söylemeye kalkmayın!
Bayraktar Bayraklı = Allah, “Sinin orada! Benimle konuşmayın!” diyecek.
Bekir Sadak = (108-11) 1 Allah: «inin oradan! Benimle konusmayin. Kullarimdan bir topluluk: «Rabbimiz! inandik, artik bizi bagisla, bize aci. Sen aciyanlarin en iyisisin» diyordu. Siz ise, onlari alaya aliyordunuz. Bu yaptiklariniz size Beni anmayi unutturuyordu. Onlara hep guluyordunuz. Sabretmelerine karsilik bugun onlari mukafatlandirdim. Dogrusu onlar kurtulanlardir» der.
Celal Yıldırım = (Allah onlara): Aşağılıkla sinin orada, konuşmayın benimle, der.
Cemal Külünkoğlu = (Allah buyurur:) “Kalın kaldığınız yerde! Ve benimle bir daha asla konuşmayın!”
Diyanet İşleri (eski) = (108-111) Allah: 'Sinin orada! Benimle konuşmayın. Kullarımdan bir topluluk: 'Rabbimiz! inandık, artık bizi bağışla, bize acı. Sen acıyanların en iyisisin' diyordu. Siz ise, onları alaya alıyordunuz. Bu yaptıklarınız size Beni anmayı unutturuyordu. Onlara hep gülüyordunuz. Sabretmelerine karşılık bugün onları mükafatlandırdım. Doğrusu onlar kurtulanlardır' der.
Diyanet Vakfi = Buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık!
Edip Yüksel = Diyecek ki, 'Sinin orada, benimle konuşmayın.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Buyurur ki sinin orada, söylemeyin bana
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah buyurur: «Orada sinin, Bana birşey söylemeyin!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Allah) buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana konuşmayın artık.
Gültekin Onan = Der ki: "Onun içine sinin ve benimle söyleşmeyin."
Harun Yıldırım = Buyurur ki: Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık!
Hasan Basri Çantay = (Şöyle) buyurdu (buyuracak): «Yıkılıb gidin içerisine! Bana (bir şey) söylemeyin».
Hayrat Neşriyat = (Allah onlara) buyurur ki: '(Yıkılıp gidin!) Kesin orada sesinizi! Bana konuşmayın!'
İbni Kesir = Buyurdu ki: Yıkılıp gidin içerisine. Benimle konuşmayın.
Kadri Çelik = Der ki: “Uzak durun ve benimle söyleşmeyin.”
Muhammed Esed = (Fakat Allah onlara:) "Kalın kaldığınız yerde (bu bayağılığınızla)! Ve Benimle bir daha asla konuşmayın!" diyecek.
Mustafa İslamoğlu = (Allah) diyecek ki: "Kalın tıkıldığınız yerde ve bana cevap yetiştirmeyin!
Ömer Nasuhi Bilmen = Buyuracaktır ki: «Zelilâne sükut edip durun orada, Bana bir şey söylemeyin.»
Ömer Öngüt = Allah: “Yıkılıp gidin içerisine! Benimle konuşmayın!” buyurur.
Şaban Piriş = -Kesin sesinizi, orada, benimle konuşmayın.
Sadık Türkmen = Allah buyurur: “Orada sinin! Bana karşı bir şey söylemeyin!
Seyyid Kutub = Allah, der ki; «Kesin sesinizi ve sürünün orada; bana bir şey söylemeyin.»
Suat Yıldırım = Allah Teâlâ: "Kesin sesinizi, sakın bir daha Bana bir şey söylemeye kalkışmayın!" buyurur.
Süleyman Ateş = Buyurdu ki: "Sinin orada, bana bir şey söylemeyin!"
Tefhim-ul Kuran = Der ki: «Onun içine siniverin ve benimle söyleşmeyin.»
Ümit Şimşek = Allah 'Kesin sesinizi!' buyurur. 'Bir daha da Bana birşey söylemeyin.
Yaşar Nuri Öztürk = Buyurur: "Yıkılıp gidin oraya, konuşmayın benimle!"
İskender Ali Mihr = Dedi ki: “Orada (cehennemde) kalın ve bana (bir şey) söylemeyin!”
İlyas Yorulmaz = Rableri onlara “Def olup uzaklaşın ve benimle konuşmayın” dedi.