Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/107

 وَفَدَيْنَاهُ بِذِبْحٍ عَظِيمٍ

  Ve fedeynâhu bi zibhın azîm(azîmin).

Kelime Karşılaştırma
ve fedeynâ-hu : ve ona fidye olarak verdik
bi zibhın : kurbanı
azîmin : büyük
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onun yerine, kesilmek üzere büyük bir koç ihsân ettik.

 Abdullah Parlıyan = Biz kurban edeceği oğluna bedel, büyük bir kurban koç verdik.

 Adem Uğur = Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik.

 Ahmed Hulusi = Ona, bedel olarak çok büyük kurban verdik.

 Ahmet Tekin = Kurban edilecek yaşa gelmiş bir kurban kesme sorumluluğu karşılığında oğlunu kurban edilmekten kurtardık.

 Ahmet Varol = Biz ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.

 Ali Bulaç = Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik.

 Ali Fikri Yavuz = (Oğlunu kesmeğe karşılık) ona büyük bir kurbanlık, (semiz koç) fidye verdik.

 Ali Ünal = Neticede O’na, oğluna bedel, (değer ve manâ itibariyle) çok büyük bir kurbanlık lütfettik.

 Bayraktar Bayraklı = Biz ona kurtuluş bedeli olarak büyük bir kurban verdik.

 Bekir Sadak = Ona fidye olarak buyuk bir kurbanlik verdik.

 Celal Yıldırım = Ve onun yerine fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.

 Cemal Külünkoğlu = (106-107) “Şüphesiz bu apaçık bir imtihandı.” Ona (imtihanı kazanmasına karşılık) fidye olarak büyük bir kurban verdik.

 Diyanet İşleri (eski) = Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.

 Diyanet Vakfi = (107-111) Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim'e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır.

 Edip Yüksel = Ve biz ona fidye olarak büyük bir kurban verdik.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Dedik ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.

 Gültekin Onan = Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik.

 Harun Yıldırım = “Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik.”

 Hasan Basri Çantay = Ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.

 Hayrat Neşriyat = Ve (oğluna bedel) ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.

 İbni Kesir = Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.

 Kadri Çelik = Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.

 Muhammed Esed = Ve fidye olarak o'na büyük bir kurban verdik,

 Mustafa İslamoğlu = Ve Biz ona fidye olarak muhteşem bir kurban verdik;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve O'na bir büyük kurbanlık bedel verdik.

 Ömer Öngüt = Biz oğluna bedel olarak ona büyük bir kurbanlık verdik.

 Şaban Piriş = Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık koç vermiştik.

 Sadık Türkmen = Fidye olarak ona büyük bir kurbanlık verdik.

 Seyyid Kutub = Ona fidye olarak büyük bir kurban verdik.

 Suat Yıldırım = Oğluna bedel ona büyük bir kurbanlık verdik.

 Süleyman Ateş = Ve fidye olarak ona büyük bir kurbanlık verdik.

 Tefhim-ul Kuran = Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik.

 Ümit Şimşek = Oğlunun yerine, ona büyük bir kurbanlık verdik.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.

 İskender Ali Mihr = Ve ona büyük bir kurbanı fidye (oğluna karşı bedel olarak) verdik.

 İlyas Yorulmaz = Fidye olarak ona büyük bir kesimlik kurban verdik.