قَالَ إِن كُنتَ جِئْتَ بِآيَةٍ فَأْتِ بِهَا إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ
Kâle in kunte ci’te bi âyetin fe’ti bihâ in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).
Diyanet İşleri = Firavun, “Eğer açık bir delil getirdiysen haydi göster onu bakalım, şayet doğru söyleyenlerden isen” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Firavun, apaçık delille geldiysen ve doğru söz söyleyenlerdensen göster o delili dedi.
Abdullah Parlıyan = Firavun: “Bir belge getirdiysen göster bakalım, eğer doğru sözlü biriysen” dedi.
Adem Uğur = (Firavun) dedi ki: Eğer bir mucize getirdiysen ve gerçekten doğru söylüyorsan onu göster bakalım.
Ahmed Hulusi = (Firavun): "Eğer bir mucize ile geldinse, hadi getir mucizeni; eğer sözünde sadıksan!" dedi.
Ahmet Tekin = Firavun:'Eğer peygamberliğinin tasdiki ile ilgili bir mûcize getirdiysen, şâyet iddianda da doğru isen, mûcizeni göster bakalım!' dedi.
Ahmet Varol = (Firavun): 'Eğer bir mucize getirdiysen; doğru sözlülerden isen, onu ortaya koy' dedi.
Ali Bulaç = (Firavun) Dedi ki: "Eğer gerçekten bir ayet getirmişsen ve doğru sözlülerden isen, bu durumda onu getir (bakalım)."
Ali Fikri Yavuz = (Firavun, Mûsa’ya şöyle) dedi: “- Eğer sen mû’cize getirdiysen ve sadık kimselerden isen onu (getir) göster.”
Ali Ünal = Firavun, “Madem ki” dedi, “apaçık bir gerçek ve delille geldin, eğer sözünde doğru biri isen, durma göster onu!”
Bayraktar Bayraklı = Firavun şöyle dedi: “Eğer bir mûcize getirdiysen ve gerçekten doğru söylüyorsan, onu ortaya çıkar.”
Bekir Sadak = Firavun: «Bir mucize getirdiysen ortaya koy bakalim, dogru sozlulerden isen bunu yaparsin» dedi.
Celal Yıldırım = Fir'avn Ona : Bir âyet (mu'cize) ile gelmiş bulunuyorsan hemen onu getir de (ortaya koy), eğer doğrulardan isen, dedi.
Cemal Külünkoğlu = (Firavun) dedi ki: “Eğer bir mucize getirdiysen ve gerçekten doğru söylüyorsan onu göster bakalım.”
Diyanet İşleri (eski) = Firavun: 'Bir mucize getirdiysen ortaya koy bakalım, doğru sözlülerden isen bunu yaparsın' dedi.
Diyanet Vakfi = (Firavun) dedi ki: Eğer bir mucize getirdiysen ve gerçekten doğru söylüyorsan onu göster bakalım.
Edip Yüksel = Dedi: 'Bir ayet (mucize) ile gelmişsen ve gerçekten doğru sözlüysen getir onu bakalım.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Eğer, dedi: Bir âyet ile geldinse getir onu bakalım sadıklardan isen
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Firavun: «Eğer bir delil ile geldinse, getir onu bakalım, doğru söyleyenlerden isen!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Firavun: «Eğer bir mucize getirdiysen ve eğer doğru söyleyenlerden isen onu göster» dedi.
Gültekin Onan = (Firavun) dedi ki: "Eğer gerçekten bir ayet getirmişsen ve doğru sözlülerden isen, bu durumda onu getir (bakalım)."
Harun Yıldırım = Dedi ki: “Sen bir ayet ile gelmişsen eğer doğru söyleyenlerden isen o halde onu getir!”
Hasan Basri Çantay = (Fir'avn şöyle) dedi: «Eğer sen bir âyet (mu'cize) getirdiysen göster onu, eğer sadıklardan isen».
Hayrat Neşriyat = (Fir'avun) dedi ki: 'Eğer bir delil getirdiysen (ve) doğru söyleyenlerden isen haydi onu getir!'
İbni Kesir = Dedi ki: Şayet sen, bir ayet getirdinse; göster onu, eğer sadıklardan isen.
Kadri Çelik = Firavun, “Bir mucize getirdiysen ve doğru sözlülerden isen onu getir (de bir bakalım)” dedi.
Muhammed Esed = (Firavun): "Bir işaret, bir alamet getirdiysen, göster bakalım; tabi,doğru sözlü biriysen!" dedi.
Mustafa İslamoğlu = (Firavun) dedi ki: "Madem ki bir mucizeyle geldin, o halde ortaya koy, tabi ki sözünün arkasında duruyorsan?"
Ömer Nasuhi Bilmen = Firavun, apaçık delille geldiysen ve doğru söz söyleyenlerdensen göster o delili dedi.
Ömer Öngüt = Firavun dedi ki: “Eğer bir âyet (mucize) getirdiysen ve gerçekten doğru söylüyorsan, onu göster!”
Şaban Piriş = -Eğer bir belge ile geldiysen, haydi doğru söyleyen biriysen onu ortaya koy, dedi.
Sadık Türkmen = Firavun dedi ki: “Bir ayet (mucize) ile geldiysen, eğer doğrulardan isen onu göster bakalım.”
Seyyid Kutub = Firavun: Eğer doğru söylüyorsan ve getirdiğin bir mucize varsa onu göster bakalım, dedi.
Suat Yıldırım = (Firavun): 'Eğer bir mucize getirdiysen; doğru sözlülerden isen, onu ortaya koy' dedi.
Süleyman Ateş = (Firavun) Dedi ki: "Eğer gerçekten bir ayet getirmişsen ve doğru sözlülerden isen, bu durumda onu getir (bakalım)."
Tefhim-ul Kuran = (Firavun) Dedi ki: «Eğer gerçekten bir ayet getirmişsen ve doğru sözlülerden isen, bu durumda onu getir (bakalım) .»
Ümit Şimşek = Firavun 'Delil getirdiysen göster, eğer doğru söylüyorsan' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk = Firavun dedi: "Bir mucize getirdinse, doğru sözlülerden isen onu ortaya çıkar."
İskender Ali Mihr = (Firavun şöyle) dedi: “Eğer bir âyet (mucize) getirdinse, sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen onu getir.”
İlyas Yorulmaz = Firavun “Mademki sen mucizelerle birlikte geldin, eğer doğru söylüyorsan onu bize göster bakalım” dedi.