وَقُلِ اعْمَلُواْ فَسَيَرَى اللّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ وَسَتُرَدُّونَ إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Ve kuli’melû fe se yerâllâhu amelekum ve resûluhu vel mu’minûn(mu’minûne), ve se tureddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdeti fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
ve kuli’melû (kul i’melû) | : ve de ki amel edin, yapın |
fe se yerâ allâhu | : o zaman, halbuki Allah görecek |
amele-kum | : sizin amellerinizi |
ve resûlu-hu | : ve onun resûlü |
ve el mu’minûne | : ve mü’minler |
ve se tureddûne | : ve siz döndürüleceksiniz |
ilâ âlimi el gaybi | : gaybı, görünmeyeni bilene |
ve eş şehâdeti | : ve müşahade edileni, görüneni |
fe yunnebiu-kum | : o zaman size haber verecek |
bimâ | : şeyleri |
kuntum ta’melûne | : sizin amel ettiğiniz, yapmış olduğunuz |
Diyanet İşleri = De ki: “Çalışın, yapın. Yaptıklarınızı Allah da, Resûlü de, mü’minler de göreceklerdir. Sonra gaybı da, görülen âlemi de bilen Allah’ın huzuruna döndürüleceksiniz. O da size bütün yapmakta olduğunuz şeyleri haber verecektir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve de ki: Yapın yapacağınızı, muhakkak yaptıklarınızı Allah da görür, Peygamberi de, inananlar da ve gizliyi de, açığı da bilenin tapısına gideceksiniz ve mutlaka yaptıklarınızı haber verecek size.
Abdullah Parlıyan = De ki ey peygamber: “Ey münafıklar! Yapın, yapmak istediğinizi. Çünkü tüm hareket ve çabalarınızı Allah da, Rasûlü de, mü'minler de görüp gerekeni yapacaklardır. Sonra da gizli açık herşeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız ve O da size yapageldiğiniz şeyleri bir bir haber verecektir.”
Adem Uğur = De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Resûlü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.
Ahmed Hulusi = De ki: "Çalışın! Allâh, Rasûlü ve iman edenler sizin yaptıklarınızı görecek. . . Siz algılanmayan ve algılananın (gayb ve şehâdetin) Aliym'ine döndürülmenin sonuçlarını yaşayacaksınız! (O) size yaptıklarınızın anlamını bildirecektir. "
Ahmet Tekin = 'Hayırlı ameller işleyin, amellerinizde samimi olun. Allah, Rasulü ve mü’minler amellerinizi görecektir. Duyu ve bilgi alanı ötesini, gayb âlemini ve görülen âlemi bilenin huzuruna varacaksınız. İşlemekte olduğunuz amelleri birer birer ortaya koyarak sizi hesaba çekecektir' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Yapacağınızı yapın. Allah da, Peygamberi de, mü'minler de yaptıklarınızı görecek ve gizli olanı da açık olanı da bilene döndürüleceksiniz. O size yapmakta olduklarınızı bildirecek.'
Ali Bulaç = De ki: "Yapıp edin. Allah sizin yapıp ettiklerinizi (amellerinizi) görecektir. O'nun elçisi ve mü'minler de. Yakında gaybı ve müşahede edilebileni Bilen'e döndürüleceksiniz ve O, size yaptıklarınızı haber verecektir."
Ali Fikri Yavuz = De ki: “- Ey tevbekârlar, çalışın (İstediğinizi yapın)! Çünkü yaptıklarınızı Allah da, Rasûlü de, müminler de görecektir. Hepiniz mutlaka gaybı ve hazırı bilenin (Allah’ın) huzuruna çevrileceksiniz ve o zaman, ne yapmış olduğunuzu, O, size haber verecektir.
Ali Ünal = De ki: “Çalışın; yaptıklarınızı Allah da, O’nun Rasûlü de, mü’minler de görecektir. Neticede, gaybı da şahadeti de (duyu ötesini de, duyuların algı sahasına gireni de) bilen (Allah’ın) huzuruna iade edileceksiniz. O da, bütün yaptıklarınızı tek tek size bildirecek ve karşılığını verecektir.
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Yapacağınızı yapınız! Amelinizi Allah da, Peygamberi de, müminler de görecektir. Sonra, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”
Bekir Sadak = De ki: «Istediginizi isleyen; Allah, peygamberi ve muminler islediklerinizi gorecektir. Hepiniz, gorulmeyeni ve goruleni bilen Allah'a donduruleceksiniz. O size, islediklerinizi bildirecektir.»
Celal Yıldırım = De ki: İstediğiniz şekilde amel edin. Allah işlediğinizi görüp (değerlendirecektir). Peygamberi de, mü'minler de sizin yaptıklarınızı görüp (gerekeni yapacaklardır). Sonra da gizli açık her şeyi bilen (Yüce Kudret'e) döndürüleceksiniz; O da amel edegeldiğiniz şeyleri bir bir size haber verecektir.
Cemal Külünkoğlu = Onlara de ki: “İstediğiniz gibi davranınız, yaptığınız işleri Allah da, Resulü de, mü'minler de görecektir. Sonra görünür, görünmez her şeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız ve O size neler yaptığınızı haber verecektir.”
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'İstediğinizi işleyin; Allah, Peygamberi ve müminler işlediklerinizi görecektir. Hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O size, işlediklerinizi bildirecektir.'
Diyanet Vakfi = De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Resûlü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.
Edip Yüksel = 'Çalışın; ALLAH, elçisi ve inananlar yaptığınızı görecektir. Gizliyi ve açığı Bilene döndürüleceksiniz ve O da yapmış olduklarınızı size bildirecektir,' de.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve de ki: çalışın çünkü amelinizi hem Allah görecek hem Resulü hem mü'minler ve hepiniz mutlaka o, gayb-ü şehadeti bilen hakkın huzuruna götürülüceksiniz o vakit o size haber verecek: Neler yapıyordunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve de ki: «Çalışın! Çünkü yaptıklarınızı hem Allah görecek, hem Resulü, hem de mü'minler; ve hepiniz mutlaka o gizli ve açığı bilen Allah'ın huzuruna götürüleceksiniz; o zaman O, size neler yaptığınızı haber verecek.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve de ki; «Çalışın! Yaptıklarınızı hem Allah görecek, hem Resulü, hem de müminler görecektir. Sonra da gizliyi ve açığı bilen Allah'ın huzuruna iletileceksiniz. İşte o zaman, neler yaptığınızı size O bildirecektir.
Gültekin Onan = De ki: "Yapıp edin. Tanrı sizin yapıp ettiklerinizi (amellerinizi) görecektir. O'nun elçisi ve inançlılar da. Yakında gaybı ve müşahede edilebileni bilene döndürüleceksiniz ve O size yaptıklarınızı haber verecektir."
Harun Yıldırım = De ki: “Yapıpedin. Allah sizin yapıp ettiklerinizi görecektir. Rasulü ve mü’minler de. Yakında gaybı ve müşahade edilebileni bilene döndürüleceksiniz ve O, size yaptıklarınızı haber verecektir.”
Hasan Basri Çantay = De ki: «(Dilediğinizi) yapın. Çünkü hareketinizi Allah da, Resulü de, mü'minler de görecekdir. (Bir gün de olub) gizli ve aşikârı bilene döndürüleceksiniz de. O, size ne yapar idiğinizi haber verecekdir».
Hayrat Neşriyat = Ve de ki: '(Dilediğinizi) yapın! Artık yaptığınızı Allah görecek, Resûlü ve mü’minler de! Sonra yakında, gizli olanı ve görüneni hakkıyla bilen (Allah’)a döndürüleceksiniz; artık (O da) size, yapmakta olduklarınızı haber verecektir.'
İbni Kesir = De ki: İşleyiniz, Allah Rasulü ve mü'minler işlediklerinizi görecektir. Ve görüleni de, görülmeyeni de bilene döndürüleceksiniz. O, size neyi işlediğinizi bildirecektir.
Kadri Çelik = De ki: “İstediğinizi yapın; Allah, peygamberi ve müminler yaptıklarınızı mutlaka görecektir. Sonra hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size, yaptıklarınızı bildirecektir.”
Muhammed Esed = Ve (ey Peygamber, onlara) de ki: "Yapın (yapmak istediğinizi)! Allah yapıp ettiklerinizi görüyor; O'nun Elçisi de (görüyor), inananlar da: (nasıl olsa) sonunda, insanın hem görüş ve kavrayış alanı dışında kalan alemi, hem de duyuları ve tasavvurlarıyla tanıklık edebileceği alemi bütün gerçeğiyle bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız. Ve o zaman O, sizin yapageldiğiniz şeyleri (bütün gerçeğiyle) görüp anlamanızı sağlayacak".
Mustafa İslamoğlu = Tekrar de ki: "(Durmayın), değer üretin! Nasıl olsa ürettiğiniz değeri Allah görüyor, O'nun Elçisi de, mü'minler de... En sonunda görülemeyeni ve görüneni ayrıntılarıyla Bilen'in huzuruna çıkartılacaksınız: nihayet O size yapıp ettiklerini bir bir haber verecektir."
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve de ki: «(Dilediğinizi) Yapınız. Elbette ki, Allah Teâlâ ve O'nun Peygamberi ve mü'minler sizin yaptıklarınızı göreceklerdir. Ve siz gaybı da, meşhut olanı da bilen zâta elbette döndürüleceksinizdir. Artık o da neler yapar olduğunuzu size haber verecektir.»
Ömer Öngüt = De ki: “İstediğinizi yapın! Allah da, Resul'ü de, müminler de işlediğinizi görecektir. Daha sonra gizli ve açık olanı bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O size yapmış olduklarınızı haber verecektir. ”
Şaban Piriş = De ki: -İstediğinizi yapın, Allah yaptıklarınızı görecektir. Resulü ve müminler de yaptığınızı görecektir. Görülmeyeni ve görüleni bilen Allah’a döndürüleceksiniz.
Sadık Türkmen = De ki: “Çalışın, yapın. Yaptıklarınızı Allah görecek, Rasûlü görecek ve müminler de göreceklerdir/şahit olacaklardır. Sonra gaybı da görülen âlemi de bilen, Allah’ın huzuruna döndürüleceksiniz. O da size bütün yapmakta olduğunuz şeyleri haber verecektir.”
Seyyid Kutub = Onlara de ki: «İstediğiniz gibi davranınız, yaptığınız işleri hem Allah, hem Peygamber, hem de mü'minler göreceklerdir. Sonra görünür, görünmez her şeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız da, O size neler yaptığınızı haber verecektir.
Suat Yıldırım = Ve de ki: "Çalışın: Yaptıklarınızı Allah da, Resulü de, müminler de görecekler. Sonra gizli ve açık her şeyi bilen Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız. O da yaptığınız her şeyi bir bir sizin önünüze çıkaracak, karşılığını verecektir.
Süleyman Ateş = De ki: "Yapın (yapacağınızı); yaptığınız işleri Allâh da görecek Elçisi de, mü'minler de. Sonra görülmeyeni ve görüleni bilen(Allâh)a döndürüleceksiniz. O size yaptıklarınızı bir bir haber verecek.
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Yapıp edin. Allah sizin yapıp ettiklerinizi (amellerinizi) görecektir, O'nun Resulü ve mü'minler de. Yakında gaybı da, müşahede edilebileni de Bilen'e döndürüleceksiniz ve O, size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.»
Ümit Şimşek = De ki: Çalışın. Yaptıklarınızı Allah da, Resulü ile mü'minler de görecekler. Sonra da görünen ve görünmeyen herşeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız; yapmakta olduklarınızı O size haber verecek.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "İş yapıp değer üretin; yapıp ürettiğinizi Allah da resulü de müminler de görecektir. Ve siz, görülmeyen âlemi de görülen âlemi de bilenin huzuruna döndürüleceksiniz, O size, yapıp ettiklerinizi bir bir haber verecektir."
İskender Ali Mihr = De ki: “(İstediğinizi) yapın. Allah ve O’nun Resûl’ü ve mü’minler sizin amellerinizi görecek. Gaybı (görünmeyeni) ve müşahade edileni (görüneni) bilene, döndürüleceksiniz. O zaman, sizin yapmış olduğunuz şeyleri size haber verecek.”
İlyas Yorulmaz = Deki “(istediğiniz) şeyleri yapın. Sonra yaptığınız her şeyi Allah görecek, elçisi ve inananlar da görecek. Daha sonra da gizli ve açık olan her şeyi bilen Allah’a döndürüleceksiniz. Yaptığınız her şey size haber verilecek.