وَأَنْ أَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفًا وَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِكِينَ
Ve en ekim vecheke lid dîni hanîfâ, ve lâ tekûnenne minel muşrikîn(muşrikîne).
ve en ekim | : ve yöneltmek, yönelt |
veche-ke | : vechini, yüzünü |
li ed dîni | : dîne |
hanîfâ | : hanif olarak |
ve lâ tekûnenne | : ve sakın olma |
min el muşrikîne | : müşriklerden |
Diyanet İşleri = (105-106) Yine bana şöyle emredildi: “Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dîne çevir. Sakın Allah’a ortak koşanlardan olma. Allah’ı bırakıp da sana ne fayda ve ne de zarar verebilecek olan şeylere yalvarma. Eğer böyle yaparsan, şüphesiz ki sen zâlimlerden olursun.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve doğru dine yüz çevir, sakın müşriklerden olma dendi bana.
Abdullah Parlıyan = Ey insanoğlu işte böyle, sen de yüzünü yalancı, aldatıcı şeylerden bütünüyle arınmış olarak, samimiyetle gerçek inanca çevir. Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştıranlardan olma.
Adem Uğur = Ve (bana) hanîf (Allah'ın birliğini tanıyıcı) olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye (emredildi).
Ahmed Hulusi = (Şununla da emrolundum): "Vechini hanîf olarak Din'e tut (mânâ yüzünü, hakikati Esmâ bileşimi olan şuurunu, tanrı kavramsız, âlemler olarak algılanan sistemin hakikati olan soyut Esmâ mertebesine yönlendir) ve sakın şirk koşanlardan (Allâh dûnunda dışsal bir tanrı vehmederek onu ortak koşanlardan) olma!"
Ahmet Tekin = 'Açıkça varlığını benliğini Hakka ve tevhide yönelik dine, şeriata, medeniyete ada. İmandan sonra sakın ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan, gizli şirki yaşayan başka otoriteler de kabul eden müşriklerden olma.'
Ahmet Varol = Ve (yine bana şöyle emredildi): 'Yüzünü dosdoğru bir şekilde hak dine çevir. Sakın Allah'a ortak koşanlardan olma.
Ali Bulaç = Ve: "Bir muvahhid (hanif) olarak yüzünü dine doğru yönelt ve sakın müşriklerden olma,"
Ali Fikri Yavuz = Bir de, yüzünü tevhid dinine döndür ve sakın müşriklerden olma.
Ali Ünal = Bana ayrıca şunlar da buyuruldu: Dupduru Tevhid inancı içinde bütün varlığınla gerçek din (olan İslâm)’a yönel; ve sakın ha sakın Allah’a ortak koşanlardan olma!
Bayraktar Bayraklı = “Hanîf olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma” diye emrolundum.
Bekir Sadak = (105-10) 6 (Muhammed'e) «Yuzunu,dogruya yonelmis olarak dine cevir, sakin puta tapanlardan olma; sana fayda da zarar da veremeyecek, Allah'tan baskasina yalvarma; oyle yaparsan suphesiz, zalimlerden olursun» denildi.
Celal Yıldırım = Ve H a n î f ( = Bâtıldan uzak, Hakk'a bütünüyle yönelik olan Tevhîd İnancı üzerine bir Allah'ı tasdîk edici) olarak yüzünü dine doğrult ve sakın Allah'a ortak koşanlardan olma.
Cemal Külünkoğlu = Ve: “Yüzünü tevhit dinine döndür, sakın müşriklerden olma!”
Diyanet İşleri (eski) = (105-106) (Muhammed'e) 'Yüzünü, doğruya yönelmiş olarak dine çevir, sakın ortak koşanlardan olma; sana fayda da zarar da veremeyecek, Allah'tan başkasına yalvarma; öyle yaparsan şüphesiz, zalimlerden olursun' denildi.
Diyanet Vakfi = «Ve (bana) hanîf (Allah’ın birliğini tanıyıcı) olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye (emredildi).»
Edip Yüksel = Ve: 'Tektanrıcı olarak dine yönel; ortak koşanlardan olma.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem sırf hakka müteveccih hanîf olarak dine yüz tut ve sakın müşriklerden olma
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de tevhid inancı içinde hak dine yönel ve sakın müşriklerden olma!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ayrıca yüzünü tevhid dininden ayırma ve sakın müşriklerden olma!» (diye emrolundum).
Gültekin Onan = Ve: "Bir hanif olarak yüzünü dine doğru yönelt ve sakın müşriklerden olma "
Harun Yıldırım = Ve: “Hakka yönelerek yüzünü dine doğru yönelt ve sakın müşriklerden olma.”
Hasan Basri Çantay = Ve: «Yüzünü tevhîd dînine döndür, sakın müşriklerden olma» (denilmişdir).
Hayrat Neşriyat = 'Ve (ben): 'Hakka yönelmiş olarak yüzünü (hak) dîne doğrult! Ve sakın müşriklerden olma!’ (diye emrolundum).'
İbni Kesir = Ve yüzünü tevhid dinine döndür, sakın müşriklerden olma diye.
Kadri Çelik = Ve: “Bir muvahhit (hanif) olarak yüzünü dine doğru yönelt ve sakın müşriklerden olma.”
Muhammed Esed = (Ey İnsanoğlu,) işte böyle (sen de) yüzünü, yalancı, aldatıcı şeylerden bütünüyle arınmış olarak, sebat ve samimiyetle (gerçek) inanca çevir; Allah'tan başkasına tanrılık yakıştıranlardan olma.
Mustafa İslamoğlu = Ve dahi sen (ey bu hitabın muhatabı), varlığını her tür sapmadan uzak tutarak tümüyle doğru dine ada; ve sakın şirk koşanlardan olayım deme!
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve yüzünü İslâmiyet'te sabit olarak dine doğrult ve müşriklerden olma.»
Ömer Öngüt = Ve: “Yüzünü hanif (muvahhid) olarak dine çevir. Sakın müşriklerden olma!” diye (emredildi).
Şaban Piriş = Yönünü hanif olarak dine çevir, sakın müşriklerden olma!
Sadık Türkmen = “hanif (dürüst, doğrulardan) olarak yüzünü dine çevir. Sakın müşriklerden olma!
Seyyid Kutub = Bana: «Yüzünü tevhit dinine döndür, sakın müşriklerden olma»
Suat Yıldırım = (104-106) De ki: "Ey insanlar! Eğer benim dinimden şüphede iseniz, iyi bilin ki, ben sizin Allah’tan başka ibadet ettiğiniz şeylere asla ibadet etmem; lâkin sadece ve sadece, sizin ruhunuzu teslim alacak olan Allah’a ibadet ederim. Bana müminlerden olmam emredildi ve "yüzünü, özünü Allah’ı bir tanıyarak dine ver ve sakın müşriklerden olma." "Sakın Allah’tan başka, sana ne fayda ne zarar vermeyecek olan putlara yalvarma, şayet böyle yaparsan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun" diye talimat verildi.
Süleyman Ateş = Ve: "Yüzünü hanif (Allâh'ı birleyici) olarak dine çevir; sakın (Allah'a) ortak koşanlardan olma!"
Tefhim-ul Kuran = Ve: «Bir muvahhid (hanif) olarak yüzünü dine doğru yönelt ve sakın müşriklerden olma.»
Ümit Şimşek = Bana şunlar da emredildi: Allah'ı bir tanıyarak yüzünü dosdoğru hak dine çevir; sakın müşriklerden olma.
Yaşar Nuri Öztürk = Şu da emredildi: "Yüzünü, bir hanîf olarak dine çevir. Sakın müşriklerden olma!"
İskender Ali Mihr = Ve yüzünü hanif olarak dîne yönelt. Ve sakın müşriklerden olma!
İlyas Yorulmaz = “Aynı zamanda “Allah’a ortak koşmadan, dinde yüzünü yalnızca Allah’a döndür ve asla O na şirk koşanlardan olma” diye emrolundum.