وَالسَّابِقُونَ الأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنصَارِ وَالَّذِينَ اتَّبَعُوهُم بِإِحْسَانٍ رَّضِيَ اللّهُ عَنْهُمْ وَرَضُواْ عَنْهُ وَأَعَدَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي تَحْتَهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ihsânin radıyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu).
ve es sâbikûne el evvelûne | : hayırlarda yarışanların evvelkileri |
min el muhâcirîne | : hicret (göç) edenlerden |
ve el ensâri | : ve ensar, yardım edenler |
ve ellezîne ettebeû-hum | : ve onlara tâbî kimseler |
bi ıhsânin | : ihsan ile |
radıye allâhu | : Allah razı oldu |
an-hum | : onlardan |
ve radû an-hu | : ve ondan razı oldular |
ve eadde | : ve hazırladı |
lehum | : onlar için, onlara |
cennâtin | : cennetler |
tecrî | : akar |
tahte-hâ | : onun altından |
el enhâru | : nehirler, ırmaklar |
hâlidîne | : ebedî kalacak olanlar |
fîhâ | : orada |
ebeden | : ebedî olarak, ebediyyen |
zâlike el fevzu el azîmu | : işte bu en büyük fevzdir, en büyük kurtuluştur, en büyük mükâfatdır |
Diyanet İşleri = İslâm’ı ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Muhâcirlerle ensârdan ilk olarak inanmada ileri dereceyi alanlarla iyilikte onlara uyanlara gelince: Allah onlardan râzı olmuştur, onlar da ondan râzı olmuşlardır ve onlara, kıyılarından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır, orada ebedi kalır onlar. Budur en büyük kurtuluş ve saâdet.
Abdullah Parlıyan = Zulüm ve kötülüğün egemen olduğu memleketten göç edenler ile, dine ve göç edenlere sahip çıkan ve koruyanların önde gelenlerine ve bir de iyilik, doğruluk yolunda onları izleyenlere gelince, Allah onlardan hoşnuttur ve onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Ve O, onlar için içlerinde yerleşip, sonsuza kadar yaşayacakları dere ve ırmakların çağıldadığı cennetler hazırlamıştır. İşte en büyük bahtiyarlık budur.
Adem Uğur = (İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur.
Ahmed Hulusi = Muhacir (Mekke'den hicret etmişler) ve Ensardan (Medine'nin yerlileri) ilk öne geçenlerle, onlara hakikati müşahede yollu (ihsan ile) tâbi olmuşlar var ya, işte onlardan Allâh razı olmuştur. . . (Onlar da) "HÛ"dan razı olmuşlardır! Onlar için, içinde sonsuz yaşayacakları altlarından nehirler akan cennetler hazırlamıştır. . . İşte bu aziym bir kurtuluştur.
Ahmet Tekin = Özgürce Allah’a kulluk ve ibadete devam eden, güç ve gönül birliği yapan Muhacirler ve Ensar’dan İslâm’a ilk girenlerin öne geçenlerinden, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraat, kalıcı hizmet yapan müslüman ve müslüman idareci olarak onlara tâbi olanlardan Allah razı oldu. Onlar da, Allah’ın rızasına mazhar oldular. Allah onlara altından ırmaklar akan, içinde ebedî yaşayacakları cennet konakları hazırladı. İşte bu büyük bir mutluluktur.
Ahmet Varol = Muhacirler ve Ensardan öne geçerek ilklerden olanlardan ve onlara iyilikle uyanlardan Allah hoşnut olmuş, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır. (Allah) onlara içinde sonsuza kadar kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Büyük kurtuluş işte budur.
Ali Bulaç = Öne geçen Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle uyanlar; Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır ve (Allah) onlara, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
Ali Fikri Yavuz = İslâma ve dolayısiyle (cennete girişte) ileri geçerek birinciliği kazanan Muhacirler ve Ensar, bir de güzel âmellerle onların izinde giden müminler (var ya), Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da Allah’dan razı olmuşlardır. Allah, onlara, ağaçları altından ırmaklar akar cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedî olarak kalacaklardır. İşte bu, en büyük saadettir.
Ali Ünal = Muhacirlerden ve Ensar’dan (İslâm’a girmede ve Allah yolunda hizmette) ilk dereceleri kazananlarla, Allah’ı görüyormuşçasına, hiç değilse, Allah’ın kendilerini gördüğünün şuuru içinde onlara tâbi olanlar var ya: Allah onlardan razı, onlar da Allahtan razıdırlar; ve Allah, onlar için içlerinde ebedî kalmak üzere her tarafında ırmaklar çağlayan cennetler hazırlamıştır. İşte budur çok büyük kazanç, çok büyük başarı.
Bayraktar Bayraklı = Muhacir ve ensarın ilkleri ile güzel davranmada onlara uyanlardan Allah razı olmuştur. Onlar da O'ndan memnun olmuştur. Allah onlara, içinde süreli kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetleri hazırlamıştır. İşte bu, büyük kurtuluştur.[180]
Bekir Sadak = Iyilik yarisinda onceligi kazanan Muhacirler ve Ensar ile, onlara guzelce uyanlardan Allah hosnut olmustur, onlar da Allah'tan hosnuddurlur. Allah onlara, icinde temelli ve ebedi kalacaklari, iclerinden irmaklar akan cennetler hazirlamistir; iste buyuk kurtulus budur.
Celal Yıldırım = Muhacir ve Ansar'dan (hicret etmede ve Peygamber'e Yardımda) yarışırcasına öne geçen ilk (grupta gelen)ler ve onlara iyilik ve güzellikle uyanlardan Allah razı oldu; onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah onlar için, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları Cennetler hazırlamıştır. İşte bu en büyük kurtuluştur.
Cemal Külünkoğlu = (Allah yolunda cihadda) öncü olan Muhacirler ve Ensar ile iyilikte onlara tam uyanlardan Allah razı olduğu gibi onlar da O'ndan (Allah'tan) hoşnut ve memnun olmuşlardır. (Allah,) onlara altlarından ırmaklar akan ve içlerinde ebedi olarak kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş, büyük başarı budur.
Diyanet İşleri (eski) = İyilik yarışında önceliği kazanan Muhacirler ve Ensar ile, onlara güzelce uyanlardan Allah hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnuddurlar. Allah onlara, içinde temelli ve ebedi kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır; işte büyük kurtuluş budur.
Diyanet Vakfi = (İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur.
Edip Yüksel = Göç edenlerin (mühacir) ve yardımcıların (ensar) öncülerinden ve onları güzelce izleyenlerden ALLAH razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Onlara, içlerinde ırmaklar akan ve ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte büyük zafer budur.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sâbikunun birincileri Mühacirîn ve Ensar ve ihsan ile onların ardınca gidenler, Allah onlardan razı oldu onlar da Allahtan razı oldular ve onlara altlarında nehirler akar cennetler hazırladı ki içlerinde ebeden muhalled olacaklar, işte fevzi azîm, bu
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Muhacirlerle Ensardan Sabikun-i evvelin =İslam'da ilk grubu oluşturanlar ve iyi amellerle onların ardınca gidenler, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'tan razı oldular ve onlara altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar. İşte büyük kurtuluş budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Muhacir ve Ensar'dan İslâm'a ilk önce girenlerin başta gelenleri ve iyi amellerle onların ardınca gidenler var ya, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'dan razı oldular ve onlara, altlarında ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar. İşte büyük ve muhteşem kurtuluş budur.
Gültekin Onan = Öne geçen Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle uyanlar; Tanrı onlardan hoşnut olmuştur, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır ve (Tanrı) onlara, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamışır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
Harun Yıldırım = İleriye geçen muhacir ve ensar ile onlara güzellikle uyanlardan Allah razı olmuştur. Onlar da O’ndan hoşnut olmuşlardır. Bunlar için orada ebediyyen kalmak üzere, altından nehirler akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.
Hasan Basri Çantay = (Islâmda) birinci dereceyi kazanan Muhacirler ve ensâr ile onlara güzellikle tâbi olanlar (yok mu?) Allah onlardan raazî olmuşdur. Onlar da Allahdan raazî olmuşlardır. (Allah) bunlar için — kendileri içinde ebedî kalıcı olmak üzere — altlarından ırmaklar akar cennetler hazırladı. İşte bu, en büyük bahtiyarlıkdır.
Hayrat Neşriyat = Sâbikun’un, (İslâm’a olan hizmetleriyle öne geçenlerin) birincileri olan Muhâcirler ve Ensâr ile onlara güzelce tâbi' olanlar var ya, Allah onlardan râzı olmuştur ve(onlar da) O’ndan râzı olmuşlardır ve (Allah) onlar için, altlarından ırmaklar akan Cennetler hazırlamıştır; orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. İşte büyük kurtuluş budur!
İbni Kesir = Muhacirlerden, ensardan en ileri ve önde gelenlerle, ihsan ile onlara uyanlardan Allah razı olmuştur. Onlar da Allah'tan hoşnuddurlar. Hem onlara altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Orada temelli kalıcıdırlar. İşte budur en büyük kurtuluş.
Kadri Çelik = (İslam dinine girme hususunda) Muhacirler ve ensardan ilk öncüler ile onlara güzellikle tabi olanlardan Allah razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde temelli kalıcılar oldukları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur.
Muhammed Esed = Zulüm ve kötülüğün egemen olduğu diyardan göç edenler ile Din'e sahip çıkan ve koruyanların ilklerine, önde gelenlerine ve bir de iyilik/doğruluk (yolun)da onları izleyenlere gelince, Allah onlardan hoşnuttur; onlar da Allah'tan. Ve O, onlar için içlerinde yerleşip sonsuza kadar yaşayacakları, derelerin, ırmakların çağıldadığı hasbahçeler hazırlamıştır: İşte en büyük bahtiyarlık budur!
Mustafa İslamoğlu = Muhacirler'in ve Ensar'ın önderlik yapan ilklerine ve iyilik yolunda onların izini takip edenlere gelince: Allah onlardan razı, onlar da Allah'tan razı olmuştur; ve onlar için zemininden ırmaklar çağlayan ebedi kalacakları Cennetler hazırlamıştır: işte budur büyük mutluluk.
Ömer Nasuhi Bilmen = Muhacirler ile Ensârdan ilk evvel (İslâmiyet'i kabul ile başkalarına) sabkedenler ve (onlara) ihsan ile tâbi olanlar var ya! Allah Teâlâ onlardan razı oldu, onlar da O'ndan razı oldular. Ve onlar için altından ırmaklar cereyan eden cennetler hazırladı. İçlerinde ebedîyyen baki olacaklardır. İşte bu, en büyük bir necâttır.
Ömer Öngüt = İslâm'da birinci dereceyi kazanan Muhâcirler ve Ensâr ile onlara sadâkatle güzellikle tâbi olanlardan Allah râzı olmuştur. Onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. Allah onlar için içinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İşte bu en büyük bahtiyarlıktır.
Şaban Piriş = Muhacir, Ensar ve onlara iyi yolda tabi olanlardan ilk önce koşanlardan Allah hoşnut olmuştur. Onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. Allah onlara altlarından ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte en büyük mutluluk budur.
Sadık Türkmen = Islam’ı ilk önce kabul eden Muhâcirler ve Ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.
Seyyid Kutub = Muhacirlerin ve Ensar'ın ilk öncüleri ile iyilikte onlara tam uyanlardan Allah hoşnut olduğu gibi onlar da Allah'dan hoşnut olmuşlardır. Allah onlara altlarından nehirler akan ve içlerinde ebedi olarak kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş, büyük başarı budur.
Suat Yıldırım = İslâm’da birinci dereceyi kazanan Muhacirler ve Ensar ile onlara güzelce tâbi olanlar yok mu?Allah onlardan razı, onlar da Allah’tan râzı oldular. Allah onlara içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırladı. Onlar oralara devamlı kalmak üzere gireceklerdir. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı!
Süleyman Ateş = Muhâcirlerden ve Ensârdan (İslâm'a girmekte) ilk öne geçenler ile bunlara güzelce tabi olanlar... Allâh onlardan râzı olmuştur, onlar da O'ndan râzı olmuşlardır. (Allâh) onlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş budur.
Tefhim-ul Kuran = Öne geçen Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle uyanlar; Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır ve (Allah) onlara, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
Ümit Şimşek = İslâma girmekte öne geçen Muhacir ve Ensar ile onları güzellikle izleyenlerden Allah hoşnut olmuştur;2423 onlar da Allah'tan hoşnutturlar. Allah onlara, ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetler hazırlamıştır. Asıl büyük bahtiyarlık işte budur.
Yaşar Nuri Öztürk = Muhacirlerden ve Ensar'dan ilklerle, güzel düşünüp güzel davranmada onları izleyenler var ya, Allah onlardan razı olmuştur; onlar da O'ndan razıdırlar. Onlara altlarından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Sonsuza dek hep orada kalacaklardır. Büyük kurtuluş işte budur!
İskender Ali Mihr = O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan salâh makamında iradesini Allah’a teslim ederek irşada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke’den Medine’ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine’deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makamına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razı ve onlar da O’ndan (Allah’tan) razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte bu, en büyük (azîm) mükâfattır.
İlyas Yorulmaz = Hicret edenlerden ve onlara yardım eden Medineliler den iyi ve güzel işlerde onlara tabi olanların, öncülükte liderlik yapanlar ve önderlikte yarışanlardan Allah razı olmuş, onlarda Allah dan razı olmuşlardır. Rableri onlar için, içinde sürekli kalacakları altlarından ırmakların aktığı bahçeleri hazırlamıştır. İşte, en büyük kurtuluş budur.