وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِ
Ve hedeynâhun necdeyn(necdeyni).
ve | : ve |
hedeynâ-hu | : onu hidayet ederiz, ulaştırırız |
necdeyni | : iki yol |
Diyanet İşleri = (8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi?
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve ona iki sarp yol gösterdik.
Abdullah Parlıyan = Ve ona kötülüğün ve iyiliğin iki yolunu da göstermedik mi?
Adem Uğur = Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) gösterdik.
Ahmed Hulusi = Ona iki yolu (Hak ve bâtıl) gösterdik!
Ahmet Tekin = Ona iki yol gösterdik, iyilik ve kötülük, mükâfat ve sorumluluklarla ilgili aydınlatıcı bilgiler verdik.
Ahmet Varol = Ona iki de yol gösterdik.
Ali Bulaç = Biz ona 'iki yol/iki amaç' gösterdik.
Ali Fikri Yavuz = Bir de ona, (hak ve bâtılı) iki yol gösterdik.
Ali Ünal = Ve ona (hayırlı olanı takip edip, şerli olandan kaçınması için hayır ve şer) yollarını göstermedik mi?
Bayraktar Bayraklı = (8-10) Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Ona hak ve bâtıl şeklinde iki yolu göstermedik mi?
Bekir Sadak = Biz ona egri ve dogru iki yolu da gostermedik mi?
Celal Yıldırım = (Doğru ve eğri olmak üzere) iki de yol göstermedik mi ?
Cemal Külünkoğlu = Biz ona (eğri ve doğru) iki yol göstermedik mi?.
Diyanet İşleri (eski) = Biz ona eğri ve doğru iki yolu da göstermedik mi?
Diyanet Vakfi = (8-10) Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) göstermedik mi?
Edip Yüksel = Ona iki yolu göstermedik mi?
Elmalılı Hamdi Yazır = İki de tepe gösterdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ona iki de tepe gösterdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ona iki yolu gösterdik.
Gültekin Onan = Biz ona 'iki yol/iki amaç' gösterdik.
Harun Yıldırım = Ve biz ona iki de yol gösterdik.
Hasan Basri Çantay = Biz ona iki de yol gösterdik.
Hayrat Neşriyat = Ona da (hayır ve şer) iki yol gösterdik.
İbni Kesir = Biz; ona iki de yol gösterdik.
Kadri Çelik = Biz ona (iyilik ve kötülük olarak) iki açık yol göstermedik mi?
Muhammed Esed = ve ona (kötülüğün ve iyiliğin) iki yolunu da göstermedik mi?
Mustafa İslamoğlu = Ve ona (iyilik ve kötülüğün) açık seçik iki yolunu da göstermedik mi?
Ömer Nasuhi Bilmen = (10-12) Ve Biz ona iki de tepe yolu gösterdik. Fakat o, o sarp yokuşu geçemedi. O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne şey bildirdi?
Ömer Öngüt = Biz ona (doğru ve eğri olmak üzere) iki de yol göstermedik mi?
Şaban Piriş = Ona iki de yol gösterdik.
Sadık Türkmen = Ona, iki tepe (iyilik ve kötülük yolunu) gösterdik!
Seyyid Kutub = Biz ona eğri ve doğru iki yol göstermedik mi?
Suat Yıldırım = Ona hayır ve şer yollarını göstermedik mi?
Süleyman Ateş = Ona iki tepeyi (anasının iki memesini emmenin veya hayır ve şerrin yolunu) gösterdik.
Tefhim-ul Kuran = Biz ona 'iki yol/iki amaç' gösterdik.
Ümit Şimşek = Biz ona iki yolu da gösterdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Kılavuzladık onu iki tepeye.
İskender Ali Mihr = Ve onu iki yola (gayy yolu ve hidayet yolu) ulaştırırız.
İlyas Yorulmaz = Biz ona (insana) iki yol belirledik.