وَالنَّخْلَ بَاسِقَاتٍ لَّهَا طَلْعٌ نَّضِيدٌ
Ven nahle bâsikâtin lehâ tal’un nadîdun.
ve en nahle | : ve hurma ağaçları |
bâsikâtin | : yüksek, uzun |
lehâ | : onun (var) |
tal’un | : tomurcuk |
nadîdun | : üst üste yığılmış, dizilmiş, kümelenmiş |
Diyanet İşleri = (9-11) Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve hurma ağaçları ki boy atıp uzar ve meyveleri, birbirine bitişmiş, âdetâ istiflenmiştir.
Abdullah Parlıyan = Salkım salkım meyveleriyle uzun hurma ağaçları bitirdik.
Adem Uğur = (10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
Ahmed Hulusi = Salkım salkım meyveleriyle yüksek hurma ağaçları da. . .
Ahmet Tekin = Tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş koca koca hurma ağaçları yetiştirdik.
Ahmet Varol = Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcukları olan uzun uzun hurma ağaçları.
Ali Bulaç = Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
Ali Fikri Yavuz = Bir de tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş (göğe doğru) uzayan hurma ağaçları...
Ali Ünal = Ve salkım salkım meyveleriyle ulu hurma ağaçları yetiştirmekteyiz
Bayraktar Bayraklı = (10-11) Yarattıklarımıza rızık olarak salkımları birbirine geçmiş yüksek hurma ağaçlarını da onlar için yarattık. O su ile ölü toprağa can verdik. Kabirden çıkış da işte böyledir.
Bekir Sadak = (9-11) Gokten bereketli bir su indirdik, kullara rizik olmak uzere onunla bahceler, bicilecek taneli ekinler, kume kume tomurcuklari olan boylu hurma agaclari yetistirdik. O su ile olu yeri dirilttik. Iste insanlarin diriltilmesi de boyledir.
Celal Yıldırım = (9-10) Gökten mübarek (feyizli, bereketli) su indirdik de onunla bahçeler, biçilecek taneler; tomurcukları sıra sıra birbiri üstüne gelen yüksek hurma ağaçları yetiştirdik.
Cemal Külünkoğlu = (9-11) Gökten de mübarek (bereket ve rahmet yüklü) su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek ekinler, taneler, tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş uzun boylu hurma ağaçları bitirdik (yetiştirdik). Ve böylece onunla ölü bir memlekete hayat verdik. İşte (onların dirilip kabirlerinden) çıkışı da böyledir.
Diyanet İşleri (eski) = (9-11) Gökten bereketli bir su indirdik, kullara rızık olmak üzere onunla bahçeler, biçilecek taneli ekinler, küme küme tomurcukları olan boylu hurma ağaçları yetiştirdik. O su ile ölü yeri dirilttik. İşte insanların diriltilmesi de böyledir.
Diyanet Vakfi = (10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
Edip Yüksel = Küme küme tomurcuklara sahip yüksek hurma ağaçları yetiştirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve Semaya ser çeken hurma ağaçları ki sıvama dizilmiş bir tal'ı vardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve tormurcukları üstüste dizilmiş göğe doğru yükselen yüksek hurma ağaçları.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik.
Gültekin Onan = Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
Harun Yıldırım = Ve tomurcukları üstüste binmiş, büyük ve yüksek hurma ağaçları da;
Hasan Basri Çantay = Ve domurcukları birbiri üstüne binmiş uzun boylu hurma ağaçları (yetişdirdik),
Hayrat Neşriyat = (9-11) Hem gökten bereketli bir su indirdik de, kullara rızk olmak üzere, onunla bahçeler, biçilecek ekinler ve tomurcukları (salkımları) üst üste dizilmiş yüksek hurma ağaçları yetiştirdik. Hem onunla ölü bir yeri dirilttik. İşte (kabirlerden) çıkış böyledir!
İbni Kesir = Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları.
Kadri Çelik = Ve birbiri üstünde dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
Muhammed Esed = ve salkım salkım meyveleriyle uzun hurma ağaçlarının,
Mustafa İslamoğlu = ve sıra salkımlı meyveleriyle boylu poslu hurma ağaçlarını,
Ömer Nasuhi Bilmen = (9-10) Ve gökten bir mübarek su indirdik, sonra onunla bahçeler ve biçilen ekin danelerini bitirdik. Ve uzunca boylu hurma ağaçları da (yetiştirdik) ki, onlar için birbiri üstüne konmuş muntazam salkımlar (tomurcuklar) vardır.
Ömer Öngüt = Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları.
Şaban Piriş = Birbiri üzerine kümelenmiş tomurcuklu, uzun boylu hurma ağaçları...
Sadık Türkmen = Dizili, kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları!
Seyyid Kutub = Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları yetiştirdik.
Suat Yıldırım = (9-10) Gökten bereketli bir su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilen ekinler, salkım salkım meyveleriyle ulu hurma ağaçları yetiştirdik.
Süleyman Ateş = Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları yetiştirdik;
Tefhim-ul Kuran = Ve birbiri üstünde dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
Ümit Şimşek = Salkımları üst üste binmiş yüksek hurma ağaçları bitirdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Yüksek yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları vardır onların.
İskender Ali Mihr = Ve üst üste kümelenmiş tomurcukları olan uzun hurma ağaçları (yetiştirdik).
İlyas Yorulmaz = Ağaçlarında dizi dizi hurmaların olduğu yüksek hurma ağaçlarını (bitiririz).