يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Yusebbihu lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardıl melikil kuddûsil azîzil hakîm(hakîmi).
yusebbihu | : tespih eder, ediyor |
li allâhi | : Allah için, Allah’ı |
mâ | : şey, ne varsa, olanlar |
fî es semâvâti | : göklerde |
ve mâ | : ve şey, ne varsa, olanlar |
fî el ardı | : yeryüzünde |
el meliki | : malik, mülkün sahibi, söz sahibi |
el kuddûsi | : bütün noksan sıfatlardan uzak, münezzeh, mukaddes |
el azîzi | : azîz, üstün |
el hakîmi | : hakîmdir, hüküm ve hikmet sahibidir |
Diyanet İşleri = Göklerdeki ve yerdeki her şey, mülkün sahibi, mukaddes, mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ı tespih eder.
Abdulbaki Gölpınarlı = Tenzîh eder ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde; her şeye sâhip ve mutasarrıf olan, ayıplardan ve noksanlardan arı bulunan üstün, hüküm ve hikmet sâhibi Allah'ı.
Abdullah Parlıyan = Göklerde ve yerde olan herşey, herşeye sahip olan, ayıp ve noksanlıklardan uzak olan, mağlup olmayan güce sahip ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapan, Allah'ın sınırsız şanını yüceltmektedir.
Adem Uğur = Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih eder.
Ahmed Hulusi = Semâlarda ve arzda her ne varsa; Melik, Kuddûs, Aziyz ve Hakiym olan (dilediği mânâları açığa çıkarması için onları yaratan) Allâh'ı (işlevleriyle) tespih etmedeler!
Ahmet Tekin = Göklerdeki varlıkların, imkânların ve yerdeki varlıkların ve imkânların tamamı; mülkün sahibini, hâkimini, her türlü noksanlıktan, ayıptan uzak en büyük kutsalını, kudretlisini, hikmet sahibini ve hükümranını, Allah’ı, koyduğu düzen içinde görevlerini yaparak tesbih ve zikrediyorlar.
Ahmet Varol = Göklerde ve yerde ne varsa mülkün sahibi, kutlu, yüce ve hikmet sahibi Allah'ı tesbih etmektedir.
Ali Bulaç = Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik; Kuddüs; Aziz; Hakim olan Allah'ı tesbih eder.
Ali Fikri Yavuz = Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, öyle bir Melik ki, Kuddüs’dür= her noksan şeyden münezzehtir, Azîz’dir= her şeye galibdir, Hakîm’dir= bütün işlerinde hikmet sahibidir.
Ali Ünal = Göklerde ne var yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih (O’nun her türlü noksan sıfatlardan ve ortakları bulunmaktan mutlak münezzeh olduğunu ilan) eder. (O Allah ki,) Melik (varlık üzerinde mutlak hakim) dir; Kuddûs (Kendisi her türlü eksiklik ve lekeden uzak olduğu gibi, kâinatı da daima tertemiz tutan)dır; Azîz (mutlak izzet ve ululuk sahibi, her işte üstün ve mutlak galip)tir; Hakîm (her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunan)dır.
Bayraktar Bayraklı = Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, kutsal kurtuluşun tek kaynağı, kudret ve hikmet sahibi Allah'ı tesbih ediyor/anıyor.[638]
Bekir Sadak = Goklerde olanlar ve yerde bulunanlar, hukumran, cok kutsal, guclu ve Hakim olan Allah'i tesbih ederler.
Celal Yıldırım = Göklerdekiler ve yerdekiler, mülk ü saltanat sahibi O çok mukaddes, çok üstün hikmet sahibi Allah'ı tesbîh ederler.
Cemal Külünkoğlu = Göklerde ve yerde olan her şey, mülkün sahibi, eksiklikten/noksanlıktan uzak, aziz ve hâkim olan Allah'ın sınırsız şanını yüceltmektedir.
Diyanet İşleri (eski) = Göklerde olanlar ve yerde bulunanlar, hükümran, çok kutsal, güçlü ve Hakim olan Allah'ı tesbih ederler.
Diyanet Vakfi = Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih eder.
Edip Yüksel = Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi ALLAH'ı yüceltir. O Kraldır, En kutsaldır, Üstündür, Bilgedir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Tesbîh eder Allah için göklerdeki ve yerdeki o öyle lekesiz kuddûs, melik ki hem azîz, hem hakîm.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Göklerde ve yerde ne varsa hepsi, mülkün sahibi, öyle lekesiz mukaddes, hem güçlü hem hikmet sahibi olan Allah için tesbih eder.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Göklerde ve yerde olanların hepsi padişah, mukaddes, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih etmektedir.
Gültekin Onan = Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik, Kuddüs, Aziz, Hakim olan Tanrı'yı tesbih eder.
Harun Yıldırım = Göklerde ve yerde olan her şey, Melik, Kuddüs, Aziz, Hakim olan Allah’ı tesbih eder.
Hasan Basri Çantay = Göklerde ne var, yerde ne varsa (hepsi) O mülk-ü melekûtun eşsiz hükümrânı, noksaanı mucib herşeyden pâk ve münezzeh, gaalib-i mutlak, yegâne hukûm ve hikmet saahibi Allâhı tesbîh (ve tenzîh) etmekdedir.
Hayrat Neşriyat = Göklerde olan ve yerde bulunanlar, Melik (mülkünde istediği gibi tasarruf eden), Kuddûs (bütün noksanlıklardan münezzeh olan), Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm(her işi hikmetli olan) Allah’ı tesbîh eder.
İbni Kesir = Göklerde ne var, yerde ne varsa; hepsi Melik, Kuddüs, Aziz, Hakim'i tesbih eder.
Kadri Çelik = Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hepsi kâinatın gerçek hükümdarı, her noksandan münezzeh, çok güçlü ve hikmet sahibi olan Allah'ı tesbih eder.
Muhammed Esed = Göklerde ve yerde olan her şey, Mülkün Sahibi, Mukaddes, Kudret ve Hikmet Sahibi Allah'ın sınırsız şanını yüceltmektedir.
Mustafa İslamoğlu = Göklerde olanlar da, yerde olanlar da mutlak otorite sahibi, mukaddes, her işinde mükemmel ve her hükmünde tam isabet sahibi Allah için hareket ederler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Melik, Kuddûs, Azîz, Hakim olan Allah için göklerde ne varsa ve yerde ne varsa tesbihte bulunur.
Ömer Öngüt = Göklerde ve yerde olanların hepsi; mülkün sahibi, mukaddes, Azîz, Hakîm olan Allah'ı tesbih ederler.
Şaban Piriş = Göklerde ve yerde ne varsa; hükümran, kuddüs, güçlü ve hakim olan Allah’ı takdis ederler.
Sadık Türkmen = Göklerdeki ve yerdeki herşey; mülkün sahibi (kainatın imparatoru), mukaddes (kendisine asla zarar verilemeyen), mutlak güç sahibi, hüküm (emir, yasak ve serbestlik bildiren) ve hikmet sahibi olan (kullarına faydalıyı emreden, zararlıyı yasak eden) Allah’a boyun eğer.
Seyyid Kutub = Göklerde ve yerde olanların hepsi mülkün sahibi, mukaddes, aziz, hakim olan Allah'ı tesbih eder.
Suat Yıldırım = Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi melik (kâinatın gerçek hükümdarı), kuddûs (çok yüce, her noksandan münezzeh) azîz ve hakîm olan Allah’ı tesbih ve tenzih eder.
Süleyman Ateş = Göklerde ve yerde bulunanların hepsi pâdişâh, mukaddes, aziz, hakim olan Allâh'ı tesbih etmektedir.
Tefhim-ul Kuran = Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik; Kuddüs; Aziz; Hakim olan Allah'ı tesbih etmektedir.
Ümit Şimşek = Göklerde ne var, yerde ne varsa, hepsi, yegâne egemenlik sahibi olan, her türlü eksiklik ve çirkin sıfattan temiz ve yüce olan, kudreti herşeye üstün olan ve hikmeti herşeyi kuşatan Allah'ı tesbih eder.
Yaşar Nuri Öztürk = Göklerdekiler ve yerdekiler o Melik, o Kuddûs, o Azîz, o Hakîm Allah'ı tespih ediyor.
İskender Ali Mihr = Göklerde ve yerde olanlar, Allah’ı tespih eder ki; (O) Mâlik’tir (mülkün sahibidir), Kuddüs’tür (mukaddestir), Azîz’dir (üstündür), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).
İlyas Yorulmaz = Göklerde ve yerde olan her şey, bütün mülkün sahibi, kendisinden başka kutsal olmayan, en güçlü ve her şeyin hükmünü veren Allah’ı yüceltirler.