سُورَةٌ أَنزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا وَأَنزَلْنَا فِيهَا آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لَّعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
Sûratun enzelnâhâ ve faradnâhâ ve enzelnâ fîhâ âyâtin beyyinâtin leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
sûratun | : bir suredir |
enzelnâ-hâ | : onu biz indirdik |
ve faradnâ-hâ | : ve onu biz farz kıldık |
ve enzelnâ | : ve biz indirdik |
fî-hâ | : onun içinde |
âyâtin | : âyetler |
beyyinâtin | : apaçık, delillerle açıklanmış |
lealle-kum | : umulur ki böylece siz |
tezekkerûne | : tezekkür edersiniz |
Diyanet İşleri = Bu, bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık âyetler indirdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bir sûredir ki onu indirdik ve hükümlerini farzettik ve anıp ibret alın diye onda nice apaçık deliller de gösterdik.
Abdullah Parlıyan = Bir sûre ki, O'nu size indirdik ve içerisindeki hükümlerin uygulamaya konulmasını da size farz kıldık. Belki düşünür ve öğüt alırsınız diye, bu sûrede açık seçik ayetler indirdik.
Adem Uğur = (Bu) Bizim inzâl ettiğimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kıldığımız bir sûredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık seçik âyetler indirdik.
Ahmed Hulusi = (Bu) inzâl ettiğimiz ve (hükmünü) gerekli kıldığımız bir sûredir. . . Tezekkür etmeniz (hatırlayıp düşünmeniz) için onda apaçık işaretler inzâl ettik.
Ahmet Tekin = Bu sûreyi biz indirdik. Kullarımıza meşrûiyet sınırlarını bu sûrede çizdik. Bu sûrede, hükümleri açık âyetler de indirdik. Düşünüp öğüt almanıza vesile olur.
Ahmet Varol = Bu, bizim indirdiğimiz, (hükümlerini) farz kıldığımız bir suredir. Belki öğüt alırsınız diye içinde apaçık ayetler indirdik.
Ali Bulaç = (Bu,) İndirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. İçinde, umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz diye apaçık ayetler indirdik.
Ali Fikri Yavuz = Bu, bir sûredir ki, onu indirdik ve onda helâl ile haramı beyan ettik. İçinde apaçık ayetler (deliller) gösterdik. Olur ki, öğüt alır haramdan sakınırsınız.
Ali Ünal = Bu, tarafımızdan inzal buyurduğumuz ve ihtiva ettiği kaidelerine uymayı farz kıldığımız bir sûre olarak, onda belki üzerlerinde düşünür de ders alırsınız diye apaçık deliller ve talimatlar indirdik.
Bayraktar Bayraklı = Bu, hükümlerini farz kılarak indirdiğimiz bir sûredir. Bu sûrede düşünüp öğüt alasınız diye apaçık deliller de indirdik.[362]
Bekir Sadak = Bu, indirip, hukumlerini kesinlestirdigimiz suredir. Ogut alasiniz diye onda apacik ayetler indirdik.
Celal Yıldırım = Bu bir sûredir ki, onu indirdik ve (hükümlerini) farz kıldık. İçinde açık-seçik âyetleri, düşünüp öğüt alasınız diye indirdik.
Cemal Külünkoğlu = (Bu sure) bizim indirdiğimiz ve (hükümlerinin tatbikini) farz kıldığımız bir suredir. Öğüt alasınız diye onda apaçık ayetler indirdik.
Diyanet İşleri (eski) = Bu, indirip, hükümlerini kesinleştirdiğimiz suredir. Öğüt alasınız diye onda apaçık ayetler indirdik.
Diyanet Vakfi = (Bu) Bizim inzâl ettiğimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kıldığımız bir sûredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık seçik âyetler indirdik.
Edip Yüksel = Bu, indirerek yasa olarak yayımladığımız bir sure olup öğüt alasınız diye içine apaçık ayetler yerleştirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir Sûre ki indirdik ve farz kıldık hem içinde açık açık âyetler indirdik gerek ki beller tutarsınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu indirdiğimiz, farz kıldığımız ve içinde açık açık ayetler indirdiğimiz bir suredir; ola ki iyice belleyip tutarsınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (İşte bu âyetler) bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kıldığımız bir sûredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık açık âyetler indirdik.
Gültekin Onan = (Bu,) İndirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir suredir. İçinde umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz diye apaçık ayetler indirdik.
Harun Yıldırım = Bizim inzâl ettiğimiz ve farz kıldığımız bir sûredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık seçik âyetler indirdik.
Hasan Basri Çantay = (Bu), indirdiğimiz ve (hükümlerinin tatbıykını) farz kıldığımız bir sûredir. Onda açık açık âyetler indirdik. Tâki iyice belleyib ibret alasınız.
Hayrat Neşriyat = (Bu) bir sûredir ki, onu indirdik ve onu(n hükümlerini) farz kıldık; ve onda apaçık âyetler indirdik. Tâ ki siz ibret alasınız!
İbni Kesir = Bir sure. Onu indirdik ve farz kıldık. Onda apaçık ayetler indirdik ki düşünüp öğüt alasınız.
Kadri Çelik = (Bu,) İndirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir suredir; içinde hatırlayıp kendinize gelirsiniz diye apaçık ayetler indirdik.
Muhammed Esed = Yücelerden indirdiğimiz, açık ve kesin hükümlerle vaz'ettiğimiz bir suredir bu; bu (sure)de (de) apaçık mesajlar indirdik ki belki ders alır da aklınızda tutarsınız.
Mustafa İslamoğlu = Bu, Bizim indirdiğimiz, kesin ve ayrıntılı hükümleri açıkladığımız bir suredir; ve Biz onda hakikatin apaçık belgesi olan ayetler indirdik ki, sorumluluğunuzu hatırlayasınız.
Ömer Nasuhi Bilmen = Bu bir sûredir ki, bunu indirdik ve bunu farz kıldık ve bunda açık açık âyetler indirdik. Gerektir ki, düşünesiniz.
Ömer Öngüt = Bu, indirdiğimiz ve içindeki hükümleri farz kıldığımız bir sûredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda apaçık âyetler indirdik.
Şaban Piriş = Bir sûre ki onu indirip, farz kıldık. Düşünüp öğüt alasınız diye onda apaçık ayetler indirdik.
Sadık Türkmen = Bu, bizim İNDİRDİĞİMİZ; uygulanmasını önerdiğimiz ve bağıntılı (yapılmasını şartlara bağladığımız) hükümleri olan apaçık bir Sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda apaçık ayetler indirdik.
Seyyid Kutub = Bu indirip hükümlerini farz kıldığımız bir suredir. Öğüt alasınız diye onda apaçık ayetler indirdik.
Suat Yıldırım = Bu, indirdiğimiz ve uygulanmasını gerekli kıldığımız bir sûredir. İyice belleyip dersinizi alırsınız diye onun içinde açık seçik âyetler indirdik.
Süleyman Ateş = Bu indirdiğimiz ve uygulanmasını farz kıldığımız bir sûredir. Düşünüp öğüt almanız için onda açık açık âyetler indirdik.
Tefhim-ul Kuran = (Bu,) İndirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir suredir; içinde umulur ki, öğüt alıp düşünürsünüz diye apaçık ayetler indirdik.
Ümit Şimşek = Bu, indirdiğimiz ve uygulamasını size farz kıldığımız bir sûredir ki, iyice düşünmeniz için onda apaçık âyetler indirmiş bulunuyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk = Bir suredir, indirdik onu; farz kıldık onu... Ve içinde açık seçik ayetler indirdik ki, düşünüp ders alabilesiniz.
İskender Ali Mihr = (Bu), Bizim indirdiğimiz ve (bazı âyetlerini) farz kıldığımız bir suredir. Ve onun içinde delillerle açıklanmış âyetler indirdik. Umulur ki, böylece tezekkür edersiniz.
İlyas Yorulmaz = Bir sure indirdik ki, o sureden (insanları) sorumlu tuttuk ve düşünesiniz diye de açık anlaşılır ayetler halinde indirdik.