إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
İnnâ a’taynâkel kevser(kevsere).
innâ | : muhakkak ki biz |
a’taynâ-ke | : biz sana verdik |
el kevsere | : kevser |
Diyanet İşleri = Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki biziz sana kevseri veren.
Abdullah Parlıyan = Ey Muhammed! gerçekten biz sana dünyada pek çok hayırlar verdik. Ahirette de cennet ve cennetteki kevser havuzu ve ırmağını vereceğiz.
Adem Uğur = (Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki biz verdik sana O Kevser'i!
Ahmet Tekin = Biz Kevser’i, peygamberliği, Kur’ân’ı, hayrı ilke edinen bir ümmeti, dünya hâkimiyetini, âhiret saadetini, lütfumuz ve ihsanımızla sana verdik.
Ahmet Varol = Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.
Ali Bulaç = Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik.
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm), gerçekten biz sana (cennetdeki Havz-ı) Kevseri = pek çok hayırları verdik.
Ali Ünal = Hiç şüphesiz sana bol ve kesilmez hayır verdik.
Bayraktar Bayraklı = Biz sana çok hayır/Kevser'i verdik. [814]
Bekir Sadak = Dogrusu sana pek cok nimet vermisizdir.
Celal Yıldırım = ki biz sana Kevser'i verdik.
Cemal Külünkoğlu = Muhakkak ki biz, sana Kevser'i (iyilik, bereket, mutluluk, güzellik gibi bol nimet) verdik.
Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir.
Diyanet Vakfi = (1-3) (Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
Edip Yüksel = Biz sana bolca nimetler verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Biz verdik sana hakikatte kevser
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Muhakkak Biz, sana Kevseri'i verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Muhakkak biz sana Kevser'i verdik.
Gültekin Onan = Süphesiz, biz sana Kevser'i verdik.
Harun Yıldırım = Şüphesiz, biz sana Kevser’i verdik.
Hasan Basri Çantay = (Habîbim) hakikat, biz sana, Kevseri verdik.
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz ki biz sana Kevser’i verdik.
İbni Kesir = Gerçekten Biz; sana, Kevser'i verdik.
Kadri Çelik = Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.
Muhammed Esed = Bak, Biz sana bol nimet verdik:
Mustafa İslamoğlu = Gerçek şu ki, Biziz sana her hayrı cömertçe bahşeden:
Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok ki, Biz sana Kevser'i verdik.
Ömer Öngüt = Resulüm! Gerçekten biz sana tükenmeyen pek çok nimet vermişizdir.
Şaban Piriş = Biz sana sayısız nimetler verdik.
Sadık Türkmen = Şüphesiz, Biz sana çok şey verdik.
Seyyid Kutub = Ey muhammed! Doğrusu biz sana pek çok nimet vermişizdir.
Suat Yıldırım = Biz gerçekten sana verdik kevser.
Süleyman Ateş = Biz sana Kevser'i (bol ni'met, ilim ve büyük şeref) verdik.
Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik.
Ümit Şimşek = Biz sana Kevser'i verdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki Biz, sana Kevser’i verdik.
İlyas Yorulmaz = Biz sana bol nimetler verdik.