Aranılan kelime ile eşleşen ayetler
وَتَرَكْنَا بَعْضَهُمْ يَوْمَئِذٍ يَمُوجُ فِي بَعْضٍ وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَجَمَعْنَاهُمْ جَمْعًا
Diyanet Vakfi = O gün (kıyamet gününde bakarsın ki) biz onları, birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışızdır; Sûr'a da üfürülmüş, böylece onları bütünüyle bir araya getirmişizdir.
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ
Diyanet Vakfi = Sonradan gelenler içinde ona iyi bir nam bıraktık
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ
Diyanet Vakfi = (107-111) Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim'e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır.
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِمَا فِي الْآخِرِينَ
Diyanet Vakfi = (119-120) Sonra gelenler içinde, Musa ve Harun'a selam olsun, diye (iyi bir nam) bıraktık.
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ
Diyanet Vakfi = (129-130) Sonra gelenler içinde, kendisine bir ün bıraktık, «İlyas'a selâm!» dedik.