Aranılan kelime ile eşleşen ayetler
وَنَادَى فِرْعَوْنُ فِي قَوْمِهِ قَالَ يَا قَوْمِ أَلَيْسَ لِي مُلْكُ مِصْرَ وَهَذِهِ الْأَنْهَارُ تَجْرِي مِن تَحْتِي أَفَلَا تُبْصِرُونَ
Diyanet Vakfi = Firavun kavmine seslendi ve şöyle dedi: «Ey kavmim! Mısır mülkü ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâla görmüyor musunuz?»
وَفِي أَنفُسِكُمْ أَفَلَا تُبْصِرُونَ
Diyanet Vakfi = Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz?
أَفَسِحْرٌ هَذَا أَمْ أَنتُمْ لَا تُبْصِرُونَ
Diyanet Vakfi = Bir büyü müdür bu, yoksa görmüyor musunuz?
وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنكُمْ وَلَكِن لَّا تُبْصِرُونَ
Diyanet Vakfi = (O anda) biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.