Aranılan kelime ile eşleşen ayetler
حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلَى قَوْمٍ لَّمْ نَجْعَل لَّهُم مِّن دُونِهَا سِتْرًا
Diyanet Vakfi = Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık.
يَا زَكَرِيَّا إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ اسْمُهُ يَحْيَى لَمْ نَجْعَل لَّهُ مِن قَبْلُ سَمِيًّا
Diyanet Vakfi = (Allah şöyle buyurdu:) Ey Zekeriyya! Biz sana bir oğul müjdeleriz ki, onun adı Yahya'dır. Daha önce ona kimseyi adaş yapmadık.
أَلَمْ نَجْعَلِ الْأَرْضَ كِفَاتًا
Diyanet Vakfi = (25-26) Biz, yeryüzünü dirilere ve ölülere toplanma yeri yapmadık mı?
أَلَمْ نَجْعَلِ الْأَرْضَ مِهَادًا
Diyanet Vakfi = (6-7) Biz yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?
أَلَمْ نَجْعَل لَّهُ عَيْنَيْنِ
Diyanet Vakfi = (8-10) Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) göstermedik mi?