Kur’an-ı Kerim Meali

Mâide / 119- Kâlellâhu hâzâ yevmu yenfeus sâdikîne sıdkuhum, lehum cennâtun tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), radiyallâhu anhum ve radû anhu, zâlikel fevzul azîm(azîmu).

Diyanet Vakfi = (Bu konuşmadan sonra) Allah şöyle buyuracaktır: Bu, doğrulara, doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur.

Hûd / 77- Ve lemmâ câet resulunâ lûtan sîe bihim ve dâka bihim zer’an ve kâle hâzâ yevmun asîb(asîbun).

Diyanet Vakfi = Elçilerimiz Lût'a gelince, (Lût) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da «Bu, çetin bir gündür» dedi.

Enbiyâ / 103- Lâ yahzunuhumul fezeul ekberu ve tetelakkâhumul melâiketu, hâzâ yevmukumullezî kuntum tûadûn(tûadûne).

Diyanet Vakfi = En büyük dehşet dahi onları tasalandırmaz. Melekler kendilerini şöyle karşılar: İşte bu size vâdedilmiş olan (mutlu) gününüzdür.

Rûm / 56- Ve kâlellezîne ûtûl ilme vel îmâne lekad lebistum fî kitâbillâhi ilâ yevmil ba’si fe hâzâ yevmul ba’si ve lâkinnekum kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Diyanet Vakfi = Kendilerine ilim ve iman verilenler şöyle derler: Andolsun ki siz, Allah'ın yazısında (hükmedildiği gibi) yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bugün yeniden dirilme günüdür; fakat siz onu tanımıyordunuz.

Sâffât / 20- Ve kâlû yâ veylenâ hâzâ yevmud dîn(dîni).

Diyanet Vakfi = (Durumu gören kâfirler:) Eyvah bize! Bu ceza günüdür, derler.

Sâffât / 21- Hâzâ yevmul faslillezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne).

Diyanet Vakfi = İşte bu, yalanlamış olduğunuz hüküm günüdür.

Kamer / 8- Muhtıîne iled dâi, yekûlul kâfirûne hâzâ yevmun asir(asirun).

Diyanet Vakfi = (7-8) Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde ve dâvetçiye koşarak kabirlerden çıkarlar. O esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.

Mürselât / 35- Hâzâ yevmu lâ yentıkûn(yentıkûne).

Diyanet Vakfi = Bu, (kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.

Mürselât / 38- Hâzâ yevmul fasli, cema’nâkum vel evvelîn(evvelîne).

Diyanet Vakfi = (O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik.