Önceki Ayet Sonraki Ayet  
12. Sûre Yûsuf/97

 قَالُواْ يَا أَبَانَا اسْتَغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا إِنَّا كُنَّا خَاطِئِينَ

  Kâlû yâ ebânâstagfir lenâ zunûbenâ innâ kunnâ hâtıîn(hâtıîne).

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
yâ ebânestagfir : ey babamız mağfiret dile
lenâ : bize, bizim için
zunûbe-nâ : bizim günahlarımız
innâ : gerçekten biz
kunnâ : biz olduk
hâtıîne : bilerek günah işleyenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Oğulları, “Ey babamız! Allah’tan suçlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten suçlu idik” dediler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Babamız dediler, suçlarımızın yarlıganmasını dile, gerçekten de yanlış bir harekette bulunduk biz.

 Abdullah Parlıyan = Oğulları: “Ey babamız! Bizim için Allah'tan günahlarımızın bağışlanmasını dile. Çünkü biz gerçekten günahkar kimseler olmuştuk.”

 Adem Uğur = (Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.

 Ahmed Hulusi = (Yusuf'un kardeşleri) dediler ki: "Ey babamız. . . Bizim için suçlarımızın bağışlanmasını dile. . . Doğrusu biz hata edenler olduk. "

 Ahmet Tekin = Oğulları:'Ey babamız, bizim günahlarımızın bağışlanmasını dile. Çünkü biz gerçekten günahkâr idik.' dediler.

 Ahmet Varol = (Oğulları): 'Ey babamız! Bizim için günâhlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hata ettik' dediler.

 Ali Bulaç = (Çocukları da:) "Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik" dediler.

 Ali Fikri Yavuz = Oğulları kendisine; “- Ey babamız! Günahlarımız için bize mağfiret dile, doğrusu biz günah işlemiştik.” dediler.

 Ali Ünal = Oğulları, “Ey bizim babamız! Bizim için günahlarımızdan dolayı Allah’tan bağışlanma dile. Çünkü biz, gerçekten büyük bir yanlışın içinde idik!” itirafında bulundular.

 Bayraktar Bayraklı = Oğulları dediler ki: “Ey babamız! Allah'tan bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.”

 Bekir Sadak = Ogullari: «Ey Babamiz! Suclarimizin bagislanmasini dile, bizler hic suphesiz sucluyuz» dediler.

 Celal Yıldırım = Oğullan, «Ey babamız I Günahlarımızın bizim için bağışlanmasını dile ; doğrusu bizler günahkâr olarak bulunuyorduk» dediler.

 Cemal Külünkoğlu = (Oğulları) dediler ki: “Ey babamız! Allah'tan suçlarımızın bağışlanmasını dile. Biz, gerçekten suçluyduk.”

 Diyanet İşleri (eski) = Oğulları: 'Ey Babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dile, bizler hiç şüphesiz suçluyuz' dediler.

 Diyanet Vakfi = (Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.

 Edip Yüksel = Dediler ki: 'Ey babamız, günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten yanlış davrandık.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Dediler, ey bizim şefkatli pederimiz, bizim için günahlarımızı istiğfar ediver, bizler hakıkaten büyük günah işlemiştik

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dediler ki: «Ey bizim şefkatli babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile, bizler gerçekten büyük günah işlemiştik!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Dediler ki: «Ey babamız, bizim için Allah'a istiğfar eyle. Biz gerçekten büyük günah işlemiştik.»

 Gültekin Onan = (Çocukları da:) "Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik" dediler.

 Harun Yıldırım = Dediler ki: “Ey babamız, günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik.”

 Hasan Basri Çantay = (Mısırdan gelen evlâdları) dediler: «Ey pederimiz, bizim için (günâhlarımıza) istiğfar ediver. Biz hakıykaten suçlular idik».

 Hayrat Neşriyat = (Oğulları:) 'Ey babamız! Bizim için (Allahdan) günahlarımıza mağfiret dile; biz gerçekten hatâ eden kimseler idik' dediler.

 İbni Kesir = Dediler ki: Ey babamız; bizim için mağfiret dile, biz gerçekten suçlular idik.

 Kadri Çelik = (Oğulları,) “Ey Babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dile, biz gerçekten hataya düşenler idik” dediler.

 Muhammed Esed = (Oğulları:) "Ey babamız!" dediler, "Bizim için Allah'tan günahlarımızı bağışlamasını dile; çünkü biz gerçekten günahkar kimseler olmuştuk".

 Mustafa İslamoğlu = "Ey babamız!" dediler; "Günahlarımız bağışlansın diye bizim için Allah'tan af dile! Kusurlu olan elbette bizlerdik."

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Ey babamız! Bizim için günahlarımız hakkında istiğfarda bulun, muhakkak ki biz hata ediciler olmuşuzdur.»

 Ömer Öngüt = (Oğulları): “Ey babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dileyiver, bizler hiç şüphesiz hata edenlerden idik. ” dediler.

 Şaban Piriş = Oğulları: -Ey Babamız! Günahlarımızın bağışlanmasını dile, biz gerçekten günahkarız, dediler.

 Sadık Türkmen = “ey babamız!” dediler. “Bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Gerçekten biz, hata yapanlardan idik.”

 Seyyid Kutub = Oğulları; «Ey babamız! Bizim adımıza Allah'tan günahlarımızı affetmesini dile, biz kesinlikle suçluyuz» dediler.

 Suat Yıldırım = Evlatları ise şöyle dediler: "Ey bizim şefkatli babamız! Bizim günahlarımız için Allah’tan mağfiret dile. Doğrusu biz günahkârız."

 Süleyman Ateş = (Oğulları): "Ey babamız, bizim günâhlarımızın bağışlanmasını dile. Gerçekten biz günâh işledik." dediler.

 Tefhim-ul Kuran = (Çocukları da:) «Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idik» dediler.

 Ümit Şimşek = 'Baba, bizim için Allah'tan af dile,' dediler. 'Çünkü biz günahkârız.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Oğulları dediler ki: "Ey babamız! Günahlarımızın affını dile. Gerçekten biz hata işledik."

 İskender Ali Mihr = (Yusuf (a.s)’ın kardeşleri) şöyle dediler: “Ey babamız! Bizim günahlarımız için mağfiret dile. Gerçekten biz, bilerek günah işleyenlerden olduk.”

 İlyas Yorulmaz = Çocukları “Ey Babamız! Bizim sana karşı yaptığımız hatalarımızdan dolayı Allah dan bağışlama dile. Biz gerçekten çok hatalı davrandık” dediler.